Arama

Tavsiye listesi: Ne izleyelim, nereye gidelim, hangi sureyi ezberleyelim?

Zamanınızı daha kaliteli geçirebilmeniz adına "Ne izleyelim, nereye gidelim, hangi sureyi ezberleyelim?" başlığı altında birbirinden değerli tavsiye listesini sizlerle buluşturuyoruz. Kur'an-ı Kerim'in kitap haline getirilmesine neden olan olayı öğrenebilir, çaresiz anlarımızda gönlümüze ferahlık veren İnşirah suresini ezberleyebilirsiniz. Ya da modern yaşamın beraberinde getirdiği unutkanlığa karşı kür hazırlayabilir, seyahat planlarınıza yeni bir şehir ekleyebilirsiniz. Gelin tavsiye listesine daha yakından bakalım.

Kur'an-ı Kerim nasıl kitap haline getirildi?

📌 Peygamberimize ilk vahiy 40 yaşında iken, Hira mağarasında bulunduğu bir zamanda "Yaratan Rabbinin adıyla oku!" ayetleri ile geldi. Ardından parça parça nüzul olan Kur'an-ı Kerim, hem müminler tarafından ezberlendi, hem de o günün şartlarıyla uygun yüzeylere yazıldı.

➡️ Yemâme Savaşı ile diğer savaşlarda hâfız sahibelerden bir kısmının şehid olması, Hz. Ömer'i telaşlandırarak harekete geçirmişti. Kur'an'ın toplanması fikrini Halife Ebû Bekir'e açan Ömer bu hususta onu ikna etmiş, Hz. Ebû Bekir de bu görevi Zeyd bin Sâbit'e vermişti.

Kur'an neden peygamberimiz döneminde kitaplaştırılmadı?

📌 Yapılan duyuruyla, yanlarında yazılı Kur'an nüshaları ve parçaları olanların bu metinlerin Kur'an ayetleri olduğuna dair iki şahitle birlikte görevli heyete başvurmaları istenmiştir. Zeyd ve diğer heyet üyeleri son okumayı da dikkate alarak ashabın getirdiği yazılı metinleri kontrol etmiş ve yazmışlardır.

➡️ Kur'an yazılı malzeme ve ezber yardımıyla eksiksiz olarak toplanmış ve Hz. Ebû Bekir'e teslim edilmiştir. İki kapak arasındaki bu derlemeye "mushaf" adı verilmiş, bu kitap Ebû Bekir'den sonra Ömer'e, onun vefatı ile kızı ve aynı zamanda Resûlullah'ın eşi olan Hafsa'ya intikal etmiştir.

  • 4
  • 16
Hangi yazıyı okuyalım: Kur’an ayetlerindeki muhteşem dersler
Hangi yazıyı okuyalım: Kur’an ayetlerindeki muhteşem dersler

Prof. Dr. Mehmet Emin Ay- Kur'an ayetlerindeki muhteşem dersler

İlahi vahyin sâhibi Allah Teâlâ, gönderilen peygamberlerin sonuncusu Hz. Muhammed (sav) Efendimize, "ebedi bir mucize" olarak lütfettiği ve 23 yılda peyderpey indirdiği Kur'an-ı Kerim'de, geçmiş devirlerde yaşamış peygamberlerin ve zaman içinde yeryüzünün sakinleri olan muhtelif insan topluluklarının hayat hikayeleri, yaşantıları ve kültür ve anlayışları, başlarına gelen hadiseler, sınavlar, felaket ve musibetler… Bazen bir koca sureyi kapsayacak şekilde genişçe bazen de kısaca anlatılır. Ama bu ayetlerin son cümlesi dikkat çekici bir şekilde "İnne fî zâlike le âyeten/le âyâtin…" şeklinde biter... Surenin içinde yer alan ayet, öyle bir cümleyle bitmektedir ki, o cümlenin içinde tekil veya çoğul olarak mutlaka "âyet" kelimesi yer almaktadır. Sanki Allah Teâlâ bizden bir şey istiyor ve sanki bu ifadeler bize şunları söylüyor: İndirilen bu Kur'ân'ın her bir suresini oluşturan bu ayetler, kendi içinde size, ulaşabileceğiniz nice önemli bilgilere dair birtakım işaretler sunuyor; onları görün!.. Birtakım dersler veriyor; onları bulun ve öğrenin!.. Birtakım ibretler çıkarmanızı istiyor; onları tespit edin, üzerinde düşünün ve ibretler alın!.. A'râf suresinin 133. âyeti gibi pek çok âyette azgınlıkları ve sapkınlıkları sebebiyle üzerlerine azap gönderilen kavimlerin düçar oldukları musibetlerin aslında birer uyarıcı, ibret almaları ve ders çıkarmaları gereken işaret olduğuna dikkat çekilmektedir. İşte bu işaretler ayetin içinde yine "açıklanmış âyetler" olarak tasvir edilmektedir. Bunların aktarılması ise ilahi vahyin muhatabı olan müminlerin ve tüm insanların bu bilgilere kulak vermeleri, önemsemeleri ve kendilerine çeki düzen vermelerini sağlamak maksadını gütmektedir.

Nitekim Allah Teâlâ, vahye kulak vermek, onu gereği gibi okumak ve üzerinde düşünmek işini sıkı tutmamızı istemiş ve şöyle uyarmıştır bizleri… "Kur'ân'ı okuyup üzerinde düşünmezler mi? Yoksa kalpler üzerinde kilitleri mi var?" (Muhammed, 24)

Fikriyat'ın kıymetli yazarı Prof. Dr. Mehmet Emin Ay'ın
y
azısının tamamını okumak için tıklayın.

  • 5
  • 16
Nereye gidelim: Sivas- Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası
Nereye gidelim: Sivas- Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası

Sivas- Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası

📌 Kültür, doğa ve kaplıca turizmi açısından önemli bir kent olan Sivas'ın tarihi MÖ 2000 yılı başlarına dayanır. Şehir, birçok medeniyetin izlerini barındıran bir açık hava müzesi konumundadır.

➡️ Sivas denilince akla ile gelen yapılardan biri Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası'dır. UNESCO'nun "Dünya Kültür Mirası Listesi"nde yer alır.

📌 Avrupalı bazı bilim adamlarınca "Anadolu'nun El Hamrası" olarak nitelendirilen Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası yaklaşık 800 yıllık tarihe sahiptir.

➡️ Dünyanın önemli eserlerinden birisi olan Divriği Ulu Cami, Anadolu beyliklerinden Mengücekoğulları döneminde Hükümdar Süleyman Şah'ın oğlu Ahmed Şah ve eşi Turan Melek tarafından yaptırıldı. Mimarisiyle görenleri adeta büyüleyen yapı, estetik, kültürel ve evrensel değeriyle 13'üncü yüzyılda kadın erkek eşitliğini de simgeleyen bir anıt olarak nitelendiriliyor.

Endülüs'ün incisi: El Hamra Sarayı

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN