Arama

İnsanın aynası: Güzel söz

Müslüman, iyi olanı temsil eden kişidir. Efendimiz (SAV) bir hadis-i şeriflerinde "Müslüman, dilinden ve elinden Müslümanların emin olduğu kişidir" buyurarak ağzımızdan çıkan kelama ve davranışlarımıza dikkat etmemizi öğütler. Güzel söz barışı tesis ettiği gibi insanın içinde barındırdığı güzelliği de topluma yansıtır.

Onlar sözün güzeline yöneltilmişler ve övgüye en lâyık olan Allah'ın yoluna iletilmişlerdir.

Hac Suresi 24. Ayet

Hac Suresi 24. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

Hac Suresi 24. Ayet Tefsiri

➡ Kur'an'ın birçok âyetinde olduğu gibi burada da, evrendeki zorunlu itaat yasaları uyarınca Allah'a boyun eğen varlıklara dikkat çekilmekte, insanların ise sınav ortamının icabı olarak hür iradeleriyle baş başa bırakılmaları neticesinde topyekün bir teslimiyet ve itaat içinde olmadıkları, dolayısıyla birçok insan Allah'a itaat edip kurtuluşa ererken nicelerinin de azabı hak etmiş olacağı uyarısı yapılmaktadır. Âyetlerde yer alan tasvirlerde açıkça görüldüğü üzere, dünyadakinden başka bir hayat tanımayıp inkârcılıkta direnen ve rableri hakkında çekişme içine girenlerin öteki dünyadaki âkıbetleri pek acı olacaktır.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Yine de ona söyleyeceklerinizi yumuşak bir üslûpla söyleyin, ola ki aklını başına toplar veya içine bir korku düşer.

Tâhâ Suresi 44. Ayet

Tâhâ Suresi 44. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

Tâhâ Suresi 44. Ayet Tefsiri

➡ Bu âyetlerde, başta Resûl-i Ekrem olmak üzere Allah'ın birliği inancına çağrıda bulunacak bütün tebliğ adamlarına, hangi şartlar altında olursa olsun, Allah'a olan güveni bir an bile yitirmemek gerektiği fikri, Hz. Mûsâ'nın hayatından kesitler verilerek telkin edilmektedir. Nitekim Hz. Mûsâ kendisine verilen görevin ağırlığı karşısında başarısız olmaktan endişelenmiş, ama yine rabbinin engin lutfuna sığınmıştı. Allah da ona, bu vazifeyi başarıyla yerine getirebilmesi için gönlünün ferahlatılması, zihninin açılması, işinin kolaylaştırılması, diline açıklık verilmesi ve yakınlarından bir yardımcıyla desteklenmesi hususundaki dileklerinin kabul edildiğini bildirmiş, hemen ardından da kendisinin bu günlere nasıl geldiğini hatırlatmıştır.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Kullarıma söyle, sözün en güzelini söylesinler; yoksa şeytan aralarına girer. Kuşkusuz şeytan insanların apaçık düşmanıdır.

İsrâ Suresi 53. Ayet

İsrâ Suresi 53. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

İsrâ Suresi 53. Ayet Tefsiri

➡ Âyette dolaylı bir mukayese anlamı vardır. Şöyle ki: 46-51. âyetlerde müşriklerin kendileri gibi düşünmeyenlere karşı kibirli, kaba, alaycı ve suçlayıcı bir tavır takındıklarına işaret edilmişti. Burada ise müminlerin konuşmalarında bir güzellik ve incelik bulunması gerektiği belirtilmekte, müşriklerle ilişkilerinde ve konuşmalarında bile terbiye ve nezaket kurallarına riayet etmeleri öğütlenmektedir. Çünkü bu davranış biçimi insan olmanın bir gereğidir; ayrıca kötü söz ve davranış insanın aslî fıtratına aykırı olduğu için genellikle bu tür olumsuz söz ve davranışlar insanları tepki psikolojisine iter; böylece âyetteki ifadesiyle "Şeytan onların arasını bozar." İslâm ahlâkında Câhiliye Arapları'nın kaba, küstah ve alaycı tavırlarına sefeh, müslümanların barışçı, nâzik ve ağır başlı tavırlarına da hilim denmektedir.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Allah'ın nasıl bir misal getirdiğini görmedin mi? Güzel sözü, kökü sabit, dalları gökte olan güzel bir ağaca benzetti.

İbrâhîm Suresi 24. Ayet

İbrâhîm Suresi 24. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

İbrâhîm Suresi 24. Ayet Tefsiri

➡ "Güzel söz" diye tercüme ettiğimiz kelime tayyibe tamlaması "doğru söz, sağlam inanç, kelime-i tevhid yani "lâilâhe illellah" (Şevkânî, III, 120), peygamberlik, vahiy, âhiret" ve Allah'ın bütün mesajlarını ifade etmektedir (Esed, II, 506). Allah Teâlâ'nın varlığına ve birliğine imanı yani kelime-i tevhidi ifade eden "güzel söz", kökü yerin derinliklerine sağlam bir şekilde yerleşmiş, gövdesi ve dalları gök yüzüne doğru yükselmiş, her zaman meyve veren bir ağaca benzetilmektedir. Bu ağaç nasıl Allah'ın izniyle her zaman meyve verip faydalı oluyorsa "kelime-i tevhid" de o şekilde faydalıdır.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

Hor görülüp ezilmekte olan o kavmi de (İsrâiloğulları) içini bereketlerle doldurduğumuz ülkenin doğu taraflarına ve batı taraflarına mirasçı kıldık. Sabırlarına karşılık rabbinin İsrâiloğulları'na verdiği güzel söz yerine geldi. Firavun ve kavminin yapıp yükselttikleri binaları yerle bir ettik.

A'râf Suresi 137. Ayet

A'râf Suresi 137. Ayeti okumak ve mealini dinlemek için tıklayın

A'râf Suresi 137. Ayet Tefsiri

➡ Allah Teâlâ, İsrâiloğulları'nı Hz. Mûsâ vasıtasıyla Firavun'un zulmünden kurtardıktan sonra onları "İçini bereketle doldurduğumuz ülkenin doğu taraflarına ve batı taraflarına mirasçı kıldık" buyuruyor. Burada işaret edilen bu bereketli ve verimli ülkenin neresi olduğu hususunda farklı görüşler vardır. Bazı müfessirler âyetteki "doğu tarafı" ile Diyârışam'ın (Filistin-Suriye), "batı tarafı" ile de Mısır'ın kastedildiği (meselâ bk. Zemahşerî, II, 149; Şevkânî, II, 274); bazıları da daha sonra İsrâil soyundan gelen Dâvûd ve Süleyman'ın hâkim olduğu ülkelerin kastedildiği kanaatindedirler (bk. Râzî, XIV, 221). Diğer bir görüşe göre ise burada sadece Diyârışam'a işaret edilmiştir.

Tefsirin devamını okumak için tıklayın

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN