Arama

Tarihin tozlu sayfalarında kalmış Ramazan hatıraları

Bazı hatıralar insanı derinden etkiler. Hele de bunlar tarihin önemli şahsiyetleri tarafından yaşanmış ve anlatılmışsa. Peki, Osmanlı'da Ramazan ayındaki ilginç açık artırma neydi? Necip Fazıl ağlatan karpuzun hikmeti neydi? Tanpınar'ın dilinden eski Ramazanlar nasıldı? İşte sizler için Ramazan ayında tarihe mal olmuş anıları derledik.

  • 1
  • 12
RAMAZAN’IN EN MUKADDES GÜNLERİNDEN BİRİ
RAMAZAN’IN EN MUKADDES GÜNLERİNDEN BİRİ

Hicrî 8. yılın Ramazan ayının başında Mekke'nin fethedilmesine karar verilmişti. Medine'de Peygamber efendimizin (sav) emriyle 10 bin kişilik bir ordu toplandı. Müslümanlar bölük bölük büyük bir vakar içinde Mekke'ye yöneldiler. Herkes kendisine gösterilen kapıdan içeriye girmeye başladı. Müslümanlar, bir zorlukla karşılaşmadan Mekke'yi fethetti.

Hz. Peygamber(sav) şehre girince, Hz. Hatice'nin kabrine yakın bir yerde çadırını kurdurdu. 8 sene evvel hicret ederken "Bir gün sana döneceğim ey Mekke şehri!" buyurmuştu.

20 Ramazan Cuma günü bir müddet dinlenen Hz. Peygamber, devesi Kasvâ'ya binerek Kâbe-i Muazzama'ya doğru hareket etti. Kâbe'ye varıncaya kadar Fetih Suresi'ni okudu ve Kâbe'yi tavaf etti. Cebrâil (a.s.)'da Hz. Peygamber'e: "Asanı eline alıp putlara dokun." dedi. Peygamber Efendimiz, asasıyla putlara vuruyor, putlar birer birer yere düşüyor ve "Hak geldi, batıl muzmahil oldu (yok olup gitti). Muhakkak batıl, daima yok olmaya mahkûmdur…" mealindeki ayet-i kerimeyi okuyordu. Kâbe-i Muazzama böylece putlardan temizlenerek asıl hüviyetine kavuştu. Daha sonra Efendimiz 'Fetih Hutbesi'ni okudular.

  • 3
  • 12
HAKİKİ NAMAZ KILAN CEMAAT
HAKİKİ NAMAZ KILAN CEMAAT

Abbasi Halifesi Harun Reşid, bir Ramazan günü Behlül Dânâ'ya tembih etti: "Akşam namazında camiye git, namazı kılan herkesi iftara davet et." Akşam olup namaz kılındıktan sonra Behlül Dânâ, 5-10 kişilik bir grupla çıkageldi. Halife Harun Reşid şaşırır: "Behlül bunlar kim? Ben sana namaz kılan herkesi saraya iftara davet et diye tembih etmedim mi? Sen o kadar cemaatin arasından bir sofralık bile adam getirememişsin." Behlül Dânâ'ya şöyle cevap verdi:

"Efendimiz, siz bana camiye gelenleri değil, namaz kılanları iftara çağır dediniz. Namazdan sonra bendeniz cami kapısında durdum, çıkan herkese imamın hangi sureyi okuduğunu sordum. Onu da yalnız bu getirdiğim kişiler bildi. Camiye gelen çoktu; ama namaz kılan yalnız bunlarmış."

  • 4
  • 12
BİN SALAVATA ZIRH
BİN SALAVATA ZIRH

Sultan Birinci Mustafa Han, Sultan II. Osman ve Sultan IV. Murad Han devirlerinde devlete pek çok hizmetlerde bulunan Melek Ahmed Paşa, her sene Ramazan ayının başında hazinesini açıp kıymetli eşyalarını farklı bir usulle satışa çıkarırdı. Örneğin bir zırhı bin salavata, bir kılıcı elli bin salavata, bir samur kürkü bir hatim-i şerife, bir mercan tesbihi iki bin salavata, bir tüfeği bir hatim-i şerife verirdi. Herkes pazartesi ve cuma geceleri sözlerini yerine getirirdi.

  • 5
  • 12
GÜNEŞİ BİLE HAREKETSİZ BIRAKAN SICAK
GÜNEŞİ BİLE HAREKETSİZ BIRAKAN SICAK

Sultan İkinci Bayezid, Ramazan ayının sıcak bir yaz gününde, İstanbul'daki mesirelerinden birine gezintiye çıktı. İkindi namazı kılındıktan sonra iftar vaktini beklemek üzere, sultanın huzuruna oturuldu. Akşamı da kıldıktan sonra sultanla birlikte iftar yemeği yenilecekti. Güneş batmaya doğru yaklaşıyordu. Gerçekten uzun ve sıcak bir gündü. Devrin büyük âlimlerinden Molla Ali Çelebi, bekledikçe uzayan zaman karşısında güneşin hareketinin yavaşlığını kastederek "Sıcağın şiddetinden güneş bile hareket edemiyor." dedi.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN