Klasik şiirimizden unutulmaya yüz tutmuş beyitler
Klasik şiir, edebiyatımızın kaybolmaya yüz tutan gizli bahçesi gibidir. Eski toplumumuzun düşünüş, yaşayış ve sanat sevgisini günümüze taşır. Asırların biriktirdiği kültür ile harmanlanan bu şiirlerde, her insan kendinden bir parça bulur. Edebiyatımızın bu gizli bahçesini yeniden yeşertmek adına, klasik şiirimizden beyitler ve anlamlarını sizler için derledik.
Giriş Tarihi: 22.11.2020
11:26
Güncelleme Tarihi: 14.02.2021
14:47
Kaşkî sevdiğimi sevse kamu halk-ı cihan Sözümüz cümle hemân kıssa-i canan olsa
Hayali
Keşke şu dünyada herkes benim sevdiğimi (Hz. Peygamber'i) sevse de sözün tamamı o sevgili üzerine (o şöyle yapardı, o böyle demişti, o şunu önemsemişti gibi) olsa.
Kamu halk-ı cihân: Dünyada herkes
Sözünüzün etkisini artıracak beyitler
Arz-ı hal etmeğe cânâ seni tenhâ bulamam Seni tenha bulacak kendimi asla bulamam
Seliki
Ey sevgili! Halimi arz etmek (aşkımı açıklamak) için seni yalnız bulamıyorum; seni yalnız bulunca da kendimi bulamıyorum.
Tenhâ: Yalnız
Kısmetindir gezdiren yer yer seni Arşa çıksan âkıbet yer yer seni
Kemalpaşazade
Ey insan! Seni oradan oraya gezdiren şeyi kısmetindir. (Kısmetin tükendiğinde) Arş'a da çıkmış olsan sonunda toprağa girersin.
Sanma ey hâce ki senden zer ü sîm isterler "Yevme lâ yenfau"da "kalb-i selim" isterler
Bağdatlı Ruhi
A efendi (mahşer yerinde) senden altın ve gümüş istenecek zannetme; bilakis "fayda vermeyen gün"de ancak "temiz bir kalp" isterler.
Beyit, Şuara suresinden iki ayetinin (88-89) meali gibidir. Ayetler şöyledir: "O gün mal da fayda vermez, oğullar da. Allah'a temiz bir kalp ile gelmiş kimse müstesna"
Zer ü sîm: Altın ve gümüş Yevme lâ yenfau : Fayda vermeyen gün Kalb-i selim: Temiz bir kalp
D ivan edebiyatından beyitler ve anlamları