Arama

Dünya Tarihi

Osmanlı belgeleri ışığında Filistin’e Yahudi göçü

Osmanlı belgeleri ışığında Filistin’e Yahudi göçü

Kudüs, üç semavi din için de mukaddes sayılan bir belde... Tarih boyunca gözde bir şehir olan Kudüs, 400 yıl boyunca Osmanlı Devleti'nin himayesi ve hizmetindeydi. Yahudilerin bölgeye sistematik göçleri, 1800'lü yılların sonunda başladı. 1896 yılında Theodor Herzl öncülüğünde bu göçler, farklı bir boyut kazandı ve Filistin, siyonizmin başlıca hedefi haline geldi. Peki, Herzl ile Sultan II. Abdülhamid arasında nasıl bir konuşma geçti? Osmanlı'da Yahudi göçlerinin önüne geçmek amacıyla hangi önlemler alındı?

Sömürgecilik: Topraklara değil zihinlere pranga

Sömürgecilik: Topraklara değil zihinlere pranga

Her milletin coğrafi sınırları ve bu sınırlar üzerine daimi ulusal planları vardır. Ama bazı kavimlerin diğer insanlara tasallut olan yayılmacı ve acımasız politikaları onların sıfatı olmuştur. Bugün Batılılar, Afrika'da zalim olarak adlandırılırlar. Çünkü herkesin bir akrabası bir şekilde bu insanların zulmüne maruz kalmıştır. Bir milletin, bir düşünce yapısının bekası coğrafi sınırlardan ziyade zihni sınırlara dayanır. Çünkü coğrafi sınırlar değişiklik gösterebilir ama zihin yapısı sadece daima ileriye odaklıdır. Bir ülkenin sömürge sahibi olması demek aslında o ülkenin emek hırsızı olması, başka bir medeniyetin dilini, dinini, coğrafyasını, kültürünü ve tarihini de çalması demektir.

10 soruda İnebahtı Deniz Savaşı

10 soruda İnebahtı Deniz Savaşı

Osmanlı'nın Kıbrıs'a yönelik fetih hareketleri, Hristiyan dünyasını paniğe sevk etmişti. Venedik ve Papalığın öncülüğünde İspanya'nın da katılımıyla ittifak oluşturan Haçlı donanması, Osmanlı ordusuna karşı savaşmak için yola çıktı. Akdeniz'de yıllarca korsanlık yapmış, tecrübeli bir denizci olan Uluç Ali Reis'in "İnebahtı Boğazı'nın müstahkem bir yer olduğunu, buradan Haçlıların geçemeyeceğini" söylemesine karşın açık denizde savaşılmış; mağlubiyetin ardından Osmanlı donanması kısa sürede toparlanmıştı. Öyle ki Osmanlı veziri, Venedik elçisine tarihe geçen şu sözü söylemişti: "Kesilmiş bir kol yerine gelmez ama tıraş edilmiş sakal evvelkinden daha gür çıkar."

Kuzey Afrika’nın incisi: Fas

Kuzey Afrika'nın incisi: Fas

Rengarenk sokakları ve tarihi şehirleri ile Afrika'nın en dikkat çekici ülkelerinden biri Fas'tır. Sahip olduğu konumu ve doğal güzelliklerinin yanı sıra tarihi geçmişiyle de tarihte önemli yer tutar. İslam hakimiyetinin ardından Fas'ın kaderi bambaşka bir yere evrilir. Gelin, jeopolitik konumu nedeniyle sömürgeci ülkelerin daima hedefinde olan Fas'ın tarihine birlikte bakalım...

Eylül ayında gerçekleşen tarihi olaylar

Eylül ayında gerçekleşen tarihi olaylar

Sonbaharın başladığı bu ayda pek çok tarihi olay yaşandı. Bu olaylardan bazıları dünya tarihinin akışını değiştirecek kadar önemliydi. Sizler için Eylül ayında gerçekleşen önemli tarihi olayları derledik. İşte, Eylül ayında gerçekleşen tarihi olaylar...

II. Mahmud’un gönlünden süzülen dua

II. Mahmud'un gönlünden süzülen dua

Aldığı tedbirler ve gerçekleştirdiği ıslahat hareketleri ile Osmanlı Devleti'nin adeta ömrünü uzatan Sultan II. Mahmud, çocukluğundan itibaren güvensiz bir ortamda yetişti. Yalnızlığını hüsn-i hat ve şiir ile hemhal olarak sanata döken Sultan; Resul-i Ekrem'e aşık, benliğini Allah Resulü'nün kapladığı bir isimdi. Bu minvalde üç naat kaleme alan Adli aynı zamanda müstesna bir divan şairiydi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN