➡ Arapça ş-h-d fiilinden türeyen ve masdar vezninde olan şehid kelimesi sözlükte şahitlik yapan, tanık anlamına gelmektedir. Şehitliğin ıstılah anlamı ise Allah yolunda canını feda eden yani öldürülen kişi anlamına gelir. Aynı zamanda Esma-i Hüsna'dan biri olan eş-Şehid kelimesinin çoğulu "şüheda"dır.
➡ Kur'an-ı Kerim'de şehit kelimesi birden çok bağlamda ve bazı ayetlerde tanıklık eden, önder olan kişi anlamında bazılarında ise konumuza esas konu olan Allah yolunda öldürülen kimseler için kullanılmıştır. Bu kullanımlardan otuz dördü tekil, ikisi tesniye ve yirmi tanesi cemi' yani çoğul forumdadır.
➡ Nisa suresinin 69. ayet-i kerimesinde cennette bir arada bulunacak belli bazı grup insanlar sıralanmıştır. Burada şehitler, peygamberler, sıddıklar ve salih kişiler ile birlikte zikredilmekte yakın mertebelere sahip olan bir grup üstün beşer bir arada zikredilmektedir. Söz konusu ayet-i kerime ahirete şehit olarak göç eden kimselerin konumunun ne denli yüksek olduğuna ilahi bir delil teşkil etmektedir.
"Kim Allah'a ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allah'ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kişilerle beraberdirler; bunlar ne güzel arkadaşlardır!"
ALLAH KATINDAKİ EN YÜKSEK MERTEBE ŞEHİTLİKLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER
➡ Bir kimsenin şehit olarak ölmesi sıradan bir vefat tarzı değildir. Ölmek hayatın son bulması, hayatın bitmesi ve Allah'ın nimetlerinden bir daha faydalanılamayacağı ve algıların kapanacağı anlamına gelmektedir. Hâlbuki şehit kimseler Allah katında nimetlendirilmeye ve lütuflandırılmaya devam ederler ve ebedi olarak mutlu bir hayat yaşarlar. Bu sebeple Kur'an-ı Kerim'de yer alan birçok ayet-i kerimede Allah yolunda öldürülenlere "ölü" denilmemesi gerektiği, o kimselerin Allah için diri olduğu vurgulanmıştır.
"Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Zira onlar diridir, fakat siz farkında değilsiniz". (el-Bakara 2/154)
"Sakın Allah yolunda öldürülenlerin ölü olduklarını sanma! Onlar diridir ve rableri katında rızıklara mazhar olmaktadır". (Âl-i İmrân 3/169)
"Allah yolunda öldürülenlere gelince Allah onların amellerini zayi etmez (...) Allah onları kendilerine tanıtmış olduğu cennete koyacaktır". (Muhammed 47/4-6)
➡ Şehitlik, ayet-i kerimelerin yanı sıra birçok hadis-i şerife de konu olmuştur. Hatta bazı hadis kitaplarında söz konusu hadisler muhaddisler tarafından müstakil bir başlık altında "fazlü'-şehid" bölümünde sıralanmıştır.
➡ Hadis kitaplarının yanı sıra fıkıh kitaplarında da şehitlerin nasıl defin edileceği, namazlarının nasıl kılınacağı gibi birtakım dini hükümler "salâtü'l-cenâiz", "ahkâmü'l-meyyit", "ahkâmü'l-cenâiz", "bâbü'ş-şehîd" ve "ahkâmü'ş-şehîd" gibi başlıklar altında özel olarak incelenmiştir.
RİYAZÜ’S-SALİHİN’DEN GÜNLÜK YAŞANTIMIZA REHBER OLACAK 20 HADİS
➡ Hadis-i şeriflerde bildirildiği üzere Uhud Savaşı'nda mızraklanarak öldürülen ve Esedullah olarak vasıflandırılan, Peygamber Efendimizin (sav) amcası Hz. Hamza, şehitlerin efendisi kabul edilir.
HZ. HAMZA NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
➡ Ebû Cehil ve adamlarının Resûl-i Ekrem'e hakaret ettiklerine şahit olan Abdullah b. Cüd'ân'ın câriyesi, av dönüşü Kâbe'yi tavaf etmekte olan Hamza'ya gördüklerini anlatmış, büyük bir öfkeye kapılan Hamza elindeki yay ile Ebû Cehil'i yaralamış ve "İşte ben de Muhammed'in dinini benimsiyorum, cesareti olan varsa gelsin dövüşelim" diyerek İslâmiyet'i kabul ettiğini ilân etmiştir. Hamza'nın İslâm dinini benimsemesiyle Müslümanların güçleri artmış, bu da müşriklerin Müslümanlar aleyhine gerçekleştirmek istedikleri cüretkâr teşebbüslerini bir kere daha gözden geçirmelerine sebep olmuştur. (Hamza, TDV İslâm Ansiklopedisi)
Cabir (r.anh)'tan rivayetle Rasulullah (sav) şöyle buyurmuştur:
"Şehitlerin efendisi Hamza bin Abdulmuttalip ve zalim bir hakime (imama) karşı çıkıp onu yolundan nehiy ettiğinden dolayı öldüren kimsedir." (el-Elbani, es-Silsile es-Sahiha, sayfa veya rakam: 374)
HZ. AİŞE’NİN MÜMİNLERE BIRAKTIĞI İLMİ MİRAS
➡ Hadis-i şerifin de dikkat çektiği üzere toplum üzerinde belli bir yetki ve etkisi olan yani söz sahibi ve dolayısıyla kuvvetli ancak yanlış yolda olan birisini uyarmak ve onu gittiği yanlış yoldan döndürmeye çalışmak büyük bir cesaret örneğidir. Bu çaba uğruna sırf Allah yolunda iyiliği emrettiği ve kötülükten nehyettiği (yasaklamak) için canından olan bir kimse, şehitlerin efendisi Hz. Hamza ile birlikte zikredilmiş, dolayısıyla bu ameli sayesinde Hz. Hamza gibi büyük bir sahabe ile yan yana konulmuştur.
KUR'AN-I KERİM'İN ÖĞÜTLEDİĞİ GÜZEL AHLAKLA İLGİLİ AYETLER
➡ İşte 15 Temmuz 2016 tarihinde milletçe yaşadığımız o şiddetli gece kahraman vatandaşlarımızın sergilemiş olduğu davranış tıpkı yukarıda zikretmiş olduğumuz hadis-i şerifte konu edildiği gibidir. Silahsız ve korunaksız insanların cebbar bir önder ve topluluğuna karşı sapasağlam durduğu ve bu yolda canından olduğu yani şehit düştüğü kutlu bir gecedir. Ruhları şad mekânları cennet olsun…
Rahmet ve hürmetle…
FİKRİYAT
SÜMEYYE ALI JABER