Arama

İsmail Güleç
Ocak 30, 2020

Okuyanların hatırlayacağı üzere bir önceki yazıda Bektaşilikte namaz meselesini ele almıştım. Bu sefer aynı soruyu Aleviler için soracağım ve cevabını aramaya çalışacağım.

Yazı iki bölümden oluşacak. İlk bölümde Aleviliğin yazılı kaynaklarında namaz ile ilgili görüşleri aktarmaya çalışacağım. İkinci bölümde ise ki bir sonraki yazı olacak, günümüz Alevilerindeki uygulamalara değinmeye çalışacağım.

Alevilik üzerine çalışmanın doğasından kaynaklanan birtakım zorluklar var. Şifahi kültüre dayandığı için tüm öğreti neredeyse hafızalarda taşınması ve nesilden nesile sözlü olarak aktarılması, yazılı kaynakların az ve metinlerin kimi sorunlar taşıması araştırmacıların işini güçlendiren maddi sorunlar. Bir de homojen bir Aleviliğin olmaması, ibadet ve inançların döneme ve coğrafyaya göre değişmesi gelince herhangi bir konu üzerinde genel değerlendirme yapmak iyice zorlaşıyor.

Bu problemleri göz önünde bulundurarak bilinen ve kabul gören yazılı kaynaklarda namaz ile ilgili kısımları aktarmaya çalışayım. Alevilik üzerine çalışan araştırmacıların kabul ettiği temel kaynaklar buyruklar, menkıbenameler, fütüvvetnameler ve beş büyük ozanın şiirleridir. Ayrıca gelenek içinde anlatılan Hz. Peygamber, Hz. Ali ve Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin ile ilgili menkıbe ve destanlar da zikredilebilir.

HACI BEKTAŞ VELî'NİN VİLAYETNÂME'Sİ VE MAKALAT'I

Hacı Bektaş Veli'nin Makalât'ında namaz kuvvetli bir şekilde vurgulanır. Ancak Makalât'ın Hacı Bektaş'a ait olup olmadığı konusunda zaman zaman tartışmalar çıksa da son zamanlarda kabul gören genel görüş eserin Hacı Bektaş'a ait olduğu şeklinde. Makalât'ta susuz abdest, abdestsiz da namaz olmayacağı gibi namazsız da Allah'a yaranma ve yaklaşma olmayacağından bahsedilir. Bir başka yerde namaz ile insan ömrü arasında bir benzerlik kurulur. Çocukluk çağı irte yani sabah namazına, büluğ çağı öğle, yiğitlik çağı ikindi, olgunluk çağı akşam, yaşlılık ise yatsı namazına benzetilir. Hacı Bektaş Veli'nin kerametleri arasında zikredilen olaylardan biri de darı çeçinin üzerinde iki rekat namaz kılmaktır. Vilayetnâme'de ise Hacı Bektaş'ın riyazetinin derecesini anlatırken örnek olarak namaz kılarken yaşadıkları anlatılır.

BUYRUKLAR

Bir diğer kaynak olan Buyruklarda da namaz muhtelif şekillerde geçer. Hz. Peygamber'in iki rekat namaz kılması, evliyanın dostu olmak için namaz ve niyazın gerekli olması, şeriat makamında namazın cemaatle kılınmasının sevap olmasının tarikat makamında mürşid huzurunda cem olup sohbet halkasında oturup günahlardan dolayı tevbe edip affedilmenin istenmesi arasındaki ilişkiden bahsedilmesi, "Bunlar, hayvanlar gibidirler, hatta daha aşağılıktırlar." (Araf 179) ayetinde geçen daha aşağılıkların salat ve zekat ehli olmayanlar olarak açıklanması sanırım yeterince bilgi vermekte.

İmam Cafer-i Sadık Buyruğu'nda, şeriat, tarikat, marifet, hakikat ve pirliğin Muhammed Ali'den kaldığı ve bu nedenle evlâd-ı Resül'den başkasının pirlik, seyhlik, meşayihlik yapması ve talip tutmasının caiz olmadıgı söylenir. Böylelerinin yedikleri haram, yıkadıkları murdar ve müfsittir, yeziddirler ve yoldan sürgündürler.

Şeyh Safi Buyruğu'nda, taliplerin dini konularda ibadetlerini yapacak kadar dini bili sahibi olmaları, namaz ve zekat gibi ibadetlerin yapılması gerektiği söylenir. Ancak namaz kılmanın yetmediği, asıl önemli olanın doğru sözlü olmak, güzel ahlak sahibi olmak, helal lokma yemek gerektiğini de ilave eder. Yalan söylemek, kötü huylu olmak ve haram lokma yedikten sonra namaz kılmanın faydası yoktur. Beş vakit namaz kılacak tarikat ehli kardeşlerin her sabah abdest alması, on iki imam ve on dört masumu yad ederek onlardan yardım istemesi, silsilede zikredilen şeyhlerin isimleri söylenerek ruhaniyetlerinden istimdad edilmesi, ehl-i beyt düşmanlarına teberra edip dostalarına tevellada bulunulması istenir. Beş vakit namazı kılmayan taliplerin imanlarının sakat olacağı, Şah'a layık ve dergaha makbul olmayacağını da ekler.

Bir başka Buyruk metninde şu ibareler yer alır:

Âl-i evlâdın vasfını her dil vasfedemez. Ve her kulak işitip anlayamaz. Muhibb-i âl-i evlâd olan günâh-ı sagâirden havf etmeye ki rûz-ı cezâda ona şefâat erişir. Eğer günâh-ı kebâir ederse ona şefâat erişmez, neûzu billâh. Bir kimse âl-i evlâda muhîb olmazsa cemi ömründe günah etmese, bir vakit namazı kazaya kalmasa ve her sene kurbanı Arafat'ta kesse cemi ef'âli fâsiddir. Ali ve evlâdına kast edene lanet, muhabbet edene rahmet.

Bir diğer Buyruk'ta sufilerin mürşidine nikahlı gibi bağlı olduğunu ve mürşidinin rızasını almadan yedi adım atsa nikahının düşeceği ve yenilenmesi gerektiğinden bahsedilir. Mürşidi kendisinden razı olmadıkça beş vakit namaz kılsa bile kıyamet günü cennetten mahrum kalacağı söylenir.

DÖRT KAPI KIRK MAKAM

Gelenekte kendisine sıkça atıfta bulunulan Ahmet Yesevî'nin Fakrnâme'sinde dört kapı kırk makamlardan bahsederken şeriatın on makamından biri namaz kılmak olarak zikredilir. Hacı Bektaş'ın Makalat'ında da aynı şekilde ilk kapı olan şeriatın makamları arasında namaz yer alır.

Risâle-i Şeyh Safi'de zikredilen şeriat kapısının yedi makamından biri de namazdır.

İmam Cafer Buyruğu'na göre ise şeriat beştir ve beş şey ile bağlanır ve açılır. İlk olarak ahmaklıkla bağlanır, kulluk ve namaz ile de açılır. Nefisle bağlanır, ibadet ile açılır. Asilik ve acele ile bağlanır, niyaz ile açılır. Küfür ile bağlanır, iman ile açılır. Şirk ile bağlanır, hayır ve ihsan ile açılır.

Şeriatın ne olduğunu ise yine Buyruk'tan öğrenelim:

"Şeriat kardesi kimdir?"

"Allah bir, Resul hak, Hz. Şah-ı Merdan-ı Ali ve on bir oğlunun imamlığını hak kabul etmekle müminler seriat kardesi olur,"

İmam Cafer Buyruku'nda dört nefis mertebesi dört unsur ile açıklanır. Nefs-i levvamenin özelliklerinden biri de namazdır.

FÜTÜVVETNAME

Fütüvvetnâmelerde bele bağlanan kuşağı beşe katlanmasının İslam'ın beş şartına ve beş vakit namaza işaret ettiği, İslam'ın beş temel üzerine yükseldiği ve bunlardan birinin de namaz olduğu söylenir. Fetalığın şartlarından birinin de namazları kazaya koymamaktır.

ŞİİRLERDE;;

Hatayî'nin şu dörtlüklerinde de namazdan bahsedilir:

Beş vakit farzdı r sünneti de kaç
Özünü tanış da müşkilini seç
Hakikat tarlasına marifet saç
Ek nazar eyle de hemen arif ol

Pir Sultan Abdal'ın

Kanı bizden evvel gelen
Beş vaktini tamam kılan
On parmağı pınar olan
El Muhammed Ali'nindir

Bir diğer şiir;

Gelin zikredelim Gânî Hudâ'y
Mü'minler kılar beş vaktin edâsı
İkrâr işitmiş dürür İblis sadası
Onu Hakk'a doğru döndüremezsin

Aleviliğin yazılı kaynaklarına baktığımızda namazın dört kapıdan ilkinin açılması için gereken anahtarlardan biri olduğu, ancak sadece namaz kılmanın yetmediği ve üç kapının daha olduğu bahsedilir. Daha birçok örnek verebilirim ama sanırım maksadı ifade için bu kadarı kafi.

Kaynaklarda anlatılan Alevilik bir tarikat. Peki uygulama ve günümüzde durum nasıl? Onu da bir sonraki yazıya bırakalım.

İsmail Güleç

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN