Arama

Dünya üzerindeki ilginç beslenme alışkanlıkları

Yemek yemek yaşamsal faaliyetlerimizin sürekliliği açısından önem arz eder. Hatta psikolojide de ihtiyaç piramidinin birinci basamağında yemek yeme ihtiyacını görmek mümkün. Günümüzde dünyanın beslenme modasında hangi tercihler ön planda?

  • 2
  • 9
‘AVCI – TOPLAYICI DİYETİ’ - PALEOLİTİK BESLENME
‘AVCI – TOPLAYICI DİYETİ’ - PALEOLİTİK BESLENME

Paleolitik beslenme tipinin çıkış noktası; bugün yiyip içtiklerimizin atalarımızın genlerine uygun olmadığı, hastalıkların bu sebeple oluştuğu hipotezidir. Diyabet, hipertansiyon, kolesterol, metabolik sendrom ve obezite gibi hastalıkların önüne geçtiği düşünülen bu beslenme biçiminin diğer adı "avcı-toplayıcı diyeti".

"Yontma Taş Çağı'nda yaşayan bir mağara insanı nasıl beslenirdi" sorusuna vereceğiniz her cevap bu diyetin prensibini oluşturuyor. O çağda bulunmayan hiçbir gıda yenmiyor; işlenmiş besinler, buğday ürünleri, rafine yağlar ve aklınıza gelebilecek her türlü yapay şeker içeren gıdalar… Tüketilebilecekler yelpazesi ise oldukça geniş. Organik olmak kaydıyla sınırsız et, süt, yumurta yenebiliyor; meyve, sebze ve balık ise yalnızca mevsiminde tüketilmeye çalışılıyor. Az pişmiş veya çiğ yemek de yine tavsiye edilenler arasında. İşin çelişkili yanı ise; mesela sınırsız et yemek serbestken etini yedikleri hayvanların yemlerinin doğal olabileceğini düşünmeleri.

  • 3
  • 9
‘HAYVANSAL GIDALARIN HİÇBİRİNİ TÜKETME’ - VEGAN BESLENME
‘HAYVANSAL GIDALARIN HİÇBİRİNİ TÜKETME’ - VEGAN BESLENME

Veganlık, "hayvansal gıdaların hiçbirini tüketmeme" şeklinde özetlenebilecek bir beslenme türü olsa da esasen bir yaşama biçimi olarak görülüyor. Veganlar süt, yumurta, yoğurt, peynir, tereyağı, bal gibi hayvansal yiyecekleri tüketmedikleri gibi kürk, deri, yün, ipek gibi hammaddelerden imal edilmiş ürünleri de kullanmıyorlar.

Böylelikle günümüzde et endüstrisinin hayvanlara uyguladığı kötü muameleye karşı bir duruş sergiliyorlar. Bununla birlikte veganların vegan olmayanlara uyguladığı "Ceset yiyorsunuz" gibi baskılar, ineklerin doğurmama hakkını savunmaları bu beslenme biçimini karikatürize eden etkenlerden.

  • 4
  • 9
‘ÇİĞ’ - RAW BESLENME
‘ÇİĞ’ - RAW BESLENME

Raw yani "çiğ" beslenme, vegan beslenmenin bütün kurallarına artı olarak, bitkilerin 40 derecenin üstünde pişirilmemesi ilkesine dayanıyor. Çiğ kuru yemişler, tohumlar, filizlendirilmiş baklagiller, kurutulmuş meyveler ve tüm taze meyve ve sebzeler yenilebiliyor. Sebzeler çiğ tüketildiğinde, içlerinde bulunan vitamin ve enzimler yok olmaz; vücudun pH seviyesi alkali (bazik) hâle gelir. Yapılan araştırmalar yüzde 75 oranında çiğ beslenmenin daha güçlü bir bağışıklık sistemi, daha kaliteli uyku ve enerjik bir bünye sağlayacağını söyleseler de uzun vadede bazı riskleri mevcut. Çiğ beslenenler, ileride veganları da tehdit eden B-12 eksikliği, protein yetersizliği ve sağlıklı kolesterolün düşmesi gibi tehlikelerle karşılaşabilir.

  • 5
  • 9
‘KOPARILAN SEBZELER ACI ÇEKİYOR’ - FRUTARYEN BESLENME
‘KOPARILAN SEBZELER ACI ÇEKİYOR’ - FRUTARYEN BESLENME

Kökünden koparılan sebzelerin de acı çektiği ve zarar gördüğü düşüncesiyle sadece meyveyle beslenme akımına frutaryenizm deniyor. Özellikle kökü olan patates, havuç, pancar gibi sebzelerin sökülürken katledildiğini ama meyvelerin ağaçlar tarafından başka yerlere taşınmak üzere bırakılan tohumlar olduğunu düşünüyorlar.

Kışın başka ülkelerden meyve sipariş eden, haşlanan veya dilimlenen sebzelerin çığlık attığını öne süren frutaryenler bile var. Bu beslenme türünde sağlığı korumak için fazlasıyla dikkat etmek, meyve ve kuru yemiş çeşitliliğini sağlamak gerekiyor. Bolca vitamin ve mineral alımı avantajına karşın aşırı fruktoz yüklemesi ve protein eksikliği sıkıntılara yol açabilir.

  • 6
  • 9
‘BALIK YİYEN VEJETARYEN’- PESKETARYEN
‘BALIK YİYEN VEJETARYEN’- PESKETARYEN

Kırmızı et ve kümes hayvanları tüketmeyen fakat deniz mahsullerini yemekte sakınca görmeyen pesketaryenleri, "balık yiyen vejetaryen" olarak tanımlayabiliriz. Bu beslenme türü genellikle zengin besin değerleri sebebiyle et tüketmek isteyen ama aynı zamanda kolesterol, yüksek tansiyon, gut gibi hastalıklardan korunmayı da amaçlayan 40 yaş üzeri kişiler tarafından tercih ediliyor.

Asya ülkelerinde obezite vakalarının az görülmesinin ve ömrün uzun olmasının sebebinin omega-3 ve astaksantin (bir çeşit antioksidan) içeren deniz ürünlerinin çok tüketilmesi olduğu saptanmış. Ancak pesketaryenlerin vejetaryenler ve veganlar gibi kendi içinde tutarlı bir felsefeye sahip oldukları söylenemez.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN