Baki kalsın dostluklar! Dünya Dostluk Günü'ne özel şiir ve alıntılar...
Birleşmiş Milletler 2011 yılında , milletler, ülkeler, kültürler ve bireyler arasındaki dostluğun barışı teşvik edeceği ve toplumlar arasında köprüler kuracağı fikriyle 30 Temmuz'u Uluslararası Dostluk Günü olarak belirledi. Biz de sizlere bu güzel günün vesilesi ile dostluklarıyla ön plana çıkan edebiyatçıları , dostluk üzerine söylenmiş şiir ve sözleri , ders niteliğinde olan alıntıları küçük bir seçki eşliğinde sunuyoruz.
Giriş Tarihi: 30.07.2019
15:00
Güncelleme Tarihi: 27.06.2020
15:51
Dünya Dostluk Günü ne zaman?
İlk Dünya Dostluk Günü 30 Temmuz 1958 yılında önerildi. 27 Nisan 2011 tarihinde ise Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından Uluslararası Dostluk Günü 30 Temmuz olarak ilan edildi.
"Allah eski dostluğu devam ettirmeyi sever"
Başta Gazalî'nin İhyâʾü ʿulûmi'd-dîn'i olmak üzere çoğu ahlak ve tasavvuf kitaplarında dostluk konusu dini, tasavvufi ve kısmen felsefi yaklaşımlarla ele alınarak; dostluk çeşitleri, bunların fıtri, psikolojik ve sosyal sebepleri, gayeleri, fayda veya zararları, insanların dostlara olan ihtiyaçları, dost seçilecek kimsede aranması gereken nitelikler, akıllı ve ahmak dostların özellikleri, dostların birbirine karşı tutumlarının neler olması gerektiği vb. açılardan işlendi. İslam filozofları içinde sevgi ve dostluk konusunu en geniş ve sistemli şekilde inceleyen düşünür ise İbn Miskeveyh oldu. İbn Miskeveyh, Tehẕîbü'l-aḫlâḳ adlı eserinin büyük ölçüde Aristo etkisiyle kaleme alınmış olan beşinci bölümünde menfaate, hazza, hayra veya bunların üçüne birden bağlı olmak üzere dört türlü sevgi ve dostluk bulunduğunu belirtir.
Cabir (r.a.) rivayet ediyor. Resulullah (sav) buyurdular ki:
"Allah eski dostluğu devam ettirmeyi sever. Öyle ise onu devam ettirin." (Camiussağir - 1874)
Şiirinde bir dostun bize neler katıp neler eksilteceğinden bahseder Şeyh Edebali...
"Cahil ile dost olma İlim bilmez, irfan bilmez, söz bilmez, üzülürsün Saygısızla dost olma Usul bilmez, adap bilmez, sınır bilmez, üzülürsün Aç gözlü ile dost olma İkram bilmez, kural bilmez, doymak bilmez, üzülürsün Görgüsüzle dost olma Yol bilmez, yordam bilmez, kural bilmez, üzülürsün Kibirliyle dost olma Hal bilmez, ahval bilmez, gönül bilmez, üzülürsün. Ukalayla dost olma Çok konuşur, boş konuşur, kem konuşur, üzülürsün. Namertle dost olma Mertlik bilmez, yürek bilmez, dost bilmez, üzülürsün."
Yahya Kemal ve Münir Nurettin
Biri şiirde, diğeri ise müzikte yeni bir ufuk açtı, kendinden sonra gelenlere yol gösterdi. 30 yılı aşkın dostlukları boyunca birçok şeyi paylaştılar ve hiç şüphesiz, bu ortaklıktan en çok kazanan sanatseverler oldu. Münir Nurettin'in nağmeleri çoğumuzun kalbine dokunmuştur. Aynı şekilde Yahya Kemal'in de müthiş bir ahenkle seyreden şiirleri, okuyanı mest eder. Eğer sanat müziği seven biriyseniz, "Güfte Yahya Kemal, beste Münir Nurettin" cümlesini sıkça duyabilirsiniz. Aziz İstanbul, Endülüs'te Raks, Aheste Çek Kürekleri ve Rindlerin Akşamı bu eserlerin sadece birkaçı.
"Buna müsaade etmeyeceksin!"
İki yakın dost olan Yahya Kemal ve Münir Nurettin'in bu samimiyeti Türk müziğine de yansımış. Yahya Kemal'in, "Bana söz ver Münir, benim şiirlerimi senden başka hiç kimse bestelemeyecek. Buna müsaade etmeyeceksin. Onları ancak sen besteleyebilirsin." dediği anlatılır.
İki üstadın dostlukları ömürlerinin sonuna kadar devam etti. Yahya Kemal 1958'de İstanbul'da hayatını kaybeder. Bu ölüm Münir Nurettin'i derinden sarsar. Yeni bestelediği "Endülüs'te Raks"ı dostuna dinletemeyen Münir Nurettin Selçuk, Yahya Kemal'in Aşiyan'daki kabrine, "Rindlerin Ölümü " şiirinde bahsettiği "Hafız'ın güllerini " kendi elleriyle diker.