Arama

Cemalettin Latiç'in 10 farklı portresi

Aliya İzzetbegoviç'in çalışma arkadaşı Prof. Dr. Cemalettin Latiç'in, Bosna Hersek'in milli mücadelesinde olduğu kadar edebiyatında da önemli bir yeri var. 2017'de Necip Fazıl Uluslararası Kültür Sanat Ödülü'ne layık görülen Latiç'in toplu eserleri artık Türkçe yayınlanacak. Serinin ilk üç kitabı ise raflardaki yerini aldı. Sizler için eserlerinden ve hayatından yola çıkarak Cemalettin Latiç'in 10 farklı portresini oluşturduk.

  • 2
  • 14
CEMALETTİN LATİÇ’İN 10 FARKLI PORTESİ: ALİYA İZZETBEGOVİÇ'İN ÇALIŞMA ARKADAŞI
CEMALETTİN LATİÇ’İN 10 FARKLI PORTESİ: ALİYA İZZETBEGOVİÇ’İN ÇALIŞMA ARKADAŞI

Cemalettin Latiç, Bosna'nın ölüm kalım savaşı verdiği savaşta Aliya İzzetbegoviç'in yanındaki en önemli manevi dinamiklerden biridir. Yugoslavya dağılmıştı, ama Boşnaklar bu sefer toptan yok olma tehdidi altında canlarını koruma derdine düşmüşlerdi. 1992-95 yılları Avrupa tarihinin utanç yılları olarak kayda geçti. Bağımsız Bosna-Hersek, insanlığa örnek olacak bir direnişle vatanını ve bağımsızlığını savundu ve başta İslam âlemi olmak üzere vicdan sahibi dünyanın desteği ile ilan ettiği istiklalini korumayı başardı. Bu soylu mücadelenin lideri Aliya İzetbegoviç'in yanındaki az sayıda kişiden biri de Cemalettin Latiç'tir. Kuvvetli kalemi ile Bosna-Hersek'in İstiklal mücadelesinde müstesna bir yeri vardır. Mehmed Âkif Ersoy'un Türk istiklal Harbi'nde oynadığı rolü, 90'lı yıllarda Bosna'nın özgürlüğü için Cemalettin Latiç oynamıştır.

Aliya İzzetbegoviç, 1983'te Saraybosna davasından tutuklanır. 8 metrekarelik hücrede 100 gün boyunca sorgulanır. Ömer Behmen, Melika Salihbegoviç, Salih Behmen, Hasan Çengiç, Cemalettin Latiç gibi aydın ve âlimlerle birliktedir. 1 Şubat 1987'de ''üst makamlardan'' gelen af talebini içeren mektuplu mesajı reddeder. Aliya, 'çekirgelerin yediği yıllar'' olarak adlandırdığı mahpushaneden, 5 yıl 8 ay yattıktan sonra 25 Kasım 1988'de tahliye edilir. "Biz hapishaneden sağ çıkacağımızı asla düşünmüyorduk!'' der şair Cemalettin Latiç. Hapishanedeyken, cezaevi müdürü gelir ve onlarla alay eder: 'siz bir devlet kuracaksınız ve Aliya cumhurbaşkanı olacak', der! Allah'ın keremi ile İki yıl sonra Aliya, cezaevi önünde cumhurbaşkanı olarak bir konuşma yapacaktır.

  • 3
  • 14
BOSNA HERSEK'İN 'YUNUS EMRE'Sİ
BOSNA HERSEK’İN ’YUNUS EMRE’Sİ

Bosna'nın Gornji Vakuf şehrinin, Pridvorci (Sarayönü) kasabasında yaşayan Sakıp ve Cemile Latiç ailesinin, 4 Haziran 1957 günü Cemalettin ismini verdikleri bir erkek çocukları dünyaya geldi. Pridvorci kasabası ile ilgili ilk verilere Osmanlı arşivlerinde 15. asrın sonlarında rastlanmaktadır. Latiç ailesinin kökleri ise, Sancak'ın Bihor şehrine dayanmaktadır. İki yüz yıl kadar önce Bihordan Gornji Vakuf'a gelip yerleşen Latif isimli zat, aileye (Latifzade) ismini vermiştir. Bu aile, İslami ilim ve geleneklere bağlılığı ile tanınmıştır. Sakıp Latiç, oğlu Cemalettin Latiç'i 1971 yılında Gazi Hüsrev Bey Medresesi'ne yazdırdı. Sonrasında da diğer üç oğlunu da aynı medreseye kaydettirdi. 1977 yılında medreseyi bitiren Latiç, aynı yıl Saraybosna'da öğrenime açılan İslami İlimler Fakültesi'ne kayıt yaptırmak istedi, ancak kabul edilmedi. Bunun üzerine Dekan Fehmi Agani'nin desteği ile Priştina'daki Edebiyat Fakültesi'ne yazıldı. Bir yıl boyunca verdiği yoğun uğraş sonunda Saraybosna'daki İslami İlimler Fakültesi'ne kayıt olmaya muvaffak oldu. Hasan Çengiç ve Halil Mehdiç gibi tanınmış şahsiyetlerle beraber okudu. Aynı dönemde felsefe fakültesinde edebiyat derslerine de devam etti.

Babasından dinlediği dertli dolap ilahisi Cemalettin Latiç'e şiiri sevdirdi. En çok ilham aldığı şairlerden biri Yunus Emre'dir. Günümüzde Bosna'da, belki de tüm Balkanlar'da ilahi formunda bestelenmiş en çok şiire sahip şair, Cemalettin Latiç'tir. Miladi 1979 yılı, bilindiği üzere hicretin 1400'üncü yılına tekabül eder. O yıl, Saraybosna'nın camileri için farklı bir yıl oldu. Restore edilen bazı tarihî camilerin minareleri de boyanıp temizleniyor, bir hareketlilik göze çarpıyordu. O sıralarda genç şair Cemalettin Latiç'in serbest vezinde yazdığı bir şiir oldukça ilgi gördü ve İslam meşihatı tarafından mükâfata değer görüldü.

  • 4
  • 14
SÜLEYMAN ÇELEBİ'NİN MEVLİD'İ İLE BÜYÜDÜ
SÜLEYMAN ÇELEBİ’NİN MEVLİD’İ İLE BÜYÜDÜ

Süleyman Çelebi'nin Mevlid'ini ayrı bir yere koyan Latiç, kendi deyimiyle "Süleyman Çelebi'nin Mevlid'i ile büyüdüm ve elimden hiç çıkmadı."der. Bosna'daki kandillerde Mevlid'in mutlaka okunduğunu, herkesin bu büyük esere çok hürmet ettiğini anlatır.

Latiç, bunun yanı sıra Süleyman Çelebi, Hafız-ı Şirazi, Celaleddin-i Rumi, Şerefüddin el-Bûsirî, Hafız Salih Gaşeviç gibi şairlerden de ilham alır. Hatta bu şairlerden aldığı ilham ile Mevild yazmaya karar verdiğini belirtir. Yazdığı eserlerin önemli özelliği ise İslam'ın birleştirici ruhundan yararlanarak; İslam'ı yayacak ve İslam'ı en iyi anlatacak eserler olması…

Latiç'in başlıca eserleri şunlardır: Mejtaş i Vodica, Dome Davudov, Srebrena Çesma, Şkripa Vratica, Ja Sam Tavus Aşikana, Srebreniçki İnferno, Careve Oçi ve Mevlud-i Şerif. Latiç şiir formunda verdiği eserlerle birçok ödül kazanmıştır.

Sırası ile kazandığı ödüller şunlardır: Slovo Gorçina, Trebinske veceri poezije, Bosna-Hersek Yazarlar Birliği İskender Kulenoviç, İstanbulensis 2012 ve Necip Fazıl 2017.

  • 5
  • 14
HERSEK'İN MİLLİ MARŞININ YAZARI
HERSEK’İN MİLLİ MARŞININ YAZARI

Yakın dönemde Avrupa'nın ortasında yaşanan Bosna Hersek savaşında bir milletin acılarının uluslararası edebi kamuoyuna taşınmasında önemli katkıları olan Latiç, aynı zamanda Bosna Hersek milli marşının da yazarıdır. Ülkesinin kurucu lideri Aliya İzzetbegovic ile yakın çalışma arkadaşı olan Latiç, Sirebrenitsa Cehennemi adlı kitabıyla savaşın yıkımlarını unutulmamak üzere kayıtlara geçirmiştir.

  • 6
  • 14
MESNEVİ TÜRÜNDE BOŞNAKÇA MEVLİD-İ ŞERİF YAZDI
MESNEVİ TÜRÜNDE BOŞNAKÇA MEVLİD-İ ŞERİF YAZDI

Latiç; "Biz Bosna'da mevlid okurken her ne kadar Türkçeyi unutmuş olsak da Bosna'nın kalbinde mevlid-i şerif Türkçe olarak okunmaya başlar. Biz az da olsa Türkçe olarak başlarız ve ardından Boşnakça gelir." der. Mevlid-i Şerif'i yazma sebebini şöyle açıklar: "Allah'a (cc) ve Hz. Peygamber'e (sav) olan aşkımızı yüceltmek. Ayrıca Avrupa'daki gençlerimiz Hz. Peygamber'i bilsinler ve sevsinler."

Milli şair, eserinde sadece Hz. Peygambere değil, sahabelere de yer verdiğini; Hz. Fatıma, Hz. Hatice, Hz. Bilal Habeşi ve ilk İslam şehidimiz Sümeyye için çok güzel metinlerin olduğunu; Hz. Peygamber'in vefatından sonra son olarak Hz. Ayşe'ye ve Veysel Karani'ye de yer vererek Mevlid-i Şerif'ini bitirdiğini ifade eder ve şöyle devam eder: "Benim Mevlid-i Şerifim'de Kaside-yi Bürde'nin bazı yankılarını görürüsünüz. Elbette Süleyman Çelebi'nin de izleri vardır. Hafız Seid'den de, Saffet Başaviç, Reşad Kadiç'den ve birçok mesneviden, Cevşen-i Kebir'den Hafız Şirazi'nin divanından, Yunus Emre'den de birçok izler vardır."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN