Filistin davasıyla geçen bir ömür: Yasir Arafat
Silahlı mücadeleden diplomatik müzakerelere uzanan Arafat'ın 75 yıllık hayatı, daima Filistin'in özgürlüğü için çalışmakla geçti. Birleşmiş Milletler kürsüsünde yaptığı bir konuşmada "Elimde bir zeytin dalı ve bir özgürlük savaşçısının silahını taşıyorum. Zeytin dalının elimden düşmesine izin vermeyin" diyerek tarihe geçen Arafat'ın, İslam dünyasındaki etkisi hala canlılığını koruyor.
Arafat'ın mücadelesi neredeyse doğumuyla başladı. Filistin davasının kalbi olan Kudüs'te 1929 yılında doğduğunu söylemesine rağmen bazı araştırmacılar onun Kudüs'te değil Mısır'ın başkenti Kahire'de doğduğunu öne sürdü.
Belki de Kudüs'ün Filistin davasındaki öneminden dolayı Arafat'ın doğum yeri hep tartışma konusu oldu. Zehirlenme iddiaları nedeniyle yıllar sonra Arafat'ın ölümü de doğumu gibi tartışmalara konu olacaktı.
Henüz 4 yaşındayken annesini kaybeden Yasir Arafat'ı, ablası büyüttü.
Gençlik yıllarında İsrail işgaline karşı direnen Filistinlilere yardım etmeye başlayan Arafat, 1948'de Arap-İsrail savaşı başladığında kendi halkının direnişçilerine silah temin etmeye çalışıyordu.
Daha sonra eğitimini tamamlamak için Mısır'a giden Arafat, Kahire'de Filistinli Üniversite Mezunları Derneğini kurdu. Üniversiteden mühendis olarak mezun olduktan sonra Kuveyt'e geçen genç Arafat, burada Filistin direnişindeki en eski ve büyük örgütlerden biri olanı Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi Fetih'i kurdu.
Devrimci fikirlere sahip olan Arafat, resmi adı "Hareket Tahrir el-Vatani el-Filistini" olan Hareketi'nin etki alanını genişletmek için 1965'te Cezayir'de bir ofis açtı.
Sosyal demokrasi ve seküler Arap milliyetçiliği temelinde bir direniş hareketi olan Fetih, Filistin sahasında İsrail işgaliyle mücadelede etkin role sahip oldu.
İşgal edilen topraklarını kurtarmak ve vatanından sürülen milyonlarca Filistinlinin evlerine dönüşünü sağlamak için İsrail'e karşı silahlı mücadelenin şart olduğuna inanan Arafat'ın başında olduğu Filistin hareketi, bazı Arap ülkeleriyle de çatışmalar yaşadı.
Tarihe "Kara Eylül" olarak geçen bu çatışmaların en şiddetlilerinden birinde Ürdün askerileri binlerce Filistinli sivili öldürdü. Bunun sonucunda Ürdün'ü terk etmek zorunda kalan Filistinli Arafat, Lübnan'a geçti.
Fetih'in lideri Arafat, Siyonizm'i düşünce, hedef, örgütlenme ve yöntem açısından saldırgan emperyalist faşist bir hareket olarak niteleyerek, Filistinlilerin uluslararası camiada temsil edilebilmesi için Arap devletleri tarafından kurulan Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) 1969'da liderliğini üstlendi.
Bunun üzerine İsrail, 1978'de Lübnan'a bir saldırı düzenleyerek ülkenin güneyinde küçük bir bölümü işgal etti. İsrail'in 1982'de de Lübnan'a karşı daha büyük bir saldırıya geçmesi neticesinde bu ülkeden de ayrılmak zorunda kalan Arafat'ın bu seferki durağı Tunus oldu.