Arama

Prof. Dr. Sefa Saygılı
Temmuz 24, 2023
Karma eğitim vazgeçilmez mi?

'Karma eğitim kaldırılacak mı?' tartışmasına değinen Milli Eğitim Bakanı Tekin "Karma eğitim esastır ama benim asli görevim, okullaşma oranını artırmaktır. Gerekirse kız okulları açabilmeliyiz." demiş.

"Karma eğitim kaldırılacak mı?" tartışmasına ilişkin bir soru üzerine Bakan Tekin, "kız okulları" kurmanın, kız çocuklarının okula gönderilmemesini engelleyecek bir çözüm olabileceğini savundu. Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin 'Ben çocuğumu erkeklerle aynı okula göndermek istemiyorum' dediğini ifade eden Tekin, şunları söylemiş: "Şimdi benim Milli Eğitim olarak birincil hedefim ne? Kız çocuklarının okullaşması sağlamak. O zaman veliyi ikna etmek için biz, gerekirse kız okulları da açabilmeliyiz. Veli isterse çocuğunu kız okullarına gönderebilmeli, isterse erkeklerin gittiği okullara gönderebilmeli."

Karma eğitime karşı olmadığını savunan Tekin, "Tam tersine özgürlükçüyüm, karma eğitim isteyen veliler için de kuşkusuz o olacak. Zaten bizim Milli Eğitim'in temel kanununda öyle diyor, karma eğitim esastır ama benim asli görevim, okullaşma oranını artırmaktır... Ama bu tür gerekçelerle, yani eğitimin, okullaşma oranının artması anlamında bu tür tedbirleri almak gerekiyorsa beraber alalım" diye konuşmuş.

Milli Eğitim Bakanımızın bu sözleri üzerine yoğun bir tartışma çıktı ve bazı mahfiller ağır suçlamalarda bulundular. Sözü edilen karma eğitim vazgeçilmez mi sorusuna cevap aramak istiyoruz.

***

Karma eğitim ülkemizde 2000-2001 öğretim yılında zorunlu hale getirildi. Gelişmiş ülkelerde "yüzyılın pedagojik yanlışı" diye yorum ve özeleştiri yapılırken(1) böyle bir mecburiyete gitmek muhakkak ki en azından garipti. Üstelik tartışılmadan, bilim dünyasına sorulmadan, sakınca veya zararları düşünülmeden uygulanmaya başlandı. Bu konuda sert önlemler ve katı yaptırımlar uygulandı. Tek hedef, "irticai gelişmeleri önlemek " olarak açıklanıyordu.

Bu yazımızda karma eğitimi tıbbi ve psikolojik açıdan değerlendirmek istiyoruz. Ancak konuyu anlamak için öncelikle kadın-erkek farklarından bahsetmemiz gerekiyor. Bazı kişiler "kadınlarla erkekler birbirleriyle eşittir " deseler de gerçek böyle değildir. Kadınlar erkeklerden bedensel, ruhsal ve cinsel açıdan pek çok farklılıklar gösterir. Eğitim ve öğretim hayatı bakımından önemli gördüğümüz bazılarını sıralayalım.

Kadın ve erkek arasındaki bedensel farklılıklar

  • Kadın daha çabuk buluğa erer. Beyin gelişmesi kadında daha belirli ve öndedir. Dişiliğe daha çabuk ulaştığı gibi erkeğe oranla üreme fonksiyonları daha erken sonlanır.
  • Erkekler özellikle ergenlik döneminde hareketlidirler. Bu çağda atılganlık, egemen olma ve babalık dürtüleri mevcuttur. Kadında ise ergenlik çağı organizmanın korunmaya en fazla muhtaç olduğu bir dönemdir. Bu devrede organizmaya ağır yükler yükletilmesi cinsel –hormonal olgunlaşma sürecinin ahengini bozabilir(2).
  • Kadınlar bedensel güç bakımından erkeğe nazaran daha zayıftırlar. Kadının genel bedensel gücü, erkeğin gücünün ancak %70-75'ine ulaşabilir. Bu fark ergenlikten itibaren açık bir şekilde belirmeye başlar. Benzer bir antrenman programıyla yapılan çalışmalarda kas kuvveti erkeğe nazaran daha yavaş yükselir ve ulaşılan en üst seviye daha düşüktür. Bir araştırmada, kadındaki gücün erkekte elde edilenin ancak % 43'üne ulaşabildiği tespit edilmiştir(3).
  • Kadınların enerji metabolizmaları da erkeklerden daha düşüktür. En yüksek yüklemelerde bile erkeğin %80'i civarında kalır.
  • Adet devrelerinde, genellikle fiziksel kapasite (2-6) gün öncesinden başlamak üzere düşüş gösterir.
  • Fizik sıkıntılara karşı erkek kadına oranla daha dayanıklıdır.
  • Kadın şoklara, uykusuzluklara, mahrumiyetlere daha fazla tahammül gücüne sahiptir.
  • Hararet, nabız, teneffüs kadında daha fazladır.
  • Ölçülebilen değerlerde (kan sayımları gibi…) hep kadınla erkek arasında farklılıklar vardır.
  • Alkol, sigara, uyuşturucu gibi vücuda zehir etkisi yapan maddelere karşı kadın daha hassastır.
  • Kalp-damar sisteminde farklılıklar vardır. Kadında maksimal (en yüksek) oksijen sarfiyatı daha azdır. Kalp daha küçüktür ve vuruş hacmi daha düşüktür.
  • Solunum sistemi: Kadında vital kapasite (nefes alma) miktarı düşüktür. Erkek ve kadından aynı seviyede bir çalışma istendiği takdirde, kadının daha fazla gayret sarf ettiği ve fakat çalışma gücü eğrisinin erkeğe nazaran çok daha süratle düştüğü görülür.

Ruhsal farklar

Kadın ve erkek, sadece fiziksel bakımdan değil, ruhsal yönden de bazı farklılıklar gösterirler. Bu farklarla, kadın ve erkek iki ayrı yapı gösterirler ve aslında birbirlerini tamamlarlar. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Kadınlarda hormonal faaliyetlere bağlı olan ruhsal karakterler çocuk olarak, kız olarak, evli kadın veya dul olarak ve nihayet gebe kadın olarak çok farklar gösterir. Analık içgüdüsü ve psikolojisi başlı başına bir konudur. Aybaşı krizlerinde ve bilhassa kritik bir çağ teşkil eden adet kesiminde (menopoz) çok defa patolojik (marazi) bir psikoloji bahis konusudur(2). Erkekte ise bu şekilde ruhsal dalgalanma yoktur.
  • Otoritelerin müşahedelerine göre kadınların ancak % 15'inde regl hali hiçbir sıkıntı vermez. %40-45 oranında hafif arızalar mevcut olur. % 30'unda ise nahoş ıstıraplar bayağı bir hastalık halindedir.
  • Kadın ve erkek, daha çocukluk yaşlarından itibaren ayrılırlar ve başka dünyaların insanları oldukları belli olur. 4-5 yaşındaki bir kız çocuğu maharetinden ve zarifliğinden seve seve faydalanır; aynı yaşta bulunan erkek çocuğu ise kuvvetini ve bütün vücudunun ağırlığını kullanır.
  • Yine kız çocuğunun his dünyası duygulu hülyalardan zevk alır. Güzel masallardan hoşlanır. Oysaki erkek çocuğu, makine icatları, karışık savaş aletleri tasarlar; savaşlarda bulunmayı, güçlü olmayı tahayyül eder. Kız çocuğu ise, güzel kadın süsleri arasında hülyalara dalmayı, acayip çiçeklere ve çok renkli kuşlara sahip olmayı tercih eder(2).
  • Erkekte, özellikle ergenlik çağında, olağan bir vasıf sayılan saldırganlık (agression), egemen olma ve nihayet babalık dürtüleri mevcuttur. Kadında ise ergenlik çağı, organizmanın en fazla korunmaya muhtaç olduğu bir devredir. Bu devrede organizmaya ağır yükler yükletilmesi, cinsel hormonal olgunlaşma süresinin ahengini bozabilir(2). Erkek beyninde fiziksel etkinlik ve saldırganlığa ayrılmış merkezler daha büyüktür.
  • Araştırmacılar erkeklerin 2 yaşından başlayarak üniversiteye kadar daha çok kavgaya karıştığını, daha fazla saldırgan fiziksel ve sözel davranışlar gösterdiğini, kızlara göre dört kat daha fazla suç işlediğini veya antisosyal davranışta bulunduğunu göstermektedir(2).
  • Ailede; erkek için esas olan kadına sahip olmak, ona temellüktür. Kadın için esas ise, erkeğe teslim olmak, şahsiyetini mümkün mertebe muhafaza ve onu erkeğe kabul ettirmek, erkeği kendi "ruh ve beden havzasında" tutmaktır(5).
  • Erkek ben-merkezci (egosantrizm), kadın ise özgecidir (diğergam-elsever). Yani başkalarının ıstıraplarını paylaşmak, feragat ve fedakârlıklarda bulunmak, başkalarının felaketlerinde yardımcı olmak karakteri birçok kadında fazilet derecesindedir. Erkek ise önce kendi ve şahsi menfaatini düşünür.
  • Kadın, organizmasının tabiatı itibari ile daha fazla bedensel ve ruhsal ıstıraplar çeker. Fakat bunlara daha fazla tahammül gücüne sahiptir.
  • Kadın erkeğe nazaran daha merhametlidir.
  • Büyük ıstıraplar karşında kadının sükûneti ve mukavemeti daha fazladır.
  • Kadın heyecanıyla yaşar, erkek ise muhakeme ile temayüz eder(6).
  • Kadın daha vesveseli, kuruntuludur.
  • Erkek umumiyetle daha dışa dönük ve faaldir. Dış dünyayı ele geçirmek ister, düşünce ve duyumlar bakımından daha iyi gelişmiştir. Kadın ise içe dönüktür. Duygular ve seziş hususunda erkeğe nazaran üstündür.
  • Kadın sinirsel olarak daha dayanıklıdır.
  • Kadın giyinme hususunda daha ihtiraslı, daha titiz, daha hercaidir; modaya daha düşkündür(3).
  • Kadında genellikle vejetatif sinir sistemi daha oynaktır. Tecrübi psikoloji araştırmaları, kadın ve erkekte genel akıl kapasitesinin eşit olduğunu, ancak bu iki cins arasında akıl kapasitesini oluşturan çeşitli melekeler bakımından bazı farklılıkların bulunduğunu göstermektedir. Erkek mantıki istidlal (çıkarım), sayılarla çalışma yeteneği (karmaşık matematik problemlerini çözümleme) ve teknik beceri bakımından kadına nazaran üstündür. Buna karşılık kadın; lisan ve konuşma yeteneği, hızlı yazma, parmak mahareti, hatırlama ve gözlem hızı bakımından erkeğe nazaran üstündür(2).
  • İki cins arasında karakter bakımından da şu gibi farklar dikkati çeker: Erkekler karar almağa, bağımsızlığa, ihtirasa ve kritik davranışlara büyük eğilim gösterir; kadın ise daha insancıl ve toplumsaldır; nörozlara (bir çeşit ruhsal bozukluk) daha fazla istidat gösterir; kadının düşünce ve davranışları, genellikle entelektüel analizlerden ziyade hislerinin tesiri altındadır.

Karma eğitim eleştiriliyor

Aralarındaki farklarını özetlediğimiz iki cinsiyetin bir arada eğitim görmesiyle birçok mahzurun ortaya çıkacağı tabidir. Çünkü kadın ve erkeğin ilgi alanları, yetenekleri az çok farklılık göstermektedir. Alman Der Spiegel'in (25.08.2003) kaydettiği gibi: "Normal şartlarda kadınlar ve erkekler farklı beyin yapıları ile dünyaya gelirler. Erkek beyni dünyayı sistematik olarak algılama yeteneğiyle dünyaya geliyor; buna karşılık kadın beyni ise duyarlı ve empatik yapılı olarak donatılıyor."

Milliyet'ten Mehveş Evin, "Karma Okullar Daha Başarısız" başlıklı yazısında(8) şunları kaydetmektedir: "Bir kesimi yerinden hoplatacak bir sonuç, biliyorum! Kız çocuklarıyla erkeklerin birlikte okumasını savunan, genç insanların sağlıklı gelişimi için karma eğitim modelinin şart olduğunu düşünen herkesi şaşırtacak bir yazıya rastladım. İngiliz The Times'da yayınlanan habere göre, kız ve erkek okullarının başarı oranı, karma eğitim yapan okullara göre daha yüksek. Karşılaştırma, İngiltere'de liseyi tamamlama sınavı olan A level ve GCSE sonuçlarına bakarak yapılmış. A level, bizim üniversite sınavına tekabül ediyor denebilir, çünkü öğrenciler bu sınavda aldıkları puanla üniversitelere başvuruyor. Bu listeye göre ilk üçe giren okulların hepsi özel! St. Paul's Girls School'un birinci, Perse School for Girls'ün ikinci olması, özel kız okullarının fark attığının da kanıtı. Genel olarak kızların başarısı göze çarpıyor: ilk 50'ye giren liseden, 27'si kız, 14'ü erkek okulu. Sadece yedi tanesi karma eğitim yapıyor! Anlayacağınız, Türkiye'de çağdaşlığın gereği olarak düşünülen karma okul, belki de sanıldığı kadar başarılı bir model değil.

Peki, bizim okullarımızın kaç tanesi karma, kaç tanesi sadece erkek veya kız okulu? Milli Eğitim'in Strateji Geliştirme Başkanlığı'na danıştım, böyle bir çalışma yokmuş. Okullar sadece genel, özel ve meslek lisesi olarak sınıflandırılıyor. Ayrıca adı kız veya erkek lisesi olan pek çok okul, karma eğitime geçti. Dershanelerin ise karma eğitim vermesi zorunlu. Ancak bizde kızlarla erkeklerin ayrı okullarda okuması, muhafazakârlığın bir göstergesi olarak görüldüğü için konuyu tartışmak bile başlı başına sorun. Doğruya doğru: Dindar kesim, kız çocuklarının ayrı okulda eğitim görmesini, başarı çıtasını yükseltmek için savunmuyor. Öncelikle kaygıları, kızların "namus'unu korumak." Ortaöğretimdeki kız öğrenci sayısının erkeklerden daha düşük olduğu, kız okutmanın pek çok aile için sorun olduğu ülkemizde, belki de bazı önyargıları bir kenara bırakmakta fayda var. Eğer amaç, daha fazla kız çocuğunun okuması, üniversiteye girmesi ve kendi ayaklarının üzerinde durmasını sağlamak… Ve yerlerde sürünen ÖSS başarı grafiğini yükseltmenin bir çaresini bulmaksa… karma eğitimin artısını eksisini yeniden gözden geçirmekte belki de fayda var. Avustralya'dan ABD'ye, karma okullarla ilgili pek çok araştırma yapıldı. ABD'de 2008 yılında Stetson Üniversitesi'nin yürüttüğü dört yıllık pilot araştırmanın sonuçları çarpıcı: Karma okulda okuyan erkeklerin yüzde 55'i sınavı başarıyla verdi. Buna karşılık sadece erkeklerin okuduğu okulda, aynı sınavdaki başarı oranı yüzde 85'ti. Üstelik demografik yapı, sınıftaki öğrenci sayısı ve müfredat bakımından iki okul tamamen birbirinin aynıydı!"

The Times: Erkeklerden ayrı okuyan kızlar daha başarılı(9)

Kuzey Londra'da eğitim faaliyetinde bulunan Kuzey Londra Kız Yüksek Okulu'nda öğrencilerin diğer okullara göre olan başarı grafiğinin gittikçe yükselmesi The Times gazetesine haber konusu oldu. Sadece kız öğrencilerin eğitim aldığı okulun başarı grafiği, devlet okulları ve diğer karma okullara göre daha yüksek ve bu grafik gittikçe arayı açıyor. Bu durumun kız ve erkek öğrencilerin ayrı ortamlarda eğitim almasının haklılığını ispatladığını yazan The Times Gazetesi, eğitim tablosunda kız okulunun en yüksek dereceler almaya devam ettiklerini vurguladı.

Bu durumun nedenlerini The Times gazetesine açıklayan okul müdürü Bernice McCabe, "Kızlar erkeklerden ayrı ortamlarda eğitim almalarının faydasını görüyor. Bu ortamda kendilerine her şekilde güven duyabiliyorlar. Etrafında erkekler olmadığı için bir davranışta bulunacaklarında erkekler tarafından etkilenmeyeceklerinin farkındalar. Erkeklerin olmadığı bir ortamda kızlar zeki ve kendine güvenmeleri için daha serbest bir ortam yakalıyorlar." şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Sadece erkek öğrencilerin alındığı Royal Grammar Okulu Genel Müdür Jhon Cox ise, "Kızların olmadığı bir ortamda erkeklerin dikkati dağılmıyor ve derslerine daha fazla odaklanıyorlar. Kızların bulunduğu bir ortamda dışa açılmaları ve sınıfta söz almaları daha da azalıyor ve söz aldıklarında acaba kızlar ne düşünür? Kompleksine kapılabiliyorlar." diye konuştu.

Bağımsız Eğitim Konseyi'nin okulların başarı grafiğini ve sınav sonuçlarını dikkate alarak yaptığı sıralamada ilk on okul içinde 2 erkek okulu ve 1 karma okul bulunuyor. Bunun dışındaki okullar kız ve yatılı okullardan oluşuyor.

ABD kız- erkek ayrı eğitimini teşvik ediyor(10)

Devlet okullarındaki kötü gidişe çözüm arayan ABD hükümeti, karma eğitimi masaya yatırdı. Çeşitli dönemlerde yapılan araştırmalarla öğrenciler, öğretmenler ve okul idarecileri dinlendi. Karma eğitimin birçok soruna yol açtığını tespit eden yönetim, kız ve erkek öğrencilere ayrı sınıflar açılmasını teşvik ediyor. Uygulamanın eğitimde kaliteyi yükselttiğini gören pek çok devlet okulu da ayrı sınıf açmaya başladı. 1995 yılında 3 devlet okulunda yürütülen ayrı eğitim uygulaması günümüzde 253 okula çıktı. 51 okula ise tamamen kız ya da erkek öğrenciler alınıyor. 200 okulun daha kız-erkek ayrı eğitim yapmak için başvuruda bulunduğu öğrenildi. Yapılan araştırmalar, kız ve erkeklerin ayrı sınıflarda bulunmasının getirdiği faydaları gözler önüne serdi. Öğrencileri meşgul eden eğlence, kavga, suç işleme, vakti boşa harcama, taciz ve gebelik gibi olumsuzlukların ayrı eğitim veren okullarda en aza indiği gözlendi.

New York Harlem'de 2003'te yapılan bir çalışma dikkat çekici sonuçlar ortaya çıkardı. Buna göre, ergenlik çağındaki çocuklarda hamile kalma oranı sadece kızların okuduğu okullarda 40'ta 1 iken, karma eğitim veren yerlerde 3'te 1. Karma okullara giden kızlar nasıl göründükleriyle, sadece kız okuluna gidenler ise kim oldukları ile daha çok ilgileniyor. Ayrı okula gidenlerin kendine güven oranları da yüksek. Amerika genelinde kız okullarına giden öğrenci oranı yüzde 2 iken ABD Senatosu ve kongredeki kadınların yüzde 20'si sadece kızların gittikleri okullardan mezun olmuş. Öğrencilerin aldığı test sonuçları ve gözde üniversitelere yerleşme oranları da ayrı eğitim yapıldığı okullardaki başarı oranının yüksek olduğunu gösteriyor. Uygulamanın hem öğretmenleri hem de velileri rahatlattığı belirtiliyor. Özel okulların yüzde 7'sinde kız-erkek ayrı eğitim verildiğine de işaret eden eğitim uzmanları, 20 yıl içinde karma eğitim yerine kız-erkek ayrı eğitim veren okul sayısının 5 bini bulabileceğini dile getiriyor. New York'ta 9 devlet okulu tamamen kız-erkek ayrı eğitim veriyor. Chicago, Dallas, Seattle ve Washington DC'de kız-erkek ayrı sınıfların bulunduğu devlet okulları var. Gelecek yıl, Miami, Atlanta ve Cleveland'da bu uygulamaya geçilmesi planlanıyor. Wisconsin eyaletinde kız-erkek ayrı sınıfları olan 3 okul bulunurken, velilerden gelen talep üzerine bu sayının artırılacağı kaydediliyor. Amerika'da şimdiye kadar ayrı sınıf uygulamasına sadece beden eğitimi ve cinsel eğitim derslerinde izin veriliyordu. Yeni kurallar getirilerek bu alan genişletildi. Okul yönetimi, öğrencinin başarısını olumlu etkileyeceğini düşündüğünde, istediği derslerde kız-erkek ayrı eğitim verilmesine karar verebilecek. Kız ve erkek sınıflarına kayıt, çocuğun isteğine göre yapılıyor. Bu sınıfta kayıt yaptırmayıp karışık sınıflarda okuyan öğrencilere de aynı şekilde eğitim verilmesi zorunlu kılınıyor.

Kız –erkek öğrenme farkı(10)

Bilim adamları kız ve erkek öğrenciler arasında öğrenme farklılıkları olduğuna dikkat çekiyor. Yapılan araştırmalar, öğrenmede değişik adımlarda ilerleyen iki grubu yan yana getirmenin çok akıllıca olmadığını gösteriyor. Araştırmalara göre erkek öğrenciler dersi hareketli işlemeyi, derste aktivite olmasını isterken, kız öğrenciler kendilerini sakin bir ortamda ifade etmeyi tercih ediyor. Kız öğrenciler etrafta erkek öğrenciler olduğunda utangaç bir tavır sergiliyor ve yanlış yapmaktan çekiniyor. Bilim adamları, erkek ve kadın beyin yapısının da farklılık gösterdiğini söylüyor. Bu konuda yapılan çalışmalar kızların dil öğrenimine ve sözlü iletişime, erkeklerin ise el becerisi ve hesaplamaya daha yatkın olduğunu gösteriyor. Okullarda ayrı sınıfların açılmasını eleştirenler ise bu uygulamanın yerine eğitimi geliştiren değişik metotların bulunmasını istiyor. Asıl problemlerin gözden kaçırıldığını, eğitimde kalitenin yükselebilmesi için fizik şartların düzeltilmesi gerektiğini savunuyor.

Öğretmenlerin sorunu: Motivasyon(10)

Atlanta Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, öğretmenlerin okulda en çok zorlandıkları üç şeyi; öğrenci motivasyonu davranışı, sınıf yönetimi (disiplin) ve idari işler olarak sıralıyor. Öğrencinin dersi anlaması için motivasyonun önemi üzerinde duran eğitimciler, kız-erkek ayrı sınıf uygulamasının motivasyonu sağlamada önemli bir uygulama olduğunu belirtiyor.

Valiye göre New York'ta eğitim iflâsın eşiğinde

New York Valisi Eliot Sppiter, 2008 bütçesinin 120,6 milyar dolar olduğunu açıkladı. Bütçeden okullara ayrılan payı 1,4 milyar dolar artıran Vali Spitzer, buna rağmen eyaletin eğitim sisteminin iflâsın eşiğinde olduğunu kaydetti. Eyaletin her kamu okul öğrencisi için yıllık 13 bin 500 dolar harcadığını kaydeden Spitzer, buna rağmen öğrencilerin sadece yüzde 61'inin mezun olduğuna dikkat çekti.

Rusya'da da aynı trend (14)

Eski Sovyetler Birliği'nin çöküşünden sonra eğitim sisteminde yaşanan kötü gidişe çözüm arayan Rusya hükümeti, test amacıyla ülke genelinde bazı devlet okullarında başlattığı kız-erkek ayrı eğitim sistemi ilk olumlu sonuçlarını almaya başladı. Karma eğitimin birçok meseleye yol açtığını tespit eden Eğitim Bakanlığı, kız ve erkek öğrencilere ayrı sınıflar açılmasını teşvik ediyor. Uygulamanın eğitimde kaliteyi yükselttiğini gören pek çok devlet okulu da ayrı sınıf açmaya başladı. Başkent Moskova'da kız ve erkeklerin ayrı eğitim gördüğü devlet okullarından 1257 nolu okul, kendi çocuklarını söz konusu okulda eğitmek isteyen vatandaşlardan gelen yoğun talebi karşılamakta zorlanıyor. Okul müdürü L. Grigoryeva, "Okullardaki zor eğitim programının çocuklar tarafından iyi benimsenmesi ve çocuklara kolaylık sağlanması arayışları çerçevesinde 15 yıl önce kız-erkek ayrı eğitim sistemine geçtik. Gerçi bu bizim bulduğumuz yeni bir buluş da sayılmaz. Zira 19. yüzyılda da Rusya'da kız-erkek ayrı eğitim sistemi çok yaygındı. Gerçekten kadın ve erkekler çok farklıdırlar. Beyin yarım kürelerimiz, gözlerimiz farklıdır. İşte yeni eğitim sisteminde bu özellikleri esas alıyoruz ve bunun çocuklara büyük kolaylıklar sağladığını görüyoruz. Son iki yıldan beri okulumuzdaki öğrenciler arasında çeşitli sağlık testleri yaptık ve testler sonucu bizim çocukların kız-erkek karma eğitimli okullardaki çocuklara kıyasla hem fiziksel hem de psikolojik olarak daha sağlam oldukları ortaya çıktı. Kız ve erkek ayrı eğitim sistemine geçiş tabi ki öğretmenlerin işini çok zorluyor. Şöyle ki kız ve erkek sınıflarda aynı dersi aynı şekilde anlatırsanız farklı sonuçlar ortaya çıkar. Dersi anlatırken öğrencilerin kız veya erkek olduklarını mutlaka göz önüne almak zorundasınız. Ama gençlerimizin yararı için bu zorlukları memnuniyetle üstleniyoruz" dedi.

Tanya İvankova isimli 9. sınıf öğrencisi, "Birinci sınıftan itibaren bu okulda eğitim alıyorum. Burada her şey hoşuma gidiyor. Eğitim düzeyi çok yüksek. Erkeklerle aynı sınıfta bulunmamamız da bizim için çok iyidir. Bu duruma alıştık. Annem babam da erkeklerden ayrı olduğum için çok memnunlar. Bence erkeklerin özellikle ders sırasında dikkatimizi dağıtmıyor olması çok faydalıdır. Erkeklerle iletişime gelince bunu okul dışında her zaman her yerde yapabiliriz" diyor.

Karma eğitimin mahzurları

Bu iktibaslardan sonra karma eğitimde karşılaştığımız mahzurları şöyle sıralayabiliriz:

  • Karma eğitim kız ve erkekteki farklılıkları göz önüne almamaktadır. Fizik, kimya, matematik, bilgisayar, spor ve el işi derslerinde erkekler hep öndedir. Dil eğitimi, edebiyat, coğrafya, pedagoji ve psikolojide ise kızlar daha başarılıdır. Karma eğitimde kızların yeteneklerini geliştiremedikleri tespit edilmiştir. Birçok alanda ki rekabet, kızları başarısızlığa mahkûm etmektedir.
  • Karma eğitimde kızlar erkeklerin bulunduğu sınıflarda çekingenleşmekte, söz almak ve sınıfta faal olmak istememekte, alay edilme korkusuyla içe kapanmakta ve bu şekilde zarar görmektedir. Kısacası kızların kişilikleri baskılanmaktadır.
  • Karma eğitimden erkekler de zararlı çıkmaktadır. Şöyle ki erkeklerin sınıftaki karşı cinse olan ilgisi, kanında yükselen hormonlar icabı dikkatlerini dağıtabilmekte, zihinsel performanslarını düşürebilmektedir. Bu konu yapılan çeşitli araştırmalarca da gösterilmiştir(11). Gerçekten ergenlik döneminde şu anda bilemediğimiz bir sinyal, hipotalamusta bulunan hücreleri tetikleyerek cinsiyet hormonlarının salgılanmasının 10-20 kat artmasını tetiklemektedir(12). Salgı bezlerince salgılanan kimyasallar olan cinsiyet hormonları ise kan dolaşımında dolaşarak beyni, vücudu ve davranışları etkilemektedir.
  • Yine karşı cinsler arasındaki sevgili olma ayrı bir problemdir. Daha sonra saatler süren mesajlaşma ve görüşmeler (cep telefonu veya internetle), kıskançlık ve kavgalar gençlerin konsantrasyonunu bozmakta, derslerden soğutmaktadır. Eğitim ve öğretime ayrılması gereken bu önemli yıllar heba olabilmektedir.

12 yaşındaki Ali, annesi tarafından muayene getirilmişti. Devamlı dalgın ve düşünceli olduğu, dersleriyle ilgilenmediği, odasından dışarı çıkmadığı söylendi. Ali'yi yalnız olarak dinlediğimde ise; sınıftaki bir kıza âşık olduğunu, kızın hiç aklından çıkmadığını ve hep onu düşündüğünü anlatmıştı.

  • Yine kız ve erkek arkadaş kıskançlıkları önemli bir problemdir. Gençler bu yüzden sık bunalıma sürüklenebilmekte, çekişmeler kavga ve yaralanmalara yol açabilmektedir.
  • Cinsel taciz, istemeyen gebelikler karma eğitimle artmaktadır. ABD'de yapılan çeşitli araştırmalar üniversiteye giden kadınların %47-78'inin cinsel baskıya maruz kaldığını göstermektedir(12).
  • Kız okullarında kızların birbirleriyle arkadaşlıkları daha derin olmakta, birlikte tecrübeler kazanmakta, kendilerini geliştirmekte, adeta birlikte büyümektedirler. Kısacası birbirlerine rakip değil bir dostluk ilişkisi söz konusu olmaktadır. Karma okulun kızları arasında böyle bir dayanışma görmek mümkün değildir. Aksine düşmanlığa varabilen gruplaşmalar ve erkek hegemonyası mevcuttur.
  • Fiziken güzel olmayan veya arkadaş bulamayan kız ve erkek öğrenciler karamsarlığa, aşağılık kompleksine sürüklenebilecektir.
  • Anadolu'da ve özellikle doğuda muhafazakâr aileler kız çocuklarını okula göndermemekte, kızların okullaşma oranı düşmektedir. Bu yüzden kız çocukları eğitim alamamaktadır.

Sonuç olarak

Eğitim ve öğretimde cinsiyet farklılıkları hesaba katılmalıdır. Böylelikle performansın yükseleceği bellidir. 28 Şubat ürünü olan karma eğitim mecburiyetinden vazgeçilmeli, isteyen velinin çocuğunu kız ve erkeklerin ayrı olarak eğitim gördüğü okullara göndermesine izin verilmelidir. Böylelikle hem okullaşma oranı artacak, hem de eğitimde kalite yükselecektir. Ve en önemlisi de çocuklarımızın derslere daha konsantre olarak eğitime devam etmeleri sağlanacaktır.

Prof. Dr. Sefa Saygılı

KAYNAKLAR

  1. Karma Eğitim. Ali Erkan Kavaklı. Nesil Yayınları
  2. Koruyucu ve Sosyal Tıp. Prof. Dr. Sıtkı Velicangil. Filiz Kitabevi. İstanbul, 1980
  3. Normal ve Anormal Cinsiyet ve Evlilik. Prof. Dr. Rasim Adasal. Ankara, 1975
  4. Çocuk Psikolojisinin Ana Çizgileri. G. Jacquin. Tercüme: M. Toprak. İstanbul, 1964
  5. Kadın Psikolojisi. Prof. Dr. Remzi Kazancıgil. İstanbul, 1937
  6. Tababet-i Ruhiye. Ord. Prof. Dr. Mazhar Osman. İstanbul, 1927
  7. Kadın ve Erkeğin Performans Yönünden Karşılaştırılması Prof. Dr. Med. J. Artner. Medicine. Yıl 7, sayı 43
  8. Karma Okullar Daha Başarısız. Mehveş Evin. Milliyet, 16 Ocak 2010
  9. Cihan Haber Ajansı'nın haberi. 29.08.2009 tarihli gazetelerden
  10. Gazeteler, 12.02.2007
  11. Gazeteler, 06.08.2009 ve 05.09.2009; Habertürk, 07.09.2009; Geo Dergisi 5/09, sy 21
  12. Psikolojiye Giriş. Editör: Rod Plotnik. Kaknüs Yayınları, 2009
  13. Erkek Beyni. Prof. Dr. Louann Brizendine. Say Yayınları, 2011
  14. Kız- erkek ayrı eğitime, Ruslardan büyük ilgi. İHA'nın haberi. 13 nisan 2010

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN