Arama

Refik Halid Karay kimdir?

Refik Halid Karay'ın mizah öyküleri yazarak başlattığı yazın hayatı aslında edebiyatımız için yeni bir başlangıç içeriyordu. Çünkü bugüne dek yazılan hikayeler, hep İstanbul çevresinde dönüp durmuştu. Oysa şimdi Karay, sınırları aşmış, sürgüne gittiği Anadolu'nun değişik kesimlerinden insanları öykülerinde yaşatıyordu. Sizler için, ölümü ile edebiyat tarihimizde Fecr-i Ati'nin en parlak ışığının sönmesine sebep olan Refik Halid Karay hakkında bilinmeyenleri ve merak edilenleri derledik.

  • 3
  • 12
KARAY'IN LAKABI NEYDİ?
KARAY’IN LAKABI NEYDİ?

Refik Halid Karay, "Kalem" ve "Cem" gibi mizah dergilerinde "Kirpi" takma ismiyle siyasi mizah yazıları yazarken İttihat ve Terakki'nin "istenmeyenler" listesine girerek 1913'te Sinop'a, 1916'da Çorum'a, ardından Ankara ve Bilecik'e sürgüne gönderildi.

* Temsilcileri: Ahmet Haşim, Aka Gündüz, Ali Canip Yöntem, Tahsin Nahit, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, M. Fuat Köprülü, Refik HalidKaray, Müfit Ratip, Faik Ali, Celal Sahir, Faik Ali, Şahabettin Süleyman, Emin Bülent Serdaroğlu, İzzet Melih…

Refik Halid Karay'ın hayatını izlemek için tıklayın...

  • 4
  • 12
TÜRK ÖYKÜCÜLÜĞÜNE YENİ BİR SAYFA AÇTI
TÜRK ÖYKÜCÜLÜĞÜNE YENİ BİR SAYFA AÇTI

Karay, mizah öyküleriyle başladığı yazarlık deneyimini "Vakit", "Tasvir-i Efkar" ve "Zaman" gazetelerinde makaleler yayımlayarak sürdürdü. Öykülerini "Maupassant" diye de adlandırılan, olay öyküsü türünde yazıyordu. Yani kahramanların olaylar karşısındaki tepkisi ya da psikolojik dünyasına değinmeden, sadece dış görünüşüyle veriyordu.

Sinop Cezaevi ve sürgün olarak gittiği yıllarda, Anadolu'nun çeşitli kesimlerinden insanları yansıttığı 18 öyküden oluşan "Memleket Hikayeleri"ni 1919'da çıkaran edebiyatçı, Türk öykücülüğüne yeni bir sayfa açtı.

  • 5
  • 12
"İSTANBUL TÜRKÇESİNİ EN İYİ KULLANAN YAZAR" UNVANINI ALDI
İSTANBUL TÜRKÇESİNİ EN İYİ KULLANAN YAZAR UNVANINI ALDI

Karay, İzmir'in işgalinden sonra Anadolu Hareketi'yle İstanbul Hükümeti arasında yaşanan telgraf krizinde İstanbul Hükümeti'nin tarafını tuttu.

Yazar, "Memleket Hikayeleri" adlı eseriyle Ziya Gökalp ve Ömer Seyfettin tarafından "İstanbul Türkçesini en iyi kullanan yazar" olarak ilan edildi.

  • 6
  • 12
"KÖY EDEBİYATI"NIN ÖNCÜLERİ ARASINA GİRDİ
KÖY EDEBİYATININ ÖNCÜLERİ ARASINA GİRDİ

"Memleket Hikayeleri"yle, o güne kadar konuları İstanbul'la sınırlı olan öykücülüğü Anadolu'ya taşıyan Karay, sonradan gelişecek olan "köy edebiyatı"nın öncüleri arasına girdi.

Karay, dilini 1920'lerden sonra daha arı ve anlaşılır hale getirirken bu özelliği Nihad Sami Banarlı'nın "Onun zeki ve usta kaleminden, ışıklı bir hareket güzelliği ile raks eder gibi dökülen duru ve şeffaf nesir, dili, yirminci asır Türkçesinin 'örnek dili' olabilecek derecede güzel ve sağlam bir mimariye sahiptir." şeklindeki cümlelerine yansıdı.

  • 7
  • 12
ÇEKMEDİĞİ SIKINTI KALMADI
ÇEKMEDİĞİ SIKINTI KALMADI

Yazıları nedeniyle "150'likler" listesine alınan Karay, İstanbul'un düşman işgalinden kurtarılışının ardından Piyer Loti gemisiyle 9 Kasım 1922'de Beyrut'a gitmek zorunda kaldı.

Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun anlatımına göre Refik Halid'in oralarda çekmediği sıkıntı kalmadı ve bu durum onun hem gururunu kırdı hem geçim sıkıntıları ve vatan hasretiyle ona maddi-manevi ıstıraplar yaşattı.

Karay, sürgüne beraber çıktığı eşi ile oğlu Ender'i sıkıntılar nedeniyle İstanbul'a gönderirken bir süre sonra ikinci evliliğini Nihal Hanım'la yaptı ve bu evliliğinden Ömer Uğur isminde bir oğlu oldu.

Beyrut ve Halep'te geçen zorlu yıllardan sonra 1938'de af çıkarılmasıyla yurda dönen yazar, yeniden gazeteciliğe başlayarak "Aydede" dergisini tekrar çıkardı ve farklı gazetelerde yazılar yazdı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN