Bir Kırım romanı: Yurdunu Kaybeden Adam
Kırım, Cengiz Dağcı'nın ata toprağıdır. Nevi şahsına münhasır yazarın yaşamı, zorla koparıldığı vatanına hasretle geçmiştir. Kalemiyle Rus zulmünü tüm dünyaya duyurmuş ve romanlarında başkahraman olarak kendini seçmiştir. O, ömrü boyunca çektiği acıları sayfalara sığdırmaya çalışmış. Hayatından kesitler, kitaplarına konu olmuştur. Bunlardan biri de "Yurdunu Kaybeden Adam" eseridir. Bu romanında milleti için cephede çarpışan insanların bağımsızlık hikayesini anlatmıştır. Bu anlamda "Korkunç Yıllar"ın devamı mahiyetinde olan eserinden, sizler için alıntılar derledik.
🔸
Nogay bozkırları! Yüz yetmiş yıl, kıyılara inerken toprağını avuç avuç alıp titreyen dudaklarıyla öpen mazlum anaların; yerinden yurdundan atılan babaların "Aytır da ağlarım" diyen seslerini dinlesin. Onların sesinde sen vardın toprak! Onlar seni bırakmadılar, onlar senden kaçmadılar. Onlar yalnız sana, bir de Allah'a, bütün benlikleriyle bağlanıp yaşamak istediler. Yaşayamadılar. Yaşatılmadılar...
Cengiz Dağcı
🔸
Sibirya... Sibirya, ölümden beter! O biçareler bunu bilmiyorlar. Ben biliyorum, suçsuz, günahsız insanları, bellerine dipçik vura vura, evlerinden, ocaklarından karlı buzlu yollara attıklarını ben kendi gözlerimle gördüm. Ana diyecek yaşa gelmemiş çocukları Sibirya ormanlarına sürdüklerini ben kendi gözlerimle gördüm.
Cengiz Dağcı