Şiirimizin özgün sesi Nef'i Divanı
Bazı isimler kendilerine has olan karakterlerini sanatlarına büyük bir ihtimam ve özenle nakşeder. Türk edebiyatının en önemli şairlerinden olan Nef'i, şiirleri ve bilhassa hicivleri ile bir devre damga vurarak şiirimizde yeni bir ekolün öncüsü olur. Şairin divanı, dilin sınırlarının en üst düzeyde olduğu ilham verici derecede üstün bir metindir.
Önceki Resimler için Tıklayınız
*Nef'î Divanı'nın Princeton baskısının iç kısmından bir görsel
Rind-i aşkız hâsılı Nef'î bî-pervâ gibi
Âşinâya âşinâ, bigâneye bîgâneyiz
Nef'î
Günümüz Türkçesiyle
Ezcümle korkusuz Nefî gibi aşk rindiyiz
İlgiye ilgili, kayıtsıza kayıtsızız
*Nef'î Divanı'nın Princeton baskısının iç kısmından bir görsel
Derdim nice bir sinede pinhân ederim ben
Bir âh ile bu âlemi virân ederim ben
Nef'î
Günümüz Türkçesiyle
Derdimi göğsümde ne kadar saklarım
Bir ah ile alemi yıkar geçerim ben
*Nef'î Divanı'nın Princeton baskısının iç kısmından bir görsel
Dildedir mihrin ko hâk olsun yolunda cân u ten
Ben ölürsem âlem-i mânide bâkidir gönül
Nef'î
Günümüz Türkçesiyle
Sevgin gönlümde, canım yolunda toprak olsun
Ben ölsem de mana aleminde gönül sonsuza dek yaşar
*Nef'î Divanı'nın Princeton baskısının iç kısmından bir görsel
Meclisi erbâbı dil bir lahza sensiz olmasın
Hürmetin inkâr eden âlemde hürmet bulmasın
Nef'î
Günümüz Türkçesiyle
Gönül ehlinin sohbeti sensiz olmasın
Sana hürmet göstermeyen alemde hürmet görmesin
*Nef'î Divanı'nın Princeton baskısının iç kısmından bir görsel
Zulmet-i bahr ile şebden seçemezler ruzû
Böyle eyyâm-ı gamın böyle olur nevrûzu
Nef'î
Günümüz Türkçesiyle
Denizin kararması ile insan gece ve gündüzü fark edemez
Böyle kederli günün ilkbaharı da böyle olur