Ayasofya'da Mimar Sinan İzleri
Tarihimizin en önemli isimlerinden olan Mimar Sinan, mimarlık alanında hala aşılamamış bir isim. Taş yapılarla İslam kültürünü ve mimarisini besleyen Koca Sinan hayatı boyunca pek çok eser inşa etti. Ama bunların yanında Ayasofya'ya yönelik yaptığı tedbir hamleleri de unutulmadı. Her eserinde kendine ait tasarımını hissettiren Koca Sinan'ın Ayasofya'ya en güzel hediyeleri ise minareler olmuştu. İşte, Ayasofya'da Mimar Sinan İzleri...
◾Mimarlık tarihine adını altın harflerle yazdıran, inşa ve tamir ettiği her eseri en küçük ayrıntısına dek inceleyen Mimar Sinan, alanında pek çok yenilik yapmış öncü bir isimdi.
◾Mimar Sinan 1548'de tamamladığı Şehzade Camii'ni, çıraklık, 1557'de tamamladığı Süleymaniye'yi kalfalık, 1575'te ibadete açılan Selimiye'yi ise ustalık eseri olarak nitelemişti.
◾Fatih Sultan Mehmed'in kılıç hakkı olarak camiye çevirdiği Ayasofya'nın Osmanlılar dönemindeki ilk büyük tamiratı yine Sultan II. Mehmed döneminde gerçekleşmişti.
◾Fatih Sultan Mehmed'in Ayasofya'nın ilk minaresini inşa ettirdi. Ardından II. Bayezid de bir minare ekledi. II. Selim'in emri üzerine Mimar Sinan yapı statiğini göz önüne alarak iki minare daha ekledi ve böylece günümüzdeki dört minare ortaya çıktı.
◾Uzun bir gözlemleme sürecinin ardından Sultan III. Murad döneminde biten minareler inşa edilirken Koca Sinan bin yıllık Ayasofya'yı yakından inceledi.
◾Bu süreçte yapının uzun yıllar sonunda ciddi ölçüde yıprandığını tespit etti. Minareler ile beraber Ayasofya'nın çehresi değişti. Bu husus Mimar Sinan'ın Ayasofya'ya en bariz dokunuşuydu.
◾Ayasofya'nın büyük tamiratı esnasında Mimar Sinan öncelikle Ayasofya'nın etrafında meydana gelen yapılaşmayı sona erdirmiş ve yapının ihtişamını ortaya çıkarmayı hedeflemişti.
◾Günümüzde İstanbul'un en bilinen simgelerinden olan ve bazı hadiselerle tarihimize geçen Sultanahmed Meydanı da bu restorasyon çalışması esnasında Koca Sinan tarafından yapılmıştı.
◾Mimar Sinan, Ayasofya tamiratı esnasında oldukça hassas davranarak bin yıllık yapının yıkılmamasını ve sonraki kuşaklara sağlam şekilde ulaşmasını esas almıştı.
◾Aradan geçen yüzyıllara ve İstanbul'da gerçekleşen yıkıcı depremlere rağmen Ayasofya'nın sapasağlam ayakta kalması Mimar Sinan'ın büyük bir başarısı olarak kabul gördü.