"Güneş Bir Noktada Yükselecek, Mücadeleyi Durdurmayın!"
Genç yaşında hem bir yönetmen, avukat ve gazeteci olan Filistinli Basel Adra'nın, Enstitü Sosyal'de bir söyleşisi gerçekleşti. Ödül alan filmi "No Other Land" ile alakalı ve Filistin davasındaki mücadelesiyle ilgili konuştu. "Duramayız, umarım siz de durmazsınız ve mücadeleye devam edersiniz. Bir noktada güneş yükselecek, karanlık dağıtılacak. Bizim kuşağımız göremese de bir sonraki görebilir. Mücadeleye devam etmeliyiz." İfadelerinde bulunan Adra'nın örnek mücadelesi...
◾ Filistin davasını gür sesiyle duyurmaya çalışan bir isim, Basel Adra. O, sinema sektöründe İsrail'in Filistin'e yaptığı soykırımı, işgali büyük bir gayret içinde insanlığa adeta haykırıyor.
◾ İşte, mücadelesini her alanda sürdüren Basel Adra, Enstitü Sosyal'da "Kimin Gerçeğini Görüyoruz? Anlatının Dekolonizasyonu" başlıklı söyleşini gerçekleştirdi.
◾ Basel Adra'nın söyleşisini aktarmadan evvel, kimdir, nerede doğmuştur? Hayatına biraz bakalım. Adra, 13 Haziran 1996'da Filistin- El-Halil şehrinin güneyinde yer alan Masafer Yatta bölgesinin "Tuvani" köyünde dünyaya gelmiştir.
◾ İsrail işgali altında büyüyen Adra, gönüllü olarak pek çok sivil toplum kuruluşlarında yer almıştır. Filistin davasını daima yüreğinde taşıyan bu isim, hem yönetmen hem avukat hem de bir gazetecidir.
◾ Enstitü Sosyal'in, "Dünyadan Yansımalar" serisinin konuğu Adra, konuşmasında görsel anlatıların gücünü, temsil biçimleri-iktidar ilişkisini ve karşı anlatı ve dayanışma pratiği olarak sinema deneyimini ele aldı.
◾ Ödüllü film yönetmeni: "Hikâyeler, gücün işleyişini sorgulamanın ve hakikati geri almanın en güçlü yoludur. İnsanlar kendi hikâyelerini anlattıkça güç ilişkileri sarsılır, hakikat yeniden sıradan insanların eline geçer ve sessiz bırakılanlar seslerini geri kazanır." İfadelerinde bulundu.
◾ Hakikat mevzusuyla konuşmasına başlayan Adra, devamında şunları ekledi:
"Size gösterilen hakikat değil. Hakikat burada; Masafer Yatta'da, Gazze'de, Kudüs'te, Cenin'de. Dünyaya anlatmazsak, yaşanan hiçbir şey görünür olmuyor. Hakikati göstermek için kamerayı elime aldım; nereye bir saldırı olursa oraya koştum. Film planlı değildi; sadece gördüklerimi kaydederken, bu kanıtları dünyaya göstermek için bir belgesel fikri doğdu. Kameram, bizi yok sayan anlatılara karşı kurduğum tek savunmaydı."
◾ Basel Adra, Batı medyasının oldukça politik hareket ettiğini söyledi. Öncelikleri ve yaptıkları Filistin'de yaşananları sistematik biçimde karanlıkta bırakmaktı. Buna ek olarak Batı'nın son derece adaletsiz olduğunu vurguladı. "Filistin'de yaşananlar 7 Ekim'de başlamadı ve yalnızca 7 Ekim'den itibaren değerlendirlemez" ifadelerini kullandı. 7 Ekim'in Nakba ile başlayan Filistin topraklarının sömürgeleştirilme sürecinin bir sonucu olarak görülmesi gerektiğine dikkat çekti:
"Onlar anlatılarını 7 Ekim'le başlatıyorlar. Oysa gerçeği görmek için Nakba'ya kadar gitmeye bile gerek yok; hemen önceki güne 6 Ekim'e bakmak bile yeter. O gün bile Filistinliler İsrail ordusunun saldırılarının hedefi idi. Şimdi Batı Şeria'da hedef, her şehir ve kasabayı küçük bir Gazze'ye dönüştürmek, insanları giderek daralan şehir merkezlerine sıkıştırmak ve her yerleşimi duvarlarla çevrili birer açık hava hapishanesine çevirmek."
Filistin Davasının Uluslararası Hukuk Ve Küresel Vicdan Boyutu