Arama

Kemal Tahir'in son gecesi

Bir yemek tarifinden, bir alaturka makamdan Türkiye'nin yakın tarihi, bugünü ve geleceği okunur mu? Dün Dündür/Mehmet Barlas kitabı, dünü anlatırken, bugünün ve geleceğin de panoramasını çiziyor. Türkiye ve dünya siyasetini avucunun içi gibi bilen usta gazeteci Barlas'ın hayatını ve anılarını anlattığı kitabın en ilgi çekici yeri ise Kemal Tahir'in ölümünden önceki son gecesinde yaşananlar…

Müziğe ve edebiyata olan sevgisi ve derin bilgisiyle de kendisine hayran bırakan Barlas; fikirleriyle, romanlarıyla Türk edebiyatını etkileyen Kemal Tahir'in ölümünden önceki son gecesini, yakın tarihimizin incelikli bir okuması olan Dün Dündür isimli kitapta anlatıyor. Kemal Tahir ile Mete Tunçay'ın tartıştığı ve bu tartışmada fenalaşan Tahir'in kalp krizi geçirdiği o son geceyi ayrıntılı olarak anlatan Barlas, ertesi gün suçlular gibi Erenköy Camii'nde Tahir'in cenaze namazını kıldıklarını dile getiriyor.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın.

Türkiye'nin duayen gazetecilerinden Mehmet Barlas, Dün Dündür adlı kitapta siyasi ve kültürel dönüşümüyle 50'lerden 2019'a bir Türkiye panoraması sunuyor. Mehmet Barlas'ın hayatını, gazeteci Göksan Göktaş'a anlattığı nehir söyleşi kitabı Dün Dündür/Mehmet Barlas kitabı Turkuvaz Kitap etiketiyle raflardaki yerini aldı. Barlas dünü anlatırken, bugünün ve geleceğin de panoramasını çiziyor.

  • 4
  • 15
KEMAL TAHİR’İN SON GECESİ
KEMAL TAHİR’İN SON GECESİ

Gazeteci Mehmet Barlas'ın evinde dostlarıyla birlikte buluştukları o son akşam yemeğinde masada çıkan tartışmada fenalaşan Tahir, eve gittikten sonra kalp krizi geçirerek vefat etti. Uzun yıllar edebiyat çevresinde konuşulan bu tartışma bütün ayrıntılarıyla ilk kez Mehmet Barlas tarafından anlatılıyor. Barlas, sıkı dost oldukları Kemal Tahir'in hayatında iz bırakan isimlerin başında geldiğini söylüyor ve o meşum geceyi şu cümlelerle anlatıyor:

"Ölümünden beş yıl önce bir kanser ameliyatı geçirdi. Prof. Dr. Siyami Ersek onun bir ciğerini aldı. Ömrünün beş senesini tek ciğerle geçirdi. Ölümünden bir gün önce yani son gece bizim evdeydi Kemal Tahir ve hanımı. Mete Tunçay ve Ali Sirmen'in de aralarında olduğu bir grup toplanmıştık. Tunçay, Kemal Tahir'le çok sert bir tartışmaya girdi. Kemal Tahir'in kitaplarını 'cinsel içerikli kitaplar' diye tanımladı. Tabii hepimiz ona saldırdık o karşı saldırıya geçti. Müthiş bir gerginlik yaşandı. Kemal Tahir bir ara sıkıştı. Nefes darlığı tuttu. Çalışma odama götürüp teskin ettim, sonra ayrıldık, Ertesi sabah telefon geldi, "Kemal Tahir vefat etti" diye. Ertesi gün Bağdat Caddesi üzerindeki bir camide kıldık cenaze namazını. O gece biz de onlarla birlikte suçlular gibi…"

  • 5
  • 15
TÜRKİYE'NİN YAKIN SİYASİ TARİHİNE DE IŞIK TUTUYOR
TÜRKİYE’NİN YAKIN SİYASİ TARİHİNE DE IŞIK TUTUYOR

Kemal Tahir'in babasının arkadaş ekibinden olduğunu ve 16 yaşındayken Tahir'le tanıştıklarını dile getiren Barlas, "Kişiliğinde beni en çok etkileyen özellik, hayata küsmemiş olmasıydı. Ben on iki sene haksız yere hapis yatsam herkesten nefret ederdim. Üstelik sanatım yüzünden. Nazım Hikmet gibi o da hayata küsmemişti, insanları seviyordu" diyor.

Barlas dünü anlatırken, bugünün ve geleceğin de panoramasını çiziyor. Türkiye ve dünya siyasetini avcunun içi gibi bilen usta gazeteci, müziğe ve edebiyata olan sevgisi ve derin bilgisiyle de kendisine hayran bıraktırıyor.

Dün Dündür'ün sunuş yazısı ise Barlas'ın yakın dostu Selim İleri'den…

"Mehmet'in anılarını arada bir anlattığına tanık oldum. Hep bunların yazıya geçirilmesini istiyordum. Yakın dönem siyasi hayatımızın acı tatlı panoraması. Mehmet Barlas bu yazı çizi işini, hele kişisel anıları söz konusu olunca geçiştiriyordu. Bu ilkyaz Göksan Göktaş, 'Mehmet Barlas'la bir nehir söyleşi için çalışıyoruz,' dediğinde çok sevindim. Göksan'ın titizliğini bildiğimden Mehmet Barlas'ın artık kitap fikrini geçiştiremeyeceğini düşündüm. Ben bu yazıyı yazarken, nehir söyleşinin adı tam kesinleşmemişti; Dün Dündür deniyordu, öyle mi kalır, bilmiyorum. Uzun yıllar boyunca güncel siyasetin çerçevesinde tanıdığımız Mehmet Barlas, Dün Dündür'de herhalde pek bilinmeyen bir kimlikle karşımıza çıkacak. Yani, hep uygarca yaşamalardan yana, sürgit arayışıyla..."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN