Arama

Sosyal izolasyonda okunabilecek 15 kitap önerisi

Çin'in Vuhan kentinden tüm dünyaya yayılan koronavirüs, binlerce kişinin ölümüne sebep oldu. Maalesef ülkemizde de görülen bu virüsten korunmanın ve yayılmasını önlemenin en etkili yolu ise sosyal izolasyondan geçiyor. Bu bilinçle binlerce insan, sosyal izolasyon ile hem kendini hem de sevdiklerini koruma altına aldı ve evlerinde yol arkadaşı olarak kitaplara yöneldi. Sizler için sosyal izolasyon sürecinde okurken yeni bir dünyaya doğru yelken açmanızı sağlayacak 15 hikaye kitabını derledik.

  • 3
  • 15
DEFİNE ADASI
DEFİNE ADASI

Annesinden başka kimsesi kalmayan küçük Jim, esrarengiz bir harita bulur. Bu harita, onu korsanların cirit attığı tropik denizlerde tehlikeli bir gemi yolculuğuna, oradan da iyilerle kötülerin amansız mücadelesine sahne olan ıssız bir adaya sürükleyecektir. Robert Louis Stevenson'ın yazdığı Define Adası'nı hem eğlenerek hem de yüreğiniz ağzınıza gelerek okuyacaksınız.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

  • 4
  • 15
BOMBA
BOMBA

Edebiyat, Ömer Seyfettin için ateşli fikirlerini savunabileceği, keskin zekasıyla oyunlar oynayabileceği bir mecradır. Her biri hem bir eleştiri hem bir öneri içeren "Bomba" ve "Pembe İncili Kaftan" gibi öncü metinlerin bir araya geldiği bu kitap, yazarın çocukluğundan askerlik yıllarına, savaşın yarattığı kasvetten nefes aldıran ideallere dair izler taşır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

  • 5
  • 15
DEDEM KORKUT HİKAYELERİ
DEDEM KORKUT HİKAYELERİ

"Dedem Korkut boy boyladı, soy soyladı.
Bu Oğuzname'yi düzdü, koştu, söyledi.
Görelim hânım, ne söyledi!"

Eşsiz bir hazine değerinde olan Dede Korkut Hikayeleri, geçmiş ile gelecek arasındaki bağı güçlendiren önemli bir değerdi. Edebiyatımızın en eski eseri olan bu hikayeler, İslami düşünüş ve yaşayışa göre şekillendi. Hakkında birçok rivayet bulunan, hikayelerin anlatıcısı Korkut Ata, hakanların hocalığını yaptı. Türkçe konuşan ülkelerde birleştirici bir unsur olan Dede Korkut Hikayeleri, sözlü edebiyatımızın en eski ve önemli eserlerinden biridir.

Dede Korkut Kitabı, Oğuz Türklerinin yaşam biçimi, giyinişleri, aile ilişkileri, örf ve âdetleri üzerine benzersiz bir kaynaktır

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

  • 6
  • 15
BİR ŞEFTALİ BİN ŞEFTALİ
BİR ŞEFTALİ BİN ŞEFTALİ

Bir Şeftali Bin Şeftali hikaye kitabında Samed Behrengi, iki çocuğun yoksulluklarına rağmen emekle ve dostlukla filizlendirdikleri bir şeftali ağacının hikâyesini anlatır. Bu küçük öyküde iki küçük yoksul çocuk var: Ali ve Mehmet. Ama öykünün asıl kahramanı, dalından kopmuş dünya güzeli bir şeftali. Yazar bu öyküyü bu güzel şeftalinin ağzından anlatır.

Masalların ötesinde olan bu hikaye kitabı bir bakıma insanın kendi içine yolcuğun hikayesidir.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

  • 7
  • 15
ÖMER'İN ÇOCUKLUĞU
ÖMER’İN ÇOCUKLUĞU

Edebiyatımıza damga vuran usta yazar Muallim Naci'nin kaleme aldığı Ömer'in Çocukluğu, anı türündeki en önemli eserlerden birini oluşturuyor. Yine Muallim Naci'nin Sünbüle adlı eserinin devamı niteliğinde olan bu kitap, çocukluğun getirdiği saflığı en güzel şekilde anlatıyor ve kalplere dokunmayı başarıyor. 8 yaşındaki bir çocuğun olaylara bakış açısının ele alındığı eser, sade ve akıcı dili ile de başarısını kanıtlıyor. Muallim Naci'nin 100 Temel Eser içerisinde yer alan Ömer'in Çocukluğu adlı kitabı ile siz de dönemin gerçekleriyle yüzleşecek, kalbinizde bir çocuğun masumiyetini hissedeceksiniz.

Ömer henüz 8 yaşında bir çocuktur. Annesi Varna'lı Fatımat-üz Zehra, babası ise Ali'dir. Ömer'in kendisinden 10 yaş büyük bir de Mehmet isimli bir ağabeyi vardır. Anne ve babasını çok seven Ömer, anılarında onların ne kadar iyi insanlar olduklarını dile getirir. Özellikle babası tam bir Müslüman, bir İstanbul beyefendisi ve ailesine düşkünlüğü ile bilinen bir karakterdir. Böylesi düzgün bir karakterin kendisine hiç benzemeyen bir de kardeşi vardır. Mehmet Tahir isimli bu karakterden Ömer, "Babam hep amcamın borçlarını ödermiş." şeklinde bahseder.

Bir gün sıtmaya yakalanan Ömer'in babası, kapı kapı çaldığı doktorlardan hastalığına çare bulamaz. Ölümden kaçışı olmadığını anlayan Ali Bey, vasiyetini de dile getirmiştir. Anılarında bunlara da yer veren Ömer, bir gün okul çıkışı eve geldiğinde babasının tabutunu görür ve "Dünyaya geleli böyle büyük acı hissetmedim." sözleriyle içindeki dayanılmaz hüznü kelimelere döker. İşte bu andan sonra kendilerini açlık ve yoksulluk günleri beklemektedir. Fakat Ömer, her şeye rağmen okumayı başarır ve rüştiyeye muallim olarak atanma hikayesi de böylelikle başlar. Ömer, tüm çektiği yoksulluğa rağmen adını duyurabilen başarılı bir yazar ve şair olmayı başarmıştır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN