Arama
"Körler ülkesi" olarak bilinen Kadıköy’ün ilginç hikayesi
Kadıköy'e yüzyıllar önce neden Körler Ülkesi denildiğini biliyor musunuz? Yerleşim yeri olarak kullanılmaya başlanması M.Ö'ye kadar uzanan Kadıköy, zamanla örülü bir çok efsane ve mitolojik unsura da evsahipliği yapmıştır. Kalkedon olarak da bilinen Kadıköy, efsanelerde "Körler Ülkesi" olarak anılırdı. Ancak, bu ilginç ismin kökeni, sadece bir değil, iki farklı sebepten kaynaklanıyor gibi görünüyor. Anlatılara göre, bu ismin ardında yatan tarihi ve mitolojik detaylar, ilginç bir öyküyü ortaya çıkarıyor. Kadıköy'ün geçmişine dair bu hikayeler arasında tercih yapmak size düşüyor.
🔵 Fransızca "chalcédoine" veya İngilizce "chalcedony" sözcüğü, "bir tür yarı değerli kristal" anlamına gelir. Bu kelime, Latince kökenli "chalcedonius" kelimesinden türetilmiştir. Latince terim ise Eski Yunanca "χalkēdōn" kelimesinden alıntıdır.
🔵 Eski Yunanca bir kelime olan Kalkedon, muhtemelen "Anadolu'da bir kent, Kadıköy" adıyla ilişkilendirilebilir; ancak bu konuda kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Buna karşın, Kadıköy adının tarihsel süreçte bu şekilde etimolojik bir değişim geçirmiş olma olasılığı en kuvvetli ihtimaldir.
🔵 Binlerce yıl önce, Megara'nın krallarından biri olan Byzas, halkının yaşadığı yerdeki kıtlıktan dolayı yeni topraklar arayışındaydı. M.Ö. 6 yüzyılda Anadolu'nun kıyılarına sürekli göçler yaşanıyordu ve Byzas, kavmini daha iyi bir gelecek için taşımak istiyordu. Ancak hangi yöne gideceklerini bilemiyordu.
🔵 Bir gün, Megara kralı kendi ülkesindeki bir kahine danıştı. Onlardan gelecekteki yerlerini öğrenmek, nereye taşınmaları gerektiğini söylemesini istedi. Kahinler, ilginç bir şekilde, "Körler Ülkesi'nin karşısına git" dedi. Bu ne anlama geldiğini Byzas anlayamadı ama yine de halkıyla birlikte yola koyuldu.
SURİYE'NİN KALBİNDE BİR MOSSAD AJANI: ELİ COHEN'İN CASUSLUK HİKAYESİ
🔵 Byzas lideliğinde yola çıkan Megara halkı, Ege'nin dalgaları arasında kıyı boyunca ilerledi. Sonunda karaya ayak bastıklarında, bugünkü İstanbul'un yakınlarına gelmişlerdi. Bulundukları yerin karşısında yemyeşil bir sahil vardı, boş ve bakir, adeta bir cennet köşesi gibiydi. Ancak bulunduğu kıyı, kalabalık ve bakımsızdı.
🔵 Byzas şaşırmıştı. Etrafındaki güzelliklere karşın, insanlar neden bu pislikte, bu kalabalıkta yaşıyorlardı? Kahinlerin sözleri aklına geldi: "Körler Ülkesi'nin karşısı." "Eğer karşıdaki güzelliklerde yerleşmeyi reddedip, bu berbat yerde yaşamayı seçmişlerse, o zaman gözleri kör olmalıydı" dedi ve denizin karşısına geçti.
🔵 Byzas, kahinlerinin bahsettiği yerin tam olarak Kalkedon'un karşısında yer alan bölge olduğuna artık kesin bir şekilde hükmetti ve İstanbul'un ilk temellerini orada atmış oldu. Byzas'ın kararı, İstanbul'un mührünü taşıyan bir kaderin başlangıcı olmuştu.
🔵 Başka bir anlatıda Yunanca tarihçi Heredot'a göre, kahinden öğüt alan Byzas ve halkı, Sarayburnu'ndan karşı kıyıya bakarak, "Bu kadar güzel bir yer varken orada yaşıyorlarsa, bu insanlar kör olmalı" demişler. Byzas yerleştikleri bölgede, Byzantion şehrini kurmuş ve karşı kıyıya da "Körler Ülkesi" anlamına gelen Kalkedon ismini vermiştir.
🔵 Heredot ve antik dönem tarihçileri, Kadıköy'ün karşı yakasının daha güzel ve yerleşim için uygun olduğunu söyleyip Kalkedon'da yaşayanları "körler" diye folklorik bir anlatıya dönüştürdülerse de aslında bu durumun başka bir sebebi olabileceği daha sonraları bazı tarihçiler tarafından ifade edilmiştir.
🔵 Kalkedon'u kuranların asıl amacının, Khalkis Adası'nda (Heybeliada) bulunan zengin bakır yataklarından yararlanmak olduğunu düşünüyor. Bizantion'un seçiminde Karadeniz ticaretinin kontrol altında tutulması ön planda iken, Kalkedon'un seçiminde bakır madeni öncelikli bir faktör durumunda idi.