Arama

Ayet ve hadislerle İslam'da 'ümmet' kavramı

Ümmet, "kendilerine peygamber gönderilmiş topluluk, kavim, her kabileden bir grup insan, her canlı cinsi, bütün iyilikleri şahsında toplamış kişi veya kendisine uyulan önder" anlamlarına gelen bir kelimedir. Literatürde ümmet kelimesine verilen birçok anlam büyük oranda Kur'an'da ve hadis rivayetlerinde yer almaktadır. İşte ayet ve hadislerin ışığında İslam'da 'ümmet' kavramı…

  • 2
  • 23
KUR'AN-I KERİM'DE GEÇEN 'ÜMMET' KAVRAMI
KUR’AN-I KERİM’DE GEÇEN ’ÜMMET’ KAVRAMI

🔹 Kur'ân-ı Kerîm'de altmış dört yerde geçen ümmet kelimesi yukarıda sözü edilen anlamlarda kullanılmıştır. Bu bağlamda insan topluluklarının yanı sıra hayvan ve cin topluluklarına benzer inanç ve hayat tarzına sahip insan gruplarına da ümmet denilmiştir.

🔹 Kelime, "Sizden hayra çağıran, iyiliği emredip kötülükten sakındıran bir ümmet bulunsun" meâlindeki âyette olduğu gibi büyük bir topluluk içindeki özel bir zümreyi de ifade etmektedir.

🔹 Bazı âyetlerde ümmet "din, inanç sistemi, yol" mânalarında geçer. "İbrâhim gerçekten Allah'a itaat eden, tevhid ehli, başlı başına bir ümmetti" âyetinde (Nahl 16/120) Hz. İbrâhim'in hidayet önderi ve bütün iyiliklere sahip bir kimse vasfıyla tek başına bir ümmet sayıldığı belirtilmektedir. Kelime bazı âyetlerde "zaman, müddet ve devir" mânasını ifade etmektedir. (Hûd 11/8; Yûsuf 12/45).

🔹 Kur'an'da yer alan "mutedil ümmet" ve "en hayırlı ümmet" ifadeleri, ayrıca çok sayıdaki hadis rivayetinde tekrarlanan ümmet kelimesi Hz. Muhammed'in ümmetini belirtmektedir.

🔍 Kur'an-ı Kerim Mealli Hatim podcastlerini dinlemek için tıklayınız.

"Rabbimiz! İkimizi yalnız sana teslim olanlardan eyle. Neslimizden de sana teslim olacak bir ümmet getir. Bize hac ve kurban gibi kulluk usullerimizi göster ve tevbelerimizi kabul buyur. Şüphesiz tevbeleri kabul eden ve çok merhametli olan ancak sensin!" Bakara / 128. Ayet

🔍 Fikriyat'ın Kur'an-ı Kerim uygulamasında yer alan seçkin hafızlardan mealleri dinlemek için tıklayınız.

"Böylece sizi, bütün insanlara şâhit ve örnek olasınız, Peygamber de size şâhit ve örnek olsun diye dengeli mutedil bir ümmet kıldık. Senin daha önce de yöneldiğin Kâbe'yi yeniden kıble yapmamızın sebebi, Peygamber'e uyanları, ökçesi üzerinde tekrar eski dinlerine dönecek olanlardan ayırmak içindir. Kıblenin değiştirilmesi, Allah'ın doğru yola ilettiklerinden başkalarına elbette ağır gelir. Allah sizin imanınızı, önceden Beyt-i Makdis'e yönelerek kıldığınız namazları zâyi etmeyecektir. Çünkü Allah, insanlara çok şefkatli, çok merhametlidir." Bakara / 143. Ayet

🔍 'Fikriyat podcast'ten aşr-ı şerif dinlemek için tıklayın.

"İnsanlar, başlangıçta aynı dine inanan tek bir ümmetti. Sonra kimi iman kimi inkâr ederek anlaşmazlığa düştüler de Allah onlara, müjdeleyici ve uyarıcı peygamberler gönderdi. Anlaşmazlığa düştükleri konularda insanlar arasında hakem olması için o peygamberlere dinî gerçekleri içeren kitaplar indirdi. Ancak Ehl-i kitap, kendilerine apaçık gerçekler geldikten sonra, aralarındaki kıskançlık yüzünden o gerçek hakkında anlaşmazlığa düştüler. Sonra Allah, kendi iradesiyle, onların anlaşmazlığa düştükleri konuda, iman edenlere doğru yolu gösterdi. Allah, dilediği kimseyi dosdoğru yola eriştirir." Bakara / 213. Ayet

🔍 'Fikriyat podcast'ten cüzleri dinlemek için tıklayın

"İnsanlar başlangıçta tevhid dînine inanan tek bir ümmetti. Sonradan ayrılık ve anlaşmazlığa düştüler. Eğer haklarındaki nihâî hükmün âhirete bırakılacağına dair daha önce Rabbinin verilmiş bir sözü olmasaydı, hiç şüphesiz anlaşmazlığa düştükleri hususlarda aralarında hüküm verilir, işleri çoktan bitirilirdi." Yunus / 19. Ayet

🔍 Fikriyat TV'de yer alan Kur'an-ı Kerim okumalarına ulaşmak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN