Arama

Evin salonundan edebiyata taşan kahramanlık mücadelesi: "Babalar ve Oğullar"

İnsanlıkla beraber bir hane içerisinde çatışmaların başrolleri baba ve oğul olarak karşımıza çıkar. Hayatın en sancılı ve çekişmeli mücadelesi sorgusuz sualsiz baba-oğul arasında görülür. Baba – oğul mücadelesi, mitolojik zamanlardan beri sözlü ve yazılı edebiyata konu olmasının yanında psikolojik araştırmaların da konusu olur. Çoğu zaman babalar, oğullarını yarım kalmış hayallerinin tamamlayıcısı olarak görürken; oğullar kendi hayatlarının akışında yaşamaya ayak diretirler.

"Tüm kadınlar sonunda annelerine benzerler: Bu onların dramıdır. Erkekler için böyle bir durum asla söz konusu olamaz. Bu da onların dramıdır."
Oscar Wilde

  • 1
  • 25
FREUD VE ÖDİP KOMPLEKSİ
FREUD VE ÖDİP KOMPLEKSİ

Sigmond Freud, baba-oğul mücadelesinin sebebi olarak "Ödip Kompleksi"ni gösterir. Freud, bu mücadeleden bahsederken, baba-oğul çatışmasını bilinçaltı dürtülerle açıklar. Çocuk büyüdükçe babasını karşısında rakip olarak görür ve babasına karşı şuur altında bir kin duyardı. Çünkü annesi, babasına aitti. Bu hisleri açığa vuramayan erkek çocuklar, hislerini şuur altında saklar ve bazen da bu hal çocukta hastalık bile yapardı. Freud'a göre şuur altına atılan bu hisler tesirlerini gerçek hayatta değil masal ve efsanelerde göstermiş ve bu efsaneler de zamanımıza kadar gelmiştir.

  • 2
  • 25
DÜŞMAN OLMAYAN İKİ MÜCADELECİ
DÜŞMAN OLMAYAN İKİ MÜCADELECİ

Baba ve oğul mücadelesinde açık görünen eskiyi, kaosu, karanlığı, kıskançlığı simgeleyen baba, bunların tersini simgeleyen oğlun karşısında bir engeldir. Bu engeli ortadan kaldırmak veya sindirmek amacıyla oğul, babaya karşı mücadeleyi başlatır. Baba ve oğul mücadelesi mitolojik çağdan günümüze kadar her devirde kullanılan bir motiftir. Oğul babasından her zaman güçlü. Kahraman gücünü sembolize etmek için babasını öldürmek zorundadır.

  • 3
  • 25
TÜRK MİTOLOJİSİNDE BABA-OĞUL
TÜRK MİTOLOJİSİNDE BABA-OĞUL

Türk mitoloji sisteminde kozmos- karışıklık zıtlığını simgeleyen baba- oğul mücadelesi folklor düşüncesinde yeniyle eskinin, töreyle kuralsızlığın mücadelesi şeklinde bir değişim ve dönüşüm yaşar. Baba- oğul mücadelesi motifi Türk destan ve masallarında geniş yayılmış, mücadele töre ve veraset sisteminden, psikolojik sebepli, oradan da kıskançlık yüzünden baş gösteren savaşa kadar değişik şekillerde varlığını koruyabildi.

Halk edebiyatının çeşitli türlerinde çeşitlenen bu motifte oğlun zaferi yeninin eski, gençliğin ihtiyarlık, törenin düzensizlik üzerinde zaferi gibi anlam kazanmış olur.

  • 4
  • 25
YARATILIŞ DESTANI’NDAN BERİ VAR OLAN MÜCADELE
YARATILIŞ DESTANI’NDAN BERİ VAR OLAN MÜCADELE

Türk mitolojisi gereğince kötü baba rolüne girmenin Yaratılış Destanı'ndan itibaren (Erlik ve Tengri Kayra Han) baba ve oğul arasında çatışma olarak kendisini göstermesi ayrıca Çin kaynaklarında yer alan Mete ve babası Tuman arasında geçen bir hadise çeşitli şekillerde Türk destanlarında karşımıza çıkar. Bu destanların bazılarında görülen baba-oğul mücadelesi metinlerin kurgu ve temasında önemli bir rol oynar. Nitekim Türk tarihinde de karşılığı olan bu hadiseler Türk halkına çok tesir etmiş, Oğuz Kağan Destanına vücut vermiş, Dede Korkut ve Manas gibi destanlarda da yer almıştı.

Her ne kadar Uygurca Oğuz Destanı'nda baba-oğul çatışması görülmese de, Reşideddin'in Câmiü't-Tevârih'inde ve Ebülgazi Bahadır Han'ın Şecere-i Terakime'sinde dinî uyuşmazlık noktasında kendisini Oğuz ve babası Kara Han arasında açık ve acımasız bir şekilde gösterir.

  • 5
  • 25
METE VE BABASI TUMAN
METE VE BABASI TUMAN

Çin kaynaklarının kaydettiği Mete ve babası Tuman arasında görülen mücadele bu törenin, örfün ihlaliyle ortaya çıkan bir çatışmayı içerir:

"Tuman'ın veliaht olan bir oğlu vardı. Adı da Mao-tun (Mete veya Bahadır) idi. Tuman'ın ayrıca çok sevdiği bir Hatunu vardı. Bu Hatun da (kendisine) yeni bir çocuk doğurmuştu. Tuman, büyük oğlunu yok ederek, (yeni doğmuş olan) küçük oğlunu (veliaht yapıp) onun yerine geçirmek istiyordu. Bunun için de Mete'yi, Yüe-çilere rehine olarak gönderdi. Mete'nin Yüe-çi'ler yanında rehine bulunduğu bir sırada ise, ordusunu toplayarak, birdenbire Yüe-çi'lere taarruz etti. Yüe-çi'ler bunu görünce, hemen koşup Mete'yi öldürmek istediler. Fakat (Mete'nin) çok iyi bir atı vardı. Atına atladığı gibi (Yüe-çilerin arasından sıyrılıp kaçtı ve) yurduna döndü. Babası Tuman (sevinir gibi göründü) ve onun bu bahadırlığının bir mükâfatı olarak, 10,000 atlı bir tümenin komutasını ona verdi.

Mete, bundan sonra vızlayan bir ok icat etti ve askerlerini talim ettirmeğe başladı. (Tamamen atlı olan) askerlerine, nereye ok atma emredilirse hemen oraya dönüp ok atmalarını emretti. Kim bunu yapmaz (veya hafifçe tereddüt geçirirse), hemen onun başının kesileceğini de ilân etti.

Mete günün birinde, babası Tuman ile beraber ava çıktı. Mete, vızlayan okunu babası Tuman'a atınca, askerler de aynı anda onu takip ettiler. (Tuman'ı delik deşik edip) öldürdüler. Mete, bundan sonra da, üvey annesi ile üvey kardeşini ortadan kaldırdı. (Babasının ve üvey annesinin) tarafını tutan vezirlerle büyük memurların da hepsini öldürdü ve kendisini imparator (Şan-yü) ilân etti.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN