Arama

Dostoyevski'nin ölümsüz eseri Budala'dan en çarpıcı 20 alıntı

Budala, 19. yüzyıl Rus yazarlarından Dostoyevski'nin 1868 yılında yazdığı dört büyük romandan biridir. Dostoyevski Budala'da, sara hastası Prens Mişkin'i eserinin merkezine yerleştirir. Tedavi için gittiği İsviçre'den dönen Prens ikiyüzlülük, entrika, ahlaki yoksunluk üzerine kurulu bir dünyada; iyi yürekli, dürüst ve açık bir insan olmanın zorluklarıyla mücadele eder. Dürüst olmak "budala" olmaktır çünkü. Dostoyevski'nin en önemli kadın kahramanlarından, tutku ve güzelliğin sembolü Nastasya Filopovna'ya duyduğu aşk, Prens Mişkin'i 19. yüzyıl Rus edebiyatının kült kahramanlarından birine dönüştürürken Budala'yı da gelmiş geçmiş en güzel aşk romanları arasına ekler. İşte Dostoyevski'nin ölümsüz eseri Budala'dan farklı anlamlar yüklediğimiz kavramları sorgulatacak 20 çarpıcı alıntı...

"Ailesinden daha sıkı neye sarılabilir insan?"

  • 4
  • 20
<

"Güneşin ışığı altında, etrafımda dolaşan bir küçük sineğin bile dünyanın bu uyumu içinde bir yeri var ve bunu biliyor."

"Kendilerini pek beğendikleri için, soylu, göz alıcı her şeylerinin kendilerine kalıtsal yoldan geçmiş, yalnızca yapmacık şeyler olduğunun farkında değillerdi."

"Ve belki de hüzünlü son günümde, bir veda gülümsemesiyle ışıldar aşk."

"Hiç olmazsa tek bir insanla, sanki kendi kendimleymişim gibi her şeyi konuşmak istiyorum."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN