Arama

İnsan eliyle yapılan büyük tahribat: Çevre kirliliği

Dünyanın kanseri çevre kirliliği gittikçe daha görünür ve ciddi bir probleme dönüşüyor. Sanayi devrimi ile başlayan çevre kirliliği gün geçtikçe hızla artıyor ve dünyaya onarılmaz şekillerde zarar veriyor. 1972 yılında İsveç'in Stokholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı'nda alınan bir kararla, 5 Haziran günü Dünya Çevre Günü olarak kabul edilmiştir. Son yıllarda çevre kirliliğinin artması, yaşanan büyük doğal afetler ve küresel ısınma hakkındaki tartışmalar çevre bilincinin oluşup korunması için önemli çalışmalar yapılmasını sağlamıştır. Peki çok üzerinde durduğumuz çevre kirliliğinin gerçekte ne olduğunu, sebeplerini, sonuçlarını biliyor muyuz? İşte çevre kirliliği hakkında bilmemiz gereken detaylar…

  • 3
  • 23
ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN NEDENLERİ
ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN NEDENLERİ

Çevre kirliliği için birçok neden sıralamak mümkündür. Fakat bu nedenlerin en başında elbette insanın doğayı hoyratça kullanması gelmektedir.

Hızla artan insan nüfusu ihtiyaçları arttırmakta, insan eliyle yaratılan kirliliğin tabiata ve çevreye verdiği zararın boyutu her geçen gün artış göstermektedir. Nitekim yaşamı daha mükemmel bir hale getirmek, daha sağlıklı ve uzun bir ömür sağlayabilmek amacına dönük bazı gelişmelerin, kırsal ve kentsel alanlarda doğal kaynakları bozduğu, su, hava, toprak kirlenmesine yol açtığı, bitki ve hayvan varlığına ve sağlığına zarar verdiği açıkça görülebilen bir gerçektir.

Çevreyi korumaya dair ayet ve hadisler

Çevre kirliliği konusundaki en önemli faktör nüfus artışıdır. Nüfusun hızlı bir şekilde artması sonucu alt yapı ihtiyaçları karşılanmamış çarpık kentleşme ile burada yaşayan insanlardan kaynaklı atıkların, gerek kentsel gerek endüstriyel atık suların deniz, göl ve ırmaklara kontrolsüz bir şekilde deşarj edilmesi çevre kirliliğine sebep olur. Tabi ki bu hızlı nüfus artışının sonucu olan kaynak tüketimi de kontrolsüz olarak kullanabildiğinden bu da çevresel bir risk unsuru olarak karşımıza çıkar.

Peygamber Efendimizin dilinden tabiat

Teknolojinin gelişmesine bağlı olarak sanayideki artış da beraberinde var olan doğal kaynakların hızla tükenmesine neden olmaktadır. Doğal kaynaklar hızla tükenirken, üretim ve tüketimden kaynaklı atıkların önlemler alınmadan doğaya atılması çevre kirliliğinin oluşmasına ortam sağlar. Çevre kirliliğinin en önemli nedenleri arasında; hızlı nüfus artışı, plansız kentleşme, plansız endüstrileşme ve doğal kaynakların ölçüsüz kullanılması bulunmaktadır.

Kur'an-ı Kerim'de tabiatla ilgili ayetler

  • 6
  • 23
ÇEVRE KİRLİLİĞİ ÇEŞİTLERİ NELERDİR?
ÇEVRE KİRLİLİĞİ ÇEŞİTLERİ NELERDİR?

Çevre kirliliği olarak genel başlıkta topladığımız durumun pek çok çeşidi vardır:

Toprak kirliliği: Toprağın kimyasal maddelerle veya atıklarla kirlenmesidir. Toprak kirlenmesi, hava ve suları kirleten maddeler tarafından meydana getirilebilir.

Hava kirliliği: Atmosferde toz, duman ve saf olmayan su buharı şeklinde bulunabilecek kirleticilerin, insanlar ve diğer canlılar ile eşyaya zarar verebilecek miktarlara yükselmesi, "hava kirliliği" olarak nitelenmektedir.

Su kirliliği: Su kirliliği, istenmeyen zararlı maddelerin, suyun niteliğini ölçülebilecek oranda bozmalarını sağlayacak miktar ve yoğunlukta suya karışma olayıdır.

Ambalaj atıkları: Çevrede oluşturduğu görüntü kirliliği yanında, rüzgâr ve akarsularla sürüklenen ve çevrede bozulmayan ambalaj atıkları deniz hayvanları için ciddi bir tehdittir.

Ses kirliliği: Yoğun şehir yaşamında özellikle insanların istirahat vakitlerinde yayılan motorlu araç, makina sesleri, inşaat, eğlence, bazı dini-sosyal aktiviteler, maçlar diğer kişilerin yaşamlarını olumsuz yönde etkileyebilecek gürültü kaynaklarıdırlar.

Radyoaktif kirlenme: Nükleer enerji santralleri, nükleer silah üreten fabrikalar, radyoaktif madde artıkları radyoaktif kirlenme yaratan başlıca kaynaklardır. Radyoaktif maddeler yaymış oldukları elektronla hava, su, toprak ve bitkilere zarar verir.

Işık kirliliği: Işık kirliğinin sebepleri lazerler ve gereksiz aydınlatmalardır. Işık kirliliği gece havada aşırı aydınlık oluşmasıdır. Aşırı aydınlık canlılara zarar vermektedir. Örneğin, deniz kaplumbağaları yumurtadan çıktıklarında denizin üzerindeki ay yansımasını ararlar ama aşırı aydınlatmalardan dolayı bir kısmı ayın yansımasını ayırt edemez sonuç olarak açlıktan veya avlanmaktan dolayı ölürler. Kuşlar uçarken aya göre yön bulurlar. Ama aşırı aydınlatmalardan dolayı hangisinin ay olduğunu bilemezler ve göç edemeyip ölürler.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN