Köklü bir tarihe sahip olan Türkler, vakti zamanında dünyanın dört tarafına yayılmış ve hakimiyet kurmuşlardır. Ayrılan Türk boyları, ortak geçmişe sahip oldukları gibi lisanları da bu teşekküldedir. Ortak geçmişimiz sayesinde; Özbek, Kazak, Türkmen, Hakas, Tuva, Saha, Uygur demeden tüm Türkler birbirini anlayabilmektedir. Türk milletini tek çatı altında toplayan kelime şüphesiz "anne" sözcüğüdür. Gelin, ufak tefek de olsa değişikliklere uğramış, "anne" sözcüğünün Türk lehçelerindeki karşılıklarına bir bakalım...
Anne, dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren karşılaştığımız, yeryüzünde bulunmamıza vesile olan ve ne yaparsak yapalım hakkını ödeyemeyeceğimiz en güvenli limanlarımızdır. Hayatlarımızın merkezini teşkil eden annelerimiz elbette edebiyatçıların kalemine de yansımış ve her bir edebiyatçı kendine özgü "anne imgesi"ni oluşturmuştur. Peki edebiyatımızın eskimeyen yüzü anne, ünlü şairlerin dizelerine nasıl yansımıştır?
Çocukluktan yetişkinliğe uzanan hayat çizgimizde sürekli bize dikte edilen eylemleri yaparken hayatın kalbi dediğimiz manaları kaçırıyoruz. Bir kuşu seyrederken almamız gereken keyfi, duymamız gereken hazzı, koca koca kitapların içinde arıyor da bulamıyoruz. Bir arayışlar tarihi olan insanoğlunun macerasında sürekli gözümüzden kaçırdığımız hakikatleri yad ettik...
Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’teki Uluslararası Balkan Üniversitesi (IBU) bünyesinde faaliyet gösterecek "İnovasyon Merkezi" InnoX’un açılışı yapıldı.