Şairlerin kaleminden ölüm

"Rabbim, nihayet sana itaat edeceğiz.
Artık ne kin, ne haset, ne de yaşamak hırsı,
Belki bir sabah vakti, belki gece yarısı,
Artık nefes almayı bırakıp gideceğiz.
Ben artık korkmuyorum, her şeyde bir hikmet var,
Gecenin sonu seher, kışın sonunda bahar,
Belki de bir bahçeyi müjdeliyor şu duvar.

Birer ağaç altında sevgilimiz, annemiz,
Gece değmemiş sema, dalga bilmeyen deniz,
En güzel, en bahtiyar, en aydınlık, en temiz,
Ümitler içindeyim, çok şükür öleceğiz..."

⚫ Ziya Osman Saba ilk dönem Cumhuriyet edebiyatında mütevekkil düşüncesi ve geleneksel tavrı ile öne çıkan sayılı şairlerimizdendir. Saba'nın şiiri içerisinde bir bütünü temsil eden tevekkül, ölüm imgesi ile bu mısralarda kendini gösterir. Ölmek, Saba için bir kurtuluş, Allah'a (CC) kavuşma vesilesidir.

(x) Ziya Osman Saba kimdir?
(x) 1910-1957 yılları arasında yaşayan şair. Ev, hüzün ve kırılganlık Saba'nın şiirinde öne çıkan imgelerdir.
(x) Peyami Safa'nın kalem kavgalarını okumak için tıklayın

"Toprak
Ölüme aç
Ölüme muhtaç
Hayat

Ölüm muhakkak
Ve ölüm mutlak
Tek kapısıdır ölümsüzlüğün

Ölümle tanıştıktan sonra anladım
Sadece bir kimlik belgesi olduğunu yaşamanın"

⚫ İslam algısını şiirinin alt metnine yediren Erdem Bayazıt ölümü şiirinde, kaçınılmaz bir hakikat olarak tasvir etmiştir. Mutlak olması ve ölümsüzlüğe ulaştırması yönünden ölüme dikkat çeken şair "yaşamanın bir kimlik belgesi" olduğunu söyleyerek ahiret yurdunun insanın gerçek vatanı olduğunu dile getirmiş, alt metinde insanın asıl yurduna çalışmasın gerektiğini vurgulamıştır.

(x) Erdem Bayazıt kimdir?

(x) 1939-2008 yılları arası yaşamış şair. İslam, Anadolu ve medeniyet gibi temel kavramlar üzerinden şiirini besleyen şair iyi bir şiir dili kurmuştur.

(x) Erdem Bayazıt hakkında her şeyi 11 maddede öğrenmek için tıklayın

"Uzaktadır her şey; gökyüzü, deniz.
Her an peşimizden koşan gölgemiz,
Özlenen limanlar, yanan yıldızlar.
Uzaktadır her şey; anneler, kızlar…

Uzaktadır her şey, hep… yalnız ölüm,
Her yerde, her an yakınımız ölüm."

⚫ Ahmet Muhip Dıranas şiirimizde kıymetli pek bilinmeyen şairlerimizdendir. Ölüm, insana ulaştığında her şeyi geride bıraktıracak bir hakikattir. Bu gerçekliğin idrakinde olan Dıranas "Uzaktadır her şey" ifadesi ile her şeyin ölüm ile beraber uzaklaştığını dile getirmiştir. Dünya hayatının keyfi hasletleri ölüm gelince geride kalır. Her an ölümün bilincinde olmak ise ciddi bir uyanıklık halini göz önüne getirir. Şair bu gerçeği sadece bilmemekte, aklından da çıkarmamaktadır.

(x) Ahmet Muhip Dıranas kimdir?
(x) 1909-1980 yılları arası yaşamış şair. Hece şiirinin son kuşak temsilcilerinden olan Dıranas, yaşamı boyunca çeşitli devlet memuriyetlerinde bulunmuştur. Onun şiirinde öne çıkan temalar doğa, aşk ve hüzün olmuştur.

(x) Aşkın, doğanın ve hüznün şairi olan Ahmet Muhip Dıranas'ı daha yakından tanımak için tıklayın
(x) İstanbul için yazılmış birbirinden güzel 15 şiir için tıklayın

"Ölüm bu,
Fıkara ölümü
Geldim, geliyorum demez.
Ya bir kuşluk vakti, ya akşamüstü,
Ya da seher, mahmurlukta,
Bakarsın, olmuş olacak.
Bir hastan vardı umutsuz,
Hasreti uykularda,
Hasreti soğuk sularda.
Gayrı, iki korku çiçeğidir gözleri,
İki mavi, kocaman korku çiçeği,
Açar, derin kuyularda…"

⚫ Ahmed Arif halkın içerisinden gelen bir karakter olarak dönemin şartlarını ve insanların yaşantılarını çok iyi bilmektedir. Ölümün ne zaman ve nasıl geleceğinin kestirilemeyeceğini şiirinin başında söyleyen Arif, her vakit ölümün insanı kıskıvrak yakalayabileceğini edebi bir dille ifade etmiş ve "İki mavi, kocaman korku çiçeği, Açar, derin kuyularda" mısraları ile meseleyi özetlemiştir.

(x) Ahmed Arif kimdir?
(x) 1923- 1991 yılları arasında yaşayan şair. Hasret teması üzerine yoğunlaşan Arif'in şiirleri çok beğenilmiştir. Kitabı hala en çok satan eserler arasındadır.

(x) Ahmed Arif'in memleket sevdası hakkında bilinmeyenler için tıklayın
(x) Bir yürek işçisi: Ahmed Arif yazımıza ulaşmak için tıklayın
(x) Cemal Süreya'nın kaleminden Ahmed Arif'i okumak için tıklayın

"Yağmur bu kadar inceyken
Ağır açan bir gül kadar hafifken merhamet
Ölüm çok ağır Allah'ım
Ölüm çok ağır affet.

Hafiften bir yağmurla Allah'ım
Musalla taşında bir gül kıl beni
Usulca bir güvercin
Kaldırsın ince kırmızı giysilerimi…"

⚫ Her ne kadar ahirete kavuşacak olsak da insan için ölüm karşılanması zor bir gerçeklik olgusudur. Atlansoy, "Ölüm çok ağır affet" mısrasında Yüce Allah'a (CC) bu hususu arz etmiş ve bu düşüncesi için af dilemiştir. Ölümün ağır bir gerçek olması şairin şirinin temasını oluşturmuştur. "Musalla taşında bir gül kıl beni" ise insanın Rabbinin huzuruna nasıl gitmesine dair çok naif bir benzetme ve duadır.

(x) Hüseyin Atlansoy kimdir?
(x) 1962 doğumlu şair. Manevi huşuları şirinde ana tema olarak kullanan şair, yaşadığımız hız çağında gözümüzden kaçırdığımız gerçekleri şiirleri üzerinden bize hatırlatmaktadır.

(x) Sedat Umran ve şiir dünyasını keşfetmek için tıklayın
(x) Baba edebiyatçıları tanımaya ne dersiniz? Öğrenmek için tıklayın