Arama

Yol ahlakı nedir? Yol nasıl yürünür?

İnsan hakikate birbirinden farklı yollar neticesinde ulaşır. Kimi kaybolur yolda kimi yolu tıkar; yoldan menfaat edinenler de vardır yoldan geri dönenler de… Kimine yol büyür, dağ olur kimine yoldaş olur. Bazıları müsriftir harcar yolu bazıları da yürümeye meftun olur; yol dediği dönüşür imtihana… Yaşamın belki de en önemli kısmını oluşturur yol… Neticede yolda olmak da meşakkatli bir iştir. Nerede, nasıl yürüdüğünüzü bilmezseniz ziyan olursunuz. Yolun bir amaç olduğunu bilir, rehbere sıkı sıkıya sarılırsanız varacağınız yer muhakkak hakikat olur. Ama asıl mesele, her yolun eğrisinin de olduğunu unutmadan iradenizi, bilincinizi her daim koruyarak yoldan dönmemek için çabalamaktır.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 3
  • 10
YOLDAN ÇIKARANLAR
YOLDAN ÇIKARANLAR

🔹 Allah'a giden yollar meşakkatlidir. Bu uğurda sizi emelinizden alıkoymak isteyenler de olacaktır. Bu yolda layıkıyla ilerleyebilmek için çabalamak gereklidir. Müminin görevi bütün varlığını seferber ederek Rabbinin rızasını kazanmaktır. Bu uğurda dili, fikri ve gönlüyle cihad etmelidir. Nefsin hataya teşvik eden vesvesesi ile mücadele etmek cihaddır. Allah'ın dinini en doğru kaynaktan öğrenip en güzel şekilde yaşamak cihaddır. Fıtratımızdan uzaklaştıracak, uçurumlara sürükleyecek arzu ve isteklere karşı durmak cihaddır. Mümin, eğer kendi nefsi ile olan cihadında başarılı olabilirse, düşmanlara karşı cihadında da zafer elde edebilir.

Nitekim Allah Teala, Hud Suresi'nde şöyle buyurur:

﴾53﴿ Dediler ki: "Ey Hûd! Bize açık bir mûcize getirmedin; biz senin sözünle tanrılarımızı bırakacak değiliz; biz sana iman edecek de değiliz.

﴾54-55﴿ 'Tanrılarımızdan biri senin aklını almış!' demekten başka söyleyeceğimiz söz yok!" Hûd dedi ki: "Ben Allah'ı şahit tutuyorum; siz de şahit olun ki sizin Allah'ı bırakıp da O'na ortak koştuklarınızdan uzağım. Haydi hepiniz bana tuzak kurun, bana aman vermeyin!

﴾56﴿ Ben, benim de rabbim, sizin de rabbiniz olan Allah'a dayandım. Çünkü her canlının kontrolü O'nun elindedir. Şüphesiz rabbimin yolu dosdoğru yoldur.

➡ 56. âyet evrende ne kadar canlı varsa hepsinin Allah'ın emrinde ve kontrolünde bulunduğunu, O'nun kudret ve iradesinin bütün varlıklar üzerinde mutlak ve kesin olarak müessir olduğunu ifade eder. Allah'ın yolunun dosdoğru yol olmasından maksat, O'nun hüküm ve tasarruflarının tamamen doğru, adalete uygun olması, zulüm, hata ve yanlışlıktan uzak bulunmasıdır.

(x) Seçkin hocaların sesinden Aşr-ı Şerif dinlemek için tıklayın

🔹Her insana göre içinde olduğu yol, doğrudur ancak hakikatle ilgisi sorulduğunda neyin doğru neyin yanlış olduğu ortaya çıkar. Müminin delili vahiydir, Kur'an-ı Kerîm ve hadislerde yer alan bilgiler ve açıklamalardır. Beşeri bilgiye güvenenler bu yolda doğruya ulaşmada hataya düşerler. Nitekim Bakara Suresi 11. ve 12. ayetlerinde şöyle buyurur Allah Teala:

"Onlara "Yeryüzünde düzeni bozmayın" denildiğinde, "Hayır, biz yalnızca ıslah edenleriz" derler. / Biline ki, gerçekten bozanlar onların ta kendileridir, ama farkında olmuyorlar."

Mehmed Akif Ersoy, ilmek ilmek işlediği şiirlerinden birine (Hakkın Sesleri / Âyet Meâli (Bakara, 11-12) bu ayetlerden aldığı ilhamı şöyle serpiştirmiştir:

Hangi millettir ki efrâdında yoktur hiss-i din?
En büyük akvâma bir bak: Dîni her şeyden metin .
Düşme ey âvâre millet bunların hızlânına ;
Vâkıfız biz hepsinin pek muhtasar irfânına:
Şark'a bakmaz, Garb'ı bilmez, görgüden yok vâyesi ;
Bir kızarmaz yüz, yaşarmaz göz, bütün sermâyesi!..

(x) Efrad: Bireyler.
(x) Akvâm: Kavimler, milletler.
(x) Hiss-i din: Din hissi.
(x) Hızlan: Zarar, rahmetten mahrumiyet.

  • 5
  • 10
YOLDAKİ GAYENİN GÜZELLİĞİ
YOLDAKİ GAYENİN GÜZELLİĞİ

🔹 Yol ahlakında bilmemiz gerekenler; öncelikle niyet-amel ilişkisidir. Mümin her işinde niyetini güzel tutmalı, amellerini sevap kazanmak ve Allah'ın azabından kurtulmak niyetiyle yapmalıdır. Ahiret hayatının uzun olduğunu unutmadan, ahiret için çalışmalı, ölüm her an gelecekmiş gibi hazırlıklı olmalıdır. Fani dünyanın heveslerinden arınmalı, yola çıktığında kendine bunları yük etmemelidir ve Allah Teâlâ'nın her şeyi görüp kontrol ettiği bilinciyle hareket etmelidir.

➡ Mülk suresinde şöyle seslenir bize Allah Teala; "Şimdi (düşünün, önünü görmeden), yüzüstü sürünen mi hedefe erişir, yoksa doğru yolda düzgün yürüyen mi?"(Mülk Suresi - 22. ayet)

➡ Şeytanlara uyarak, mânevî körlük içinde bâtıl yollarda giden inkârcı nankör ile hak yolda yürüyen mümin temsilî olarak karşılaştırılmakta, bunlardan hangisinin hedefine daha güvenli olarak ve şaşmadan ulaşacağı soru-cevap yöntemiyle anlatılmaktadır.

(x) Seçkin hafızların sesinden Kur'an-ı Kerim dinlemek için tıklayın

  • 6
  • 10
YOL ÜZERİNDE BELAYA UĞRAMAK
YOL ÜZERİNDE BELAYA UĞRAMAK

🔹 İslam, fitne çıkarmayı şiddetle yasakladığı gibi, fitneye götüren fiil ve davranışları da yasaklar. Kur'an'da; "Saptırma" (Âl-i İmrân,3/ 7, İsra 17/73); "Azap" (Sâd,38/ 24) ; "Yakmak" ( Hadid,57/ 14) ; "İşkence" (Nahl, 16/ 110) ; "Fenalık yapmak" (Nisa, 4/ 101); "Belaya Uğratmak" (Bürûc, 85/10) ; "Delilik" (Kalem, 68/6) ; "Şirk ve tefrika" (Bakara,2/ 193) ; "Kargaşa ve Ölümü temenni ettiren hal" (Bakara, 2/191) ; "İman zayıflığı-Küfür" (Enfal, 6/ 73); "İsyan-Muhalefet" (Tevbe,9/ 49) gibi çeşitli manalarda kullanılan fitne, doğru yolda ilerlerken karşımıza çıkacak meşakketlerden yalnızca biri ama en çirkinidir.

🔹 Çıktığımız yolda da türlü fitneliklere maruz kalarak yolumuz tıkanabilir. Nitekim Allah Teala Buruc Suresi ile bunu çarpıcı şekilde bildirir bizlere. Surenin ana konusu kendilerine "ashâbü'l-uhdûd" (hendek topluluğu) denilen inkârcıların, müminlere inançları sebebiyle yaptıkları işkenceler ve müminlerin imanları uğrunda zalimlere karşı gösterdikleri sabır ve dirençtir.

Burûc Suresi - 1-10. ayet:

﴾1﴿ Andolsun burçlarla dolu göğe,
﴾2﴿ Vaad edilmiş güne,
﴾3﴿ Tanıklık edene ve edilene ki,
﴾4-5﴿ O çukurları, alev alev yanan ateş çukurlarını hazırlayanlar mahvolmuşlardır!
﴾6-7﴿ Hani o sırada ateşin başında oturmuşlar, inananlara yaptıklarını seyrediyorlardı.
﴾8-9﴿ Aziz, övgüye lâyık, göklerin ve yerin mâliki olan Allah'a inandıkları için, sırf bu sebeple onlara ağır işkence uyguladılar. Ama Allah her şeye şahittir.
﴾10﴿ Mümin erkeklere ve mümin kadınlara işkence edip de sonra tövbe etmeyenler var ya, işte onları cehennem azabı, yakıcı azap beklemektedir.

  • 7
  • 10
YOLU TIKAYANLAR: FİTNECİLER VE MÜNAFIKLAR
YOLU TIKAYANLAR: FİTNECİLER VE  MÜNAFIKLAR

🔹 Müslümanlar arasında fitne-fesadın yaygınlaşması, toplumsal bir felâkettir. Zira toplumu ayakta tutan en önemli dayanaklardan biri, birlik ve beraberliktir. Fitneden sakınmanın en etkin çaresi, yolunu kapatmak, fitneye yaklaşmamak ve fitne işlememek için Allah'a ve Resulüne olan sevgimizi her an hatırda tutmaktır. Zira fitneyi çıkarmanın en kolay yollarından biri, yalan haber yaymak, insanların kusurunu araştırmak ve söz taşımaktır.

"Ey iman edenler! Eğer fâsıkın biri size bir haber getirirse onun doğruluğunu araştırın. Yoksa bilmeden bir topluluğa kötülük edersiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz." (Hucurât, 49/6).

🔹 Birlik ve beraberliğin bozulması kin ve nefretin yayılması demektir. Kin ve nefreti körükleyen ve bunun toplumda çoğalmasına yol açan fitnenin, Müslümanlar için ne kadar tehlikeli olduğu, birlik ve beraberliklerinin ise ne derece önemli olduğunu şu ayet-i kerime ortaya koyar:

"(Ey iman edenler ) Hep birlikte Allah'ın ipine sarılın; parçalanmayın. Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmiş ve O'nun nimeti sayesinde kardeş olmuştunuz. Yine siz, bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah ayetlerini size böyle açıklar ki, doğru yolu bulasınız." (Al-i İmran, 3/102,103)

Aslında durum Mehmet Akif'in de dediği gibi anlaşılması zor olan bir hakikat değildir; "Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır; Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır." (Hatıralar / Âyet Meâli (Âl-i İmrân, 102)

🔹 Kur'an bize yoldayken birtakım münafıklarla da karşılaşacağımızı ayetleri vasıtasıyla haber verir. Münafıklar da fitneci güruhundandır. Toplumda birlik ve beraberliği bozmak, müminleri yoldan saptırmak için türlü entrikalar çevirirler. Münafık "gönülden inanmadığı halde Allah'ı, Peygamber'i ve onun bildirdiği diğer iman ilkelerini benimsediğini söyleyen, müslümanmış gibi görünen kimse" demektir.

"Onlar, oturup kardeşleri hakkında, "Bizi dinleselerdi öldürülmezlerdi" diyenlerdir. De ki: "Eğer sözünüzde doğru iseniz, ölümü başınızdan savın!" (Âl-i İmran,168)

"İnsanlardan bazıları da vardır ki inanmadıkları halde "Allah'a ve âhiret gününe inandık" derler." (Bakara,8)

🔹Vücutlarında boş yere taşıdıkları hastalıklı kalpleriyle müminlere engel olmaya çalışırlar.

"İçinizden engelleyicileri ve size karşı nekeslik (cimrilik) içinde arkadaşlarına, "Bize katılın" diyenleri Allah çok iyi bilmektedir. Zaten bunların pek azı savaşa gelir. Tehlike yaklaştığında ölümden dolayı kendinden geçip gözü kaymış kimse gibi sana baktıklarını görürsün, tehlike geçince de hayra karşı nekeslik içinde size sivri dillerini uzatırlar. Bunlar gerçekte iman etmemişlerdir, Allah da onların yaptıklarını geçersiz saymıştır. Bunu yapmak Allah için çok kolaydır." (Ahzab,18)

🔹Allah Teala bu fitneci münafıkların gösterişçi olduğunu ve onlara uyulmaması gerektiğini şu ayeti ile haber verir:

"Münafıklar Allah'a oyun etmeye kalkışıyorlar. Hâlbuki Allah onların oyunlarını kendi başlarına çevirmektedir. Onlar namaza kalktıklarında üşenerek kalkarlar, insanlara gösteriş yaparlar, Allah'ı da pek az hatıra getirirler." / "Arada bocalayıp duruyorlar; ne onlara, ne bunlara! Allah'ın şaşırttığı kimseye asla bir yol bulamazsın." (Nisâ Suresi,142-143)

🔹 Mehmet Akif de kendi mısralarında "bilenlerle bilmeyenlerin bir olmayacağı" ayetinden (Zümer,9) ilham alarak şu mısraları kaleme alır:

Ey millet, uyan! Cehline kurban gidiyorsun!
İslâm'ı da "Batsın!" diye tutmuş, yediyorsun!
Allah'tan utan! Bâri bırak dîni elinden...
Gir leş gibi topraklara kendin, gireceksen!
Lâkin, ne demek bizleri Allah ile iskât ?
Allah'tan utanmak da olur ilm ile... Heyhât!

Hakkın Sesleri / Âyet Meâli (Zümer, 9)

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN