Arama

Ömer Ruşeni kimdir? Ömer Ruşeni eserleri

15. yüzyıl Tasavvuf edebiyatı içerisinde önemli bir yere sahip olan Ömer Ruşeni, mutasavvıf kimliği ve dini-didaktik şekilde yazdığı şiirlerle devrinde hürmet gören bir isimdi. Divanında yer alan beyitlerden kuvvetli bir şair olduğu anlaşılan Ruşeni, Mevlana'nın tesiriyle şiirler kaleme aldı. Kendisinden sonra gelen şairleri de etkiledi ve şiirlerine nazireler yazıldı. İşte birçok esere imza atan Ömer Ruşeni'nin hayatına ve edebi yönüne dair detaylar…

Ömer Dede, bir taraftan Sünniliğin yayılmasına hizmet ederken diğer taraftan da dini-didaktik şiirler yazmaya başladı. Çok sevdiği Şeyhi vefat ettikten sonra onun yerine geçti. Davet edilmesi üzerine Tebriz'e giden şair, Selçuk Hatun'un kendisi için yaptırdığı dergaha yerleşti bu dergah onun için alim ve sanatkarla toplantılar yapabildiği bir ilim meclisi haline geldi. Bu toplantılarda Ruşeni'ye büyük bir hürmet gösteriliyordu.

Rûşenî'nin hayatındaki bu son yirmi yıllık Tebriz devresi, onun tasavvufî şöhretinin gittikçe artan bir şekilde yayıldığı, tasavvufî mesnevilerini kaleme aldığı, şair olarak da ününün arttığı, hatta yazdığı şiirlerin diyâr-ı Rûm'a ve İstanbul'a kadar ulaşıp onlara nazîrelerin yazıldığı bir devreydi. Şair, Tebriz'de 1487'de vefat etti ve tekkesinin hazîresindeki türbeye defnedildi.

Divan şiirinin edasını dönüştüren Fuzuli'nin beyitleri ve anlamları

  • 4
  • 11
ÖMER RUŞENİ’NİN EDEBİ YÖNÜ
ÖMER RUŞENİ’NİN EDEBİ YÖNÜ

Rûşenî'nin divanında yer alan şiirleri onun kuvvetli bir divan şairi olduğunu göstermekteydi. Dinî-tasavvufî konuları ise Mevlânâ'nın Mes̱nevî'sinden hareketle didaktik tarzda yazdığı telif-tercüme mesnevilerinde ele aldı. Eski Anadolu Türkçesi ile Âzerî Türkçesi özelliklerinin iç içe bulunduğu şiirlerinde açık ve nükteli bir anlatım, didaktik fakat samimi bir eda hâkimdi.

Rûşenî'nin şiirleri arasında münâcâtları ile na'tlarının ayrı bir yeri vardı. Divanı ve mesnevileri içine âdeta serpiştirilmiş bir halde bulunan bu manzumelerde samimi yakarışlarla ilâhî aşk ve Allah'a yakınlık duyguları işlenmişti. Miskinknâme'nin başındaki uzun münâcât bunların en güzel örneklerinden biriydi. Kaside, gazel, rubâî ve beyitler halindeki na'tları ise onun şairlik kudretini ortaya koyan parçalar olarak daha da değerliydi.

Sözünüzün etkisini artıracak beyitler

Rûşenî'nin sade Türkçe ile yazılan şiirlerinin yanında ağır dille kaleme aldığı şiirleri de devrinde oldukça rağbet gördü. Bunlara birçok nazireler yazıldı. Ayrıca onu aşkın şiiri çeşitli makamlarda bestelenerek tekkelerde yakın zamanlara kadar okunuyordu. Bunlar arasında, günümüzde de özellikle mevlidlerde tevşîh olarak okunan şiiri şöyleydi:

"Çün doğup tuttu cihan yüzünü hüsnün güneşi
Kim ola sevmeye bu vechile sen mâh-veşi"

Cihan yüzünü doğan güneşin güzelliğine tuttu, bu sebeple kim sevmez senin gibi ay yüzlüyü.

Beytiyle başlayan bu na't, aralarında Nahîfî, Nazîm, Kânî, meşhur hattat ve şeyh Râkım Efendi, Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin gibi şairlerin de bulunduğu yirmiye yakın kişi tarafından yirmi beş defa tahmis edildi.

Tevşih: Türk dinî mûsikisinde mevlid ve mi'râciyye gibi büyük formda ve uzun eserlerin bölümleri arasında okunmak üzere bestelenmiş, güfteleri Hz. Peygamber'i konu alan ilâhilere verilen addır.

Divan edebiyatında derin manaları olan berceste beyitler

  • 6
  • 11
ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER
ŞİİRLERİNDEN ÖRNEKLER

"Bir sencileyin husrev-i şîrîn-dehen içün
Biñ bencileyin sûhte Ferhâd gerekdür"

Bir senin gibi Hüsrev Şirin ağız için bin tane benim gibi yanmış Ferhat gereklidir.

"Gökde dönerler ayakları yire irmeyüben
Yüzüne alnuna tebşih ideli mihr ü mehi"

Ay ve güneşi yüzüne, alnına benzettiğinden beri, ayakları yere basmaz gökte dönerler.

"Ol kadar ah eyledüm ki ah elümden ah ide
Nalemi anma ki nalem naleyi nalan eder"

O kadar ah ettim ki ah elimden ah eder, iniltilerimi anma ki onlar bütün inlemeleri inleyen eder.

"Zülfin benefşe gördi boynı eğildi kaldı
Lale delürdi düşdi yüzin göreli dağa"

Saçını gördüğünden beri menekşenin boynu eğildi kaldı, lale yüzünü gördüğünden beri dağa düştü delirdi.

"Ateş-i aşk ile yandı tutuşup gönlüm gözüm
Bu meseldür ki "yanar kuru yanında dahi yaş"

Gönlüm aşk ateşiyle yandı gözüm de atasözünde olduğu gibi "kurunun yanında yanan yaş" misali yandı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN