Arama

Güncel dini konulara cevaplar

İlmihal, Müslüman olmanın ve Müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartıdır. Her Müslümanın öncelikle bilmesi gereken bilgilerin, ferdî hayatında devamlı yüz yüze kaldığı problemlerin cevaplarını içermektedir.

Güncel dini konulara cevaplar
Yayınlanma Tarihi: 12.8.2022 14:39:54 Güncelleme Tarihi: 14.08.2022 12:42
Sesli dinlemek için tıklayınız.

VAV TV'de gerçekleşen "İslam'ın ışığında günümüz meseleleri" programının 107. bölümünde izleyicilerden gelen soruları Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) Yüksek İstişare Kurulu eski üyesi Dr. Hüseyin Kayapınar cevapladı. Sizler için bu hafta sorulan soruları ve cevaplarını derledik.

Ezan duasının dini hükmü nedir ve nasıl yapılır?

💠 Ezan duası sünnettir. Ezan okunurken müezzinin sözlerinden sonra onu tekrarlamak ve ezan bittikten sonra da ezan duası okumak sünnettir. Ezan duasını okumak isteyenler ilmihallerden bakarak ezberleyebilirler.

Bir namaza niyetlenip başlayan kişi, daha sonra yanlış bir vakit için niyetlendiğini anlarsa ne yapmalı?

🔹 Burada niyetten kastın dil ile mi kalp ile mi yoksa her ikisi ile mi olduğu önemlidir. Çünkü niyette asıl olan kalptir, zihindir. Dil değildir. Dolayısıyla bir kimse, kalben ve zihnen kılacağı normal namaza niyet ederse ama dille farklı bir namazı söylerse bunun niyeti niyettir. Zihnen ve kalben kılmak istediği namazdan başka bir namaza niyet etmiş ise namazı nafile namaz olarak kabul edilir. Vakit namazını tekrar kılması gerekir.

Diş çektiren biri, diş kanaması esnasında abdest alıp namaz kılabilir mi?

Kılacak. Namazı terk etmenin ancak birkaç yolu vardır. Uyuyakalmak, unutmak, savaş halindedir, başıyla ima edemeyecek kadar hastadır. Bunlar namaz kılmayabilir ve daha sonra mazeretleri geçtikten sonra kaza yapabilir. Bunun dışında mazeret yoktur. Diş çektiren kişi, dişi çektirdiğinde bir namaz vakti tamamen kanamaya devam etti. Ondan sonra üç- dört gün süreyle her namaz vaktinde bir defa tekrarladı. Bu kişi, bu süre içerisinde özür sahibidir. Bir kimsenin özür sahibi olması için o özrün ölünceye kadar devam etmesi şart değil. Geçici olabilir, tedavi olabilir. Kanama bittiğinde özrü de bitmiş olur. Ancak arada sırada dişi kanıyorsa abdest alması gerekir.

Şafi mezhebindeyim. Okulda görev yapıyorum. Çocuklardan dolayı sürekli abdestim bozuluyor. Okula giderken Hanefi mezhebine göre abdest alsam ve çocuklara elim değdiğinde namazım geçerli olur mu?

▶ Bu soruyu soran kişi kadın erkek fark etmeksizin, henüz ergen olmamış çocuklara dokunmaktan dolayı Şafi mezhebine göre de abdest bozulmaz. Dolayısıyla bu kişi, karşı cinsten bir çocuğa dokunduğunda abdesti bozulmaz.

Devletin geri ödemeli öğrenci kredisini almak caiz midir? Geri öderken tefe tüfeye göre alıyor.

✔ Devlet, bu parayı verirken öğrenciler okusun diye veriyor. Bu işten para kazanmak için vermiyor. Tefe tüfe, paramızın değer kaybıyla ilgili. Yani devlet geri alırken paranın sayısı değişse de değeri değişmiyor. Öğrenciler, kredi alıp okuyabilirler.

Kamuda çalışan birine müşterinin getirdiği hediyeler helal midir? Kendilerinden istemeden o hediyeleri getiriyorlar.

✔ Hediye alma konusunda her memuru aynı kefeye koymamak lazım. Bir de hediye getirenlerin hepsini aynı kefeye koymamak lazım. Devlet görevlilerinden özellikle karar merciinde olanlar şaibeli işlere girmemeli. Yani dışarıdan bakıldığı zaman toplumun farklı değerlendireceği, yanlış anlayacağı şeylerden uzak durmalı.

Tornacıyım. Vardiyalı çalışıyorum. Akşam vardiyasına gittiğimde öğle aldığım abdestle ikindi ve akşam namazını da kılıyorum. Caiz midir?

Caizdir. Her namaz için ayrı ayrı abdest almak şart değil. Kişinin abdesti bozulmadığı sürece istediği kadar namaz kılar. Abdesti var ve bir daha abdest almak için vakti varsa abdest alması uygundur.

Namaza başladıktan sonra imam Fatiha'ya başlamışsa Sübhaneke okuyabilir miyiz?

İmamın okuduğunu cemaat olarak duyuyorsak okumamalıyız. Çünkü sübhaneke okumak sünnet, okunan Kur'an-ı Kerim'i dinlemek farz.

Ben çalışıyorum. Eşimden gizli para biriktiriyorum. Bazen eşimden gizli annemlere bir şeyler alıyorum. Bu günah mıdır? Bu arada çocuğumuza annem bakıyor.

➡ Bir kişinin kendi şahsi parası tamamen kendi inisiyatifindedir. Kazancını veya malını dilediği gibi tasarruf edebilir. Dilediği yere harcayabilir. Annesi babası muhtaçsa zaten vermek zorundadır. Burada çocuklarına annesinin bakıp bakmaması çok önemli değil. Çocuklarına bakmasa da annesine verebilir. Bunu da eşine söylemesine gerek yoktur. Eşinin de buna karışmaya hakkı yok. Ama eşinin kazandığı parayı veriyorsa o zaman durum değişir.

Bir evi belli bir süreliğine bir kişi kiralıyor ve parasını da peşin veriyor. O süre dolmadan evden çıkmak durumunda kalıyor. Evden çıktığı zaman, geri kalan süredeki verdiği kiraları geri alabilir mi?

✅ Kira sözleşmesi, taraflar için bağlayıcı bir sözleşmedir. Taraflar, sözleşmedeki şartlara uymak zorundadır. Tek taraflı olarak feshedilemez. Burada birkaç istisna var. Kiracı iflas etmişse, memurun tayini çıktıysa, iş değiştirmişse, mal sahibi iflas edip borçlanmış ve evi satmaktan başka çaresi yoksa kira sözleşmesi feshedilebilir ve verdiğini geri alabilir.

Aracımda Kur'an-ı Kerim dinlerken bir kabristanın önünden geçtiğim zaman Fatiha okumamın bir sakıncası var mı?

Sakıncası olmaz.

Her gün iki rekât şükür namazı kılıyorum. Böyle bir şeyi yapmakta herhangi bir sakınca var mıdır?

Nafile namaz kılmakta hiçbir sakınca yoktur. Ama her gün mutlaka kılmam gerek gibi bir anlayışa da kapılmaması lazım. Eğer bu kişinin kaza namazı borcu varsa kaza namazı kılsın. Kaza namazı borcu yok veya kaza namazını da kılıyorsa şükür namazı kılabilir.

Telefona Kur'an-ı Kerim yüklü. Abdestsiz açıp mealini okuyabilir miyim?

Sadece mealini değil Kur'an'ın kendisini de okuyabilir. Telefondaki Kur'an elimizde tuttuğumuz bir şey değil. Ekranda sadece görünüyor. Dolayısıyla kişi telefondan Kur'an da meal de okuyabilir, dinleyebilir. Abdestli ya da abdestsiz olması önemli değildir.

Cennet ehli sararır yeşillenir diye okumuştum. Ölüye bakıp cennetlik ya da cehennemlik demenin yanlış olduğunu biliyoruz. Ancak sararıp yeşillenmesi nurani olması doğru mudur?

➡ Şöyle bir hadis rivayeti var, "Siz nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz. Nasıl ölürseniz öyle diriltilirsiniz. Nasıl diriltilirseniz öyle haşrolursunuz." Yani insanın dünyada ağırlıklı olarak meşguliyeti neyse vefat esnasında da zihninden o geçer ve bazıları bunu telaffuz da ederler. Ama ölürken renginin sararmış olması cennetlik ya da cehennemlik olduğuna dalalet etmez.

Yeni evliyken kayınpederim sıkışmıştı. Altınlarımı verdim. 14 yıl oldu. Bana geri vermediği için zekat veremedim. Zekât düşer mi? Ayrıca kalbim de helal edemiyor. İmkânı varken yapmadı, yapmak istemiyor. Günah yazılıyor mu?

Günah yazılmaz. Çünkü o paranın gelip gelmeyeceği belli değil. O parayı aldıktan sonra zekâtını vermeye başlar. Ama geçen 14 senin zekâtını vermesine gerek yok.

Evlatlık çocuklar büyüdüğü zaman anne babaya mahrem olurlar mı?

Evlatlık alan anne babaya mahrem olurlar. Çünkü onlar gerçekte anne baba değildir. Hayırsever insanlardır. Çocuk, onlara karşı yabancıdır, mahremiyet olur.

Vitir namazında hangi sureleri okuyabiliriz?

İstediği sureyi okur. Şu namazda illa şu sure okunacak diye bir tayin yoktur. Ancak bazı namazlarda Peygamber Efendimizin (sav) bazı sureleri daha çok okuduğu söz konusudur. Mesela Peygamberimiz (sav) sabah namazında uzun sureler okurmuş. Ancak Vitir namazının üçüncü rekâtında Fatiha suresinden sonra Kunut dualarını okumalı.

Hem eşim hem ben çalışıyoruz. Düzenli bir gelirimiz var. Bir evimiz, bir kendi aldığımız arsamız var. Üzerine iki odalı bir ev yaptırdık. 2 arabamız var. Fakat birini babamızdan borç olarak aldık. Hala ödemedik. Aylık çocuklarımız için yaptığımız ödemelerimiz hariç borcumuz yok. Küçük miktarda altın gibi takılarım var. Zekât verirken neyi varlık olarak hesaplayıp vermem gerekiyor?

Sadece altınları hesap edecek. Altınlar hanımefendinin kendine mahsussa yani takı olarak almışsa, babalarına olan borcu yapan borcu öder. Arabayı hanım almışsa o ziyneti babasına olan borcuna karşılık tutar. Ama artmazsa onun da zekâtı verilmez. Yani ticaret için olmayan, taşınır veya taşınmaz mallar zekâta tabi değildir. Araba, ev ve arsayı kullandıkları için ziynet eşyası zekât olarak hesaba katılır.

Babam vefat edince malı anneme ve bana miras kalır. Daha sonra annem vefat edince annemden kalan mirasta annemin kızının payı var mı? Annemin kendi malından payı var ama babamdan alsın istemem. Hüküm ne şekildedir?

Baba öldüğünde annenin payı sekizde birdir. Sekizde biri aldığı zaman artık o onundur. Bu hanımefendi vefat ettiği zaman miras kadının tüm mal varlığına yöneliktir. Onun elindeki bütün mal varlığı hem bu soruyu sorana hem kız kardeşine verilir. Mani olma ya da istememe diye bir hakkı yoktur. Kendisi ne kadar annesinin malında hak sahibi ise kardeşi de aynı şekilde hak sahibidir.

İkinci umre yaptıran hoca ciraneye girip, ihrama girmese sakıncası var mı?

Hanefi mezhebine göre harem mıntıkasına giren bir kişi ne amaçla girerse girsin oraya ihramlı girmesi lazım. Cirane, haremin dışıdır. Hareme gidecekse, ihrama girmesi gerekir. İhrama girmezse ceza öder. O ceza da bir kurban kesmektir. Ama diğer mezheplerde öyle değil. Diğer mezheplerde, harem mıntıkasının dışına çıkan kişi ya da dışında olan kişi hareme, umre veya hac niyetiyle giriyorsa ihrama girmesi lazım. Ama ticaret veya ziyaret gibi başka bir amaçla giriyorsa o zaman mikat dediğimiz o yeri ihramlı geçmesi şart değil.

Hiç kaza namazı kılmayan birisiyim. Kaza namazları hakkında bilgi verir misiniz?

Abdest alır, ardından erkekse ve bilebiliyorsa ezan okur. Ezan okumasının hükmü sünnettir. Sonra kamet getirir ve hangi namazı kaza edecekse ona niyet ederek tekbir getirir, namazı kılmaya başlar. Niyetini, "üzerimde borç olan en son ki sabah namazını kaza etmeye" şeklinde veya "üzerimde borç olan ilk sabah namazını kaza etmeye" diye niyet eder.

Namaza yeni başladığım için sürekli namaz esnasında vesvese oluyor. Ne yapabilirim?

Yapacağı bir şey yok. Namaza devam eder.

Gayrimüslimlere dua etmek, onlara rahmet okumak, istiğfar etmek caiz midir?

✔ Yok. Peygamber Efendimiz (sav) en yakın akrabasına dahi bunu yapmamış. Müslümanların, gayrimüslimler için dua etmeleri veya onlara rahmet dilemeleri diye bir şey olmaz.

Zekâtımı ramazandan ramazana veriyorum. Bu yılın zekâtını ramazanda tam olarak verdim. Önümüzdeki yılın zekâtını birkaç üniversite öğrencisine aylık taksitler halinde burs olarak vermeye başlayabilir miyim? Yoksa bir yılın dolması için ramazanı bekleyip toptan mı vermem doğru olur?

▶ Parça parça verebilir. Yalnız verirken zekât niyetiyle verecek. Bunu da öğrencilere söylemesi şart değil. Çünkü bir kişinin nisap miktarı malı varsa o sene dolmadan zekâtını verebilir. Hatta gelecek senenin zekâtını da verebilir. Sene dolduktan sonra zaten vermek mecburiyetindedir.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN