Arama

İslam'ın dünyaya kazandırdığı çocuk hakları

Evin bereketi, neşesi çocuklar... Meşakkatli bir hayatın ilk adımını attıkları bu dönem büyüklerine muhtaçlığı da meydana getirir. Ancak birçoğumuzun gözünden kaçan bir unsur var. Onlara yardımcı olmak, yollarını açmak bizim görevimizdir. Bu, onların birey olduğunu ve kendilerine tanınmış haklarının bulunduğunu bize unutturmamalıdır. Peygamber Efendimiz ile gündeme gelen çocuk hakları meselesini derinlemesine inceledik.

  • 1
  • 30
ÇOCUK HAKLARINI İLK KEZ PEYGAMBER EFENDİMİZ DİLE GETİRDİ
ÇOCUK HAKLARINI İLK KEZ PEYGAMBER EFENDİMİZ DİLE GETİRDİ

Mezkûr Beyannamenin Batılılar tarafından ortaya konmuş olması sebebiyle, meselenin İslam tarihinde ihmal edildiğine dair zihne gelebilecek bir kanaatin yanlışlığı söz konusudur. Hatta her çeşit mübalağadan uzak olarak : "Çocuk ve hak" kelimelerinden oluşan "çocuk hakkı'' tabiri ve bu tabirin zihinlerde uyandırdığı mana ve mefhum, insanlık tarihinde, ilk defa Peygamber Efendimiz tarafından meydana getirildi. Bu mesele, yakın zamanlarda konuya dahil olan Batı'nın geçmiş tarihinde ise hiçbir zaman mevzubahis edilmemişti. Çocuğun hukuk mevzusu edilerek "çocuk hukuku" ve "çocuğu himayeye yönelik kanun ve müesseseler"in ileri sürülmesi Batı milletlerinin sisteminde çok yeniydi.

  • 2
  • 30
ESKİ YUNANİSTAN’DA ÇOCUK DEVLETİNDİR
ESKİ YUNANİSTAN’DA ÇOCUK DEVLETİNDİR

Batı'nın menşeini teşkil eden Yunan-ı Kadim ve Roma'da çocukla ilgili koruyucu kanuna rastlanmaz. Eski Yunanistan'da çocuk devletindir. Babanın sınırlı bir mülkiyet hakkı vardır. Rüştüne erince, çocuk üzerindeki velayeti kalkar.

Eski Roma'da aile ve çocuğa baba hâkimdir, devletin hiçbir müdahale hakkı yoktur. Babanın çocuk üzerindeki hakkı hudutsuzdur, çocuğunu terk edebilir, satabilir, bir uzvunu kesebilir ve hatta öldürebilirdi. Çocuk üzerinde kullandığı bu yetkilerden dolayı babanın devlet ve kanuna karşı hiçbir mesuliyeti yoktu, sorumluluğu yalnız kendi vicdanına ve tanrısına karşıydı. Çocuğun eski Germen hukukundaki yeri az farkla Roma'dakinin tıpkısı idi, orada da aile reisi çocuğu terk edebilir ve öldürebilirdi ve bu davranış sebebiyle kimseye hesap vermezdi.

  • 3
  • 30
BÜYÜK ÇOCUK VE KÜÇÜK ADAM
BÜYÜK ÇOCUK VE KÜÇÜK ADAM

Batı'nın çocuk mevzusundaki geriliğini ve bir kısım yanlışlıkları çözmede işe yarayacak mühim bir nokta, ·onların çocuk hakkındaki bir anlayışlarıdır. Bu anlayış İslam ile Batı arasındaki pek ciddi
farklardan birisini teşkil eder. Batı'da, yakın zamana kadar: "İnsanlara büyük çocuk, çocuğa da küçük adam" nazarıyla bakıldı. Günümüzde, Batılılar "ayrı bir çocuk antropolojisinden bahsedecek kadar" çocuğu çok yönleriyle büyükten farklı görecek noktaya gelmişlerse de büyükle çocuğu bir tutan gelişme yakın zamana kadar devam etmiş, kanunların uygulanmasında çocuklar hiçbir ayrımdan istifade edememişti.

Öyle ki 8-12 yaşlarındaki bir çocuğun işlediği bir cinayetin cezası idam ise çocuk idam edilmişti. Konuyu tahlil eden hukukçular, bu halin 19. asrın sonuna kadar bütün Avrupa devletleri ve Amerika'da aynen tatbik edildiğini belirtti. Son zamanlarda gazetelerde çıkan bazı haberlerden anladığımız kadarıyla, ABD'nin bazı eyaletlerinde kanunlar, günümüzde bile çocukların idamına hükmedebilmektir.

  • 5
  • 30
1899 YILINDA ATILAN İLK ADIM
1899 YILINDA ATILAN İLK ADIM

Batı dünyasında çocuk mevzusunda gelişen fikirler 1899 yılında, Amerika'nın İllinois eyaletinde müstakil çocuk mahkemeleri şeklinde kristalize olur. Bu durum oradan Avrupa'ya sıçrar. 1908'de İngiltere ve Almanya'da 1912'de Fransa ve Belçika'da 1914'de İtalya'da Çocuk Mahkemeleri kurulur. Çıkarılan kanunlarla çocuklar belli yaşına kadar suçsuz sayılmış, belli yaşlara kadar da suçu hafifletilmiştir. Suçsuzluk yaş sınırı kimisinde 8, kimisinde 9, 10. 11, 12, 13, 14 ve hatta 16'dır. Çoğunlukla 18 yaşına kadar da ceza hafifletilmesi esas alınmıştır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN