Arama

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın Mahur Beste romanı hakkında 10 bilgi

Türk edebiyatının usta kalemlerinden biri olan Ahmet Hamdi Tanpınar'ın ilk romanı Mahur Beste, aynı zamanda yazarın en kısa romanı olma özelliğini de taşımaktadır. Yapı bakımından da pek çok farklılığa sahip olan romanda, giriş, gelişme ve sonuç bölümleri bulunmaz. Ana kahraman Behçet Bey'in yaşam öyküsü üzerinden imparatorluk topraklarındaki farklı insanların hayatlarına da temas edilir. Eserde medeniyetimizin geçirdiği bütün değişimleri yakından gözlemleyebiliriz. Tanpınar'ın tamamlayamadığı ilk eseri Mahur Beste hakkında en ilgi çekici 10 detayı derledik.

Sesli dinlemek için tıklayınız.
  • 1
  • 10
MAHUR BESTE
MAHUR BESTE

📚Mahur Beste Ahmet Hamdi Tanpınar'ın 1944'te Ülkü dergisinde tefrika edilirken yarım kalan, daha sonra yazarın tamamlayamadığı, ölümünden sonra basılan ilk romanıdır. Eser ilk kez 1975'te basılmıştır.

"Cahilsin, okur öğrenirsin. Gerisin, ilerlersin. Adam yok, yetiştirirsin. Paran yok kazanırsın. Her şeyin bir çaresi vardır. Fakat insan bozuldu mu, bunun çaresi yoktur."

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız

  • 2
  • 10
ROMANIN KONUSU
ROMANIN KONUSU

📌Roman, II. Abdülhamid döneminde geçmektedir. Baş kahraman Behçet Bey'in yaşlılık günlerinden başlayan ve hayatına girmiş kişiler çevresinde genişleyerek geçmişe uzanan bir kurguyla düzenlenmiştir. Eser son yüzyıl Osmanlı ilmiye sınıfının hikayesi olarak değerlendirilmiştir.

📌Romanda Abdülhamid ile Abdülaziz yönetiminde ve aynı çevrede yaşayan; farklı eğilim ve karakterlere sahip insanların ortak hayatı anlatılır. Türk edebiyatının 20. yüzyıldaki temel konusu olan Doğu- Batı çatışması da Mahur Beste romanında da yer almıştır.

"...Sen bir medeniyetin iflası nedir, bilir misin? dedi. İnsan bozulur, insan kalmaz; bir medeniyet insanı yapan manevî kıymetler manzumesidir."

"Bir huzursuzluğun romanı: Huzur"

  • 3
  • 10
ROMANIN ÖZETİ
ROMANIN ÖZETİ

Behçet Bey'in hayat öyküsü

📚Abdülhamid'in saltanat döneminde yaşayan Behçet Efendi, devrin hatırı sayılan zenginlerinden olan İsmail Molla Bey'in oğludur. İsmail Molla Bey çevresindekileri kendine hayran bırakan, iradeli, zaafsız ve musikişinas bir kimsedir. Böyle bir babanın karşısında zayıf kişiliği ile silik ve güçsüz duran Behçet Bey; konaklara özgü eğlencelere uzak, kadınlara karşı ezik, musikiye karsı ilgisizdir. Hayatına yön vermek için çaba sarfetmez. Kendini kitap ciltlemek, saat tamir etmek gibi işler ile meşgul ederek insanlardan ayrı ve uzak, eşyaların doldurduğu ve oyaladığı bir hayatın içine hapseder.

📚"Çocuğun tabiatındaki pısırıklık ve zavallılığın" annesinden ve dadısından aldığı yanlış terbiyeden kaynaklandığına inanan İsmail Molla Bey, kendine benzemeyen oğlunu sevmez ve ilgisini üzerinden çeker. Padişahın fermanı ile Mekke'ye giden İsmail Molla Bey'in ardından kelemlerde çalısan, münferid başarıları takdir toplayan Behçet Bey, Ata Molla Bey isminde saray eşrafından bir kisinin kızı ile -Atiye Hanım- evlenir.

📚Bu evlilik "İrade-i Seniyye" ile gerçekleştiği için ne Atiye Hanım ne Ata Molla Bey, Behçet Bey'i sevmezler. Kendisini sevmeyen insanlar içinde çocukluğunda edindiği cilt işleri, saat tamiri gibi alışkanlıklarını sürdüren Behçet Bey; önce babasını sonra kızını karısını kaybedince, sürekli gördüğü rüyalar, ciltlenmiş kitaplar ve hangi zamanı gösterdiği bilinmeyen saatler arasında ömrünün kalan günlerini geçirmeye devam eder...

"Fikirlerimiz, onları taşıyacak kudrette olduğunuz nispette bizimdirler."

Ahmet Hamdi Tanpınar kimdir? Ahmet Hamdi Tanpınar'ın hayatı…

  • 4
  • 10
ROMANDAKİ BAKIŞ AÇISI
ROMANDAKİ BAKIŞ AÇISI

📌Roman hakim/ilahi bakış açısıyla yazılmıştır. Bu teknik yazara pek çok imkan sağlamıştır. Hakim bakış açısı dışarıdan bir gözle tüm detayları bilen ve ona göre kurguyu oluşturan bakış açısı türüdür. Kahramanın duygu ve düşünceleri, aklından geçenler ise roman içerisinde iç monolog tekniğiyle aktarılmıştır.

"Hayır. Burada her şeye bu kadar basit bir gözle bakan insanların arasında yaşamak bana güç gelecek. Bunlar için ölüm, hayat, günün her hadisesi, saadetler ve felaketler o kadar tabii şeylerdi ki… Hâlbuki ben, bir masalı olan adamdım.''

Ahmet Hamdi Tanpınar romanlarının gizli kahramanı: Zaman

  • 5
  • 10
TANPINAR'IN "NEHİR ROMAN"LARINDAN
TANPINAR’IN NEHİR ROMANLARINDAN

📌Ahmet Hamdi Tanpınar'ın yazdığı dört romandan üçü, kendi içlerinde bir "nehir roman" olarak değerlendirilir.

Nehir roman: Tek başlarına okunabilecek, ama belli başlı özellikleriyle birbirlerine bağlanan romanları ifade etmek için kullanılan bir kavramdır.

📌Tanpınar'ın Mahur Beste, Huzur ve Sahnenin Dışındakiler romanları arasında da böyle bir ilişki vardır. Bu üç eser, kendi içlerinde okunup anlaşılabilecek kitaplar olsa da her üç romanda da karşımıza çıkan bazı ortak karakterler, temalar ve motifler bulunur.

"Istırap insanoğlu için gündelik ekmek, ölümse sadece bir kaderdi, ikisinden de kaçınılmazdı. Asıl dava, derin bir şekilde yaşamak ve kendi kendisini gerçekleştirmek, ölümlü hayata şahsi bir çeşni vermekti."

Sahnenin Dışındakiler romanı hakkında 10 soru 10 cevap

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN