Öğle uykusu ihtiyaç ve faydalı
Bugünlerde havalar oldukça sıcak ve bunaltıcı. Bu yüzden öğle uykusu bizi rahatlatabilir ve daha zinde, enerjik kılar.
Öğle uykusunun (kaylüle) insan bedeninin tabii ihtiyacı olduğu artık kabul ediliyor. Son zamanlarda uyku üzerine araştırma yapan tıp adamları bunu destekliyor ve bütün gece uyuyup, gündüzleri çalışmak yerine herkese öğle vaktinde bir süre şekerleme yapmayı ve gece uykusunu azaltmayı tavsiye ediyorlar.
Bu bilim adamları gün ortasında inişe geçen insan enerjisinin öğlenleri kısa bir uyku ile tekrar yükseldiğini söylüyorlar. Akdeniz ülkelerinde "siesta" denilen öğle uykularının faydasını araştıran bilim adamları, insanların öğleleri uyumak üzere programlandığını, çalışma şartları sebebiyle bu uykuya zaman ayrılmadığında, çalışma temposunda büyük bir düşüş yaşandığını ileri sürüyorlar.
Fransa'da Hayat ve Spor için Biomedikal Merkez'de çalışmalarını sürdüren araştırmacılar, Grand Prix'de görevli teknisyenlerin 24 saat boyunca dikkatlerini ölçtüler. Dünyanın en ünlü araba yarışlarından biri olan Grand Prix'de çalışan teknisyenlerin göstereceği en ufak bir dikkatsizlik felaketlere yol açabiliyor. Araştırmanın sonunda teknisyenlerin öğleden sonra dikkatlerini toplamakta zorluk çektikleri ortaya çıktı. Oysa öğleden sonra bir saat dinlenme izni verildiğinde dikkatlerinin normale döndüğü görüldü.
Trafik uzmanları yol kazalarının en çok sabaha karşı 2 ila 4, öğleden sonra 2 ile 4 arasında olduğunu belirtiyor. Bu kazaların genellikle dikkatsizlikten kaynaklandığını ileri süren bilim adamları, bu saatlerde insan dikkatinin en düşük seviyeye indiğini belirtiyorlar.
Öğleden sonraları dikkatle birlikte vücut ısısı da inişe geçiyor. Ayrıca beyin dalgaları da geceleri olduğu gibi yavaşlıyor.
İhtiyaç Olan Uyku
Amerika ve İngiltere'de iki aşamalı uyku düzeni üzerine araştırmalarını yoğunlaştıran uzmanlar, bu düzenin kültürel bir eğilim olmadığını ve yalnızca sıcak ülkelerin insanlarına has bir alışkanlık olarak görülmemesi gerektiğini ifade ediyorlar.
İngiliz Uyku Derneği Başkanı Prof. Carl Hirdmarch öğle uykularını şöyle açıklıyor: "Tatile çıkan insanlar, öğleleri yedikleri ağır yemek veya sıcak sebebiyle öğleden sonra uykularının geldiğini sanırlar. Ancak araştırmalar biyolojik dürtülerin uykuyu getirdiğini gösteriyor. Çevrenizdeki bebeklere veya yaşlılara veya öğleden sonra çalışmak zorunda olmayan insanlara bakın. Hepsi öğle yemeğinden sonra uyurlar. Bütün bunlar tembelliğin değil bastırılamayan bir ihtiyacın işaretidir."
Uzmanlar, insanların imkân tanındığı takdirde öğle sonrası uykusuna yatkın olduğunu belirtiyor. Normal gece uykularında ilk yarıdaki ağır uyku, sabaha karşı yerini REM denilen daha hafif bir uykuya bırakır. Araştırmalar, öğle uykularının ağır olduğunu, beyin dalgalarının yavaşladığını gösteriyor.
Uyku düzenlerini geceleri 6 saat, öğleleri yarım saat olarak ikiye bölen kişilerin daha sağlıklı bir hayat sürdürdüğü biliniyor. Ağır uyku sırasında salgılanan bazı hormonların bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği ve dokuları yenilediği gösterilmiş. Dolayasıyla öğleden sonra uykuları vücuda büyük fayda sağlıyor.
Doğal olarak herkesin uyku düzeni aynı değildir. Biomedikal Merkez'in uyku uzmanı Pierre Portiro vücudun mükemmel bir makine olduğun, dolayısıyla ihtiyaç duyduğu uyku düzenine otomatikman geçtiğini belirterek şunları söylüyor: "Hangi tür uykuya. İhtiyacınız varsa vücut onu alır. Eğer ağır uyku yetersizliği çekiyorsanız, öğleüstü uykularında çok ağır bir uykuya dalarsınız. Yok, hafif bir uyku size yetecekse, REM uykusu sizi tatmin eder. REM uykusu ruhi, ağır uyku bedeni yorgunlukları giderir."
Niçin Öğle Uykusu
Uyku uzmanı Jürgen Zulley insanın "iç saati"nin öğle ve gece saatlerinde olmak üzere iki defa uyumaya programlandığını söylüyor. Öğle sonraları insan kendini yorgun hissediyor, gevşiyor ve dikkati dağılıyor. Akdeniz ülkelerinde öğle uykusuna izin veren yerleşik bir "siesta" geleneği var: Güneşin tam tepede olduğu öğle saatlerinde dükkanlar kapanıyor, caddeler boşalıyor ve neredeyse şehirlerin tümü öğle uykusuna dalıyor. Siesta, öğle sıcağının çalışmayı güçleştirdiği sıcak ülkelerin farklı bir âdeti. Psikolog Wilse Wobb, siesta alışkanlığının, şekerlemesinin doğallığını kanıtladığını söylüyor. Ekvator'un kuzey ve güneyindeki 5 milyar insanın öğle uykusuna yatması, bu normalliği gösteren bir delilidir.
Ancak Pensylvania'lı psikiyatrist David Dinges, çalışmalarında öğle uykusunun; öğle yemeği, iklim ve kişilikten bağımsız bir özelliği olduğunu tespit etmiş, yani dünyanın neresinde olursa olsun her insanın öğle uykusuna hakkı var. Öğle uykusunun "tembellik" değil, vücudun doğal ihtiyacı ve sağlık şartı olduğu görüşünde.
Aslında öğle uykusu, insanın verimliliğini artıran bir faktör olduğundan iş işyerlerinde de beklenenin tersine, yarar sağlayabilir. Araştırmalar, öğle uykusu uyuyan pilot, doktor ve kilit personelin daha az hata yaptığını gösteriyor. Ayrıca gece vardiyasında çalışanlar kaybettikleri uykuyu en iyi öğle uykusu ile telafi edebiliyorlar. Öğle uykusu o kadar değerli ki, insan bu uykudan sonra 12 saat uyanık kalabilir.
Öğle Uykusu Öğrenmede de Yararlı
Bilim adamları bugüne dek öğle uykusu gibi 1-1,5 saatlik uykunun dikkat toplama ve daha verimli çalışma açısından önemli olduğunu biliyorlardı ama kısa süreli uykunun öğrenilenleri kalıcı kıldığını Harvard Üniversitesi psikologları geçtiğimiz günlerde Nature Neuroscience dergisinde anlattılar. Birçok öğrenme süreci insan ve hayvanda belli bir uyku süresini gerektirir. Öğrenilen bilgilerin güçlüğüne göre de farklı uyku evrelerinin yaşanması şarttır. Sara Mednick'in araştırmasına katılan denekler karmaşık bir zemin üzerindeki belli başlı motifleri ayırt etmeyi öğreneceklerdi. Gerçi birkaç dakikalık alıştırmadan sonra reaksiyon süresi düzelmişti ama uzun vadeli öğrenme başarısı ancak birkaç gecelik uykunun ardından yakalanabilmişti. Fakat alıştırmalardan sonra kısa bir öğle uykusu çeken denekler söz konusu motifi çok daha çabuk ayırt etmeyi öğrenmişler. Öğrenmedeki başarı öğle uykusu arasında derin ve hafif uyku evresinin (REM evresi) yaşanması sayesinde elde edilebilmişti. Bu iki uyku evresi, uyku ve uyanıklık kadar önemli bir farklılık gösteren beyin dalgalarını oluşturmakta. Araştırmacılar bununla birlikte söz konusu etkinin sadece belli başlı bir öğrenme türünde test edildiğinin altını çiziyorlar.
Beyni Genç Tutuyor
İngiltere University College London'da yürütülen bir araştırma; öğlenleri düzenli olarak kestirmenin ilerleyen yaşlarda beynin büzüşmesini engellediğini ortaya koydu. Sonuçlara göre; öğle uykusu beynin yaşlanmasını 2,6 ila 6,5 yıl geciktiriyor. Sleep Health dergisinde yayınlanan çalışma İngiltere'de yaşayan 380 bin kişinin verilerinin değerlendirilmesine dayanıyor.
Öğle Uykusu Peygamberimizin Tavsiyesi
Görüldüğü gibi öğle şekerlemesi kültürler arası bir uygulamadır ve modern uyku bilim adamları, şekerlemenin her yaş için fayda sağladığına inanmaktadır. Kısa bir öğle uykusu (İslam kültüründe Qailulah=kaylüle olarak adlandırılır) Müslüman kültürüne derinden yerleşmiş bir uygulamadır ve bazı Müslümanlar için dini bir boyut (sünnet) alır. Hz.Muhammed (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kısa bir şekerleme yapın, çünkü şeytanlar uyumaz"
Hz. Muhammed'in (sav) bir diğer hadisi de uykunun vaktiyle ilgili olarak detaylı bilgi vermektedir: "Günün erken saatlerinde uyumak cehaleti ele verir, günün ortasında doğru, günün sonunda uyumak aptallıktır." (Feth Al-Bari, s.73).
Sahih-i Buhari'de (SB) nakledilen üçüncü bir hadis şöyle diyor: "Peygamberle Cuma namazını kılar, sonra öğle uykusuna yatardık" [SB 5923].
Önceki araştırmalar, kısa gündüz şekerlemelerinin uyanıklığı ve bilişsel işlevleri iyileştirdiğini ve hafızayı güçlendirmek için faydalı olduğunu göstermiştir. Özellikle 10 dakika gibi kısa bir şekerleme; 2,5-4 saat boyunca uyanıklığı ve performansı artırabilir.
Yakın zamanda yapılan bir araştırma, ortalama altı yıl boyunca 23.681 sağlıklı Yunan yetişkinde uyuklamanın sağlığa etkilerini değerlendirdi. Potansiyel karışıklıkları kontrol ettikten sonra araştırmacılar; haftada en az üç kez yaklaşık yarım saat şekerleme yapanların, şekerleme yapmayanlara göre %37 daha düşük koroner ölüm oranına sahip olduğu sonucuna vardılar.
Sefa Saygılı
NOT: BÜTÜN OKURLARIMIZIN VE ÂLEMİ İSLAMIN MÜBAREK KURBAN BAYRAMI HAYIRLARA VESİLE OLMASI DUASIYLA TEBRİKLER…
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.