Arama

İstanbul'un tarihine damga vuran 6 misafir

İstanbul, binlerce yıllık geçmişinin büyük kısmında dünyanın en önemli şehirlerinden biri oldu ve neredeyse her dönemde kendinden söz ettirmeyi başardı Bir pervane gibi uzak diyarlardan bu güzelliği duyup gelenler, şimdiye kadar gördüklerini unutup, hafızalarına İstanbul'u düşürdü. Bu haklı şöhret, özellikle Osmanlı döneminde birçok misafir yolunu İstanbul'a çevirdi. Peki, onlar kimdi?

  • 12
  • 16

''25 Mayıs. Genç Şehzade Mustafa'nın sünnet onuruna yapılan geçit törenini görmeye gittik. Büyük Efendi de oradaydı ve orada imparatorluğun bütün haşmetini gördük. Devletin bütün görevlileri ve müteferrikalar ve diğer görevliler, vezir gibi statülerine göre kavuklarını takmışlardı. Şimdi rahvan ve orta boy atlar moda olmasına rağmen hepsinin atları mükemmeldi.''

Şairlerin kaleminden İstanbul için yazılmış 15 şiir

  • 13
  • 16
ALEXANDER MILLINGEN (1840)
ALEXANDER MILLINGEN  1840

İstanbul, Alexander Van Millingen için ömrünü adadığı büyük keşfin sırlarını saklayan zaman müzesi gibidir. 19. yüzyıl sonlarında Roma, Bizans ve klasik Osmanlı kültürlerini bir arada sergileyebilen bu şehir, aynı zamanda Millingen'e araştırmalarına destek çıkan toplumsal bir çevrenin olanaklarını da sunmuştur.

Gerek kara tarafı gerekse Marmara Denizi ve Haliç kıyısında bulunan İstanbul'un etrafını çevreleyen surlar hakkında o zamana kadar yapılmamış kapsamlı bir araştırma yapan Millingen, bazı resim, kroki ve çizimlerle de zenginleştirdiği bu araştırmalarını 1906 yılında Byzantine Constantinople , The Walls of the City and adjoining historical sites ismiyle yayımlar.

  • 14
  • 16

Yazarın bir diğer kitabı ise şehrin tarihçesi, Bizans dönemine ait mimari eserleri ve 20'nci yüzyılın başındaki görüntüsü hakkında bilgi verdiği Constantinople isimli yapıttır. Bu kitabın ilgi çekici başka bir yanı da sonuna eklenmiş ve Warwick Goble isimli bir ressamın İstanbul'un canlı gündelik hayatı, çarşılarını, sokaklarını sulu boyayla resimlediği tablolarıdır.

İstanbul'un Bizans dönemine ait bilimsel araştırmalar yapan Millingen kitabında insanları, İstanbul'u anlamaya çalışarak, ön yargı ve hamasi duygulardan çok uzakta anlattığı toplumun yapısına hayranlık ve saygı çerçevesinden bakarak aktarır.

  • 15
  • 16
KADİR GECESİ'NDEN ETKİLENDİ
KADİR GECESİ’NDEN ETKİLENDİ

"Dünya üzerinde Ramazan ayında Ayasofya'nın kubbesi altında kutlanan "Kadir Gecesi"nden daha etkileyici hiçbir dinsel ayin yoktur. Geçmiş günlerindeki gibi, asılı duran yüzlerce yağ kandilinin loş ışığı altında, akşam ibadeti için camide toplanan on bin kişinin kalbi, kutsal ayın yarattığı birlik duygusuyla heyecanla dolar. Aslında bu sessiz yapılan bir ibadettir.

Bu sessizlik bastırılmış duygulara biraz rahatlama sağlayan, bazen şiddetli bir haykırışla ya da kısa bir ilahiyle bozulsa da bu sessizliğin daha etkileyici bir hal almasına yarar. Ancak huşudan dili tutulmasına karşın kalabalık dinlenemez. Bu duygu zapt edilemeyecek kadar güçlüdür ve bu büyük cemaat aşağı yukarı kalkar, yükselir ve alçalır.

Kıyıya çarpan deniz ya da uzaktan duyulan gök gürültüsüne benzer bir sesle büyük kiliseyi doldurarak ayakları üzerinde doğrulur, yere kadar eğilir, zemine iner, diz çöker, alnını yere yapıştırır. Bu yoğun bir saygı ve baş eğiş sahnesidir. Fakat bu öylesine vakur, öylesine sükûnetli, öylesine kontrollüdür ki ibadet edenler vakarlarından asla bir şey kaybetmezler. En yüceye gösterilen saygıdır bu. Saygının ve öz saygının olağanüstü bir karışımıdır. Belli tarikat dervişlerinin, örneğin inleyen dervişlerin (Rufailer) uygulamaları dışında, ibadeti sırasında bir Müslüman'ın davranışında, insan doğasının zayıflığından kaynaklanan çok kuvvetli bir duygu ortaya konmaz."

Kadir Gecesi alametleri neler?

  • 16
  • 16

"Bol kepçeyle pilav ve sebzeyle haşlanmış etin yanı sıra para hediyesi yahut birkaç parça giysi almak amacıyla dilenci grupları zengin evlerinin civarında toplaşırlar. Şehrin başlıca camilerine bağlı vakfedilmiş imaretlerden caminin softaları ve imamlarıyla birlikte bölgenin fakirlerine her sabah ve haftada bir kez pilav ve zerde verilir.

Sakatların, körlerin, topalların geçiş ücreti vermeden Haliç üzerindeki köprülerden geçmelerine ve Boğaz'da çalışan buharlı gemilerde ücretsiz yolculuk etmelerine izin verilmiştir."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN