Arama

Çocukların penceresinden bakan yazarların renkli kitapları

Okuduğumuz bir kitapta, şiirin bir dizesinde ya da yolda başımız önde yürürken savrulan gazete küpüründeki bir yazıda kendimizden bir parça buluyoruz. Hatta bunu sesli dile getirebiliyor, birileriyle paylaşıyoruz. Aynı bakan pencerelerden insanların birbirini anlaması pek normal. Peki ya çocuklar? Yaşı büyük ve tecrübeler kumbarası insanlar bir çocuğun penceresinden bakarak renkli dünyaları nasıl yazabiliyor? Çocuk edebiyatına eser verenler çocukluğunu tozlu raflara hiç koymadan mı yaşadı yoksa çocukların penceresi aslında yüreğimizi hayal dünyasına açan kapılar mıydı?

  • 3
  • 22
OKTAY AKBAL
OKTAY AKBAL

"Benim uzun savaş yıllarında karanlık gecelerde ekmek fırınlarının önünde, insanlardan, onların büyüklüğünden, iyiliğinden ümidimi kestiğim, yaşamaya olan sevgimin eksildiğini duyduğum anlarımda, geçip gitmiş uzak günlerin izlerini taşıyan, çocukluğumun renkli dünyasında yer etmiş büyük balkonlu o geniş sinemanın hatırası ile avunduğum oluyordu. Bu sinema çocukluğumun eski bir aşinasıydı. Evimizin üst kat pencerelerinden damı görülürdü. Özellikle tatil aylarında haftada bir defa evimizi caddeye bağlayan, etrafı eski zam evleriyle kaplı, tozlu yolu aşıp sinemamın, resimlerle süslü camlı kapısına varırdım. Her hafta değişen bu resimlerdeki insanlar benim en yakın dostlarımdı. Binbir tehlikelerle dolu bir odada dövüşen denizcilerin yanında bulunur, uçurumlardan atımı aşırır, son hızla giden otomobili ben sürerdim. Sinemaya girince en arkadaki tek koltuğa yerleşir, kendi hayallerimle, düşüncelerimle baş başa kalmak isterim. Dakikalarca bekledikten sonra film başlar, bir sürü kavgalardan, silah seslerinden sonra biterdi.

"Hikayemin bugünün insanlarına bir masal gibi geleceğini biliyorum. Ama ben bu masalın içinde yaşadım" diyerek enfes bir giriş cümlesi kuran Akbal, İkinci Dünya Savaşı öncesinin Türkiye'sini, sakin yaz günlerini ve beyaz pantolonlu bir çocuğun renkli dünyasını anlatır Dondurmalı Sinema'da.

Kitabı incelemek veya satın almak için tıklayınız…

  • 4
  • 22
EFLATUN CEM GÜNEY
EFLATUN CEM GÜNEY

Eflatun Cem, Ezop, Grimm Kardeşler ve Andersen kadar büyük bir masalcı ve folklor bilimcisiydi. Masalları Türk Halk Edebiyatı'ndan beslenerek şiirsel biçimde oluşmuştur. Hans Christian Andersen Ödül Kurumu, Eflatun Cem Güney'in Açıl Sofram Açıl kitabındaki masallarını, 55 ulusun çağdaş masal yazarları arasından onur listesine alarak Andersen Payesi Şeref Diploması ve Dünya Çocuk Edebiyatı Sertifikası vermiştir (1956).

  • 5
  • 22
ELİF ŞAFAK
ELİF ŞAFAK

Elif Şafak Sakız Sardunya kitabında ismini hiç sevmeyen genç bir kız çocuğunun hikayesini anlatıyor. Sakız adındaki bu genç kız, bulduğu sihirli küre sayesinde masal dünyasında maceralara atılırken okurlarını da kendisi ile sürüklüyor. Sakız Sardunya, barındırdığı felsefesi ile çocukları sevgiye, yapıcılığa, hoşgörüye öykündürecek inceliklerle yapılandırılmış. Kitap masalsı aynı zamanda da gerçeklikle bezeli yönüyle çocuklar kadar yetişkinlerin de ilgisini çekecek nitelikte.

Kitabı incelemek veya satın almak için tıklayınız…

  • 6
  • 22
GÜLTEN DAYIOĞLU
GÜLTEN DAYIOĞLU

Suna'nın Serçeleri'nin baş kahramanı Suna bütün gün mahallede top oynayan yaramaz bir çocuktur. Ama geçirdiği bir kaza sonucu, bir yıllık hareketsiz kaldığı sürede serçelerle kurduğu sevgi bağı ve değişimi anlatılıyor kitapta.

Kitabı incelemek veya satın almak için tıklayınız…

  • 7
  • 22
HİDAYET KARAKUŞ
HİDAYET KARAKUŞ

Rakamlara meraklı bir çocuğa babasının bir sayı boncuğu almasıyla başlar her şey. Saygı sayı saymayı öyle çok sever ki, önce işin dozunu kaçırıp gördüğü her şeyi saymaya başladı, sonra merakını, enerjisini ve yeteneğini yeni buluşlara yöneltir. Belki de okuyan çocuklara matematiği sevdirecek kim bilir.

Kitabı incelemek veya satın almak için tıklayınız…

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN