Arama

Uluğ Bey eserleri ve hayatı hakkında tarihi bilgiler

Timur'un torunu, alim ve devlet adamı Uluğ Bey, bugün Türk-İslam dünyasının en ünlü astronomu olarak anılır. Bilhassa matematiğe olan ilgisi ve bu alanlardaki çalışmalarıyla ilim yolunda durmaksızın ilerledi. Hükümdarlığı sırasında kurduğu Semerkant Medresesi ve Semerkant Rasathanesi, bilim tarihi açısından oldukça büyük önem taşır. Öyle ki Semerkant Rasathanesi o zamana kadar görülmemiş bir ilim kurumu hüviyetine sahipti.

  • 3
  • 20
KIRAAT İLMİNE VAKIFTI
KIRAAT İLMİNE VAKIFTI

Uluğ Bey matematikçi, astronom, edip ve şair olmasının yanı sıra Kur'ân-ı Kerîm'i yedi kıraat üzere okuyacak kadar kıraat ilmine vâkıftı.

◾ Döneminin her alanda başarılı din, ilim, sanat ve edebiyat âlimlerini davet ederek bol ihsanlarda bulunmuş, kendisi de onlardan çok istifade etmiştir. Kadızâde-i Rûmî, Cemşîd el-Kâşî ve Ali Kuşçu bunların en meşhurlarıdır.

◾ Uluğ Bey'in saray şairleri arasında İsmet-i Buhârî ile Çağatay şiirinin ilk önemli şairi Sekkâkî'nin özel bir yeri vardı. Sekkâkî, Uluğ Bey için yazdığı kasidede, "Felek ne kadar dönerse dönsün / Ne senin gibi âlim bir hükümdar ne de benim gibi bir Türk şairi gelecektir." diyerek hem onu hem kendini övmüştür.

  • 4
  • 20
MİMARİDEKİ ÜSTÜN YETENEĞİ
MİMARİDEKİ ÜSTÜN YETENEĞİ

Matematik ve astronomi alanındaki üstün başarılarının yanında Uluğ Bey'in mimaride bıraktığı eşsiz eserlerin bir kısmı zamanımıza ulaşmıştır. 1417-1420 yılları arasında biri Buhara'da, diğeri Semerkant'ta iki medrese yaptırmış ve geniş vakıflarla bunları desteklemiştir.

◾ Ayrıca Semerkant'ın Registan'ında bugüne kadar gelmeyen bir hankah, bir hamam ve geniş bahçeler içinde iki saray inşa ettirmiştir. Gıyâseddin el-Kâşî'nin Semerkant Medresesi'ndeki ilmî faaliyetleri konu alan mektubundan anlaşıldığına göre her alanda çağının en meşhur ilim adamlarının ders okuttuğu bu medresede riyâzî ilimlere ayrı bir değer verilmekteydi. Uluğ Bey'in de bu derslere iştirak ettiği ve zaman zaman ders verdiği bilinmektedir.

Mimari alanında Uluğ Bey, dedesi Timur'un da ihtimam gösterdiği ve sahâbe kabrinin bulunduğu Şah Zinde Mezarlığı'ndaki yapıları onartmış, Gûr-ı Emîr'e bir taçkapı (dervâze) yaptırmış ve yeni galeriler ilâve ettirmiştir.

Matematik ilmine yön veren 10 Müslüman alim

  • 5
  • 20
BAŞARILI BİR MATEMATİKÇİ VE ASTRONOM
BAŞARILI BİR MATEMATİKÇİ VE ASTRONOM

◾ Üstün bir zekaya sahip olan Uluğ Bey başarılı bir matematikçi ve astronomdu. Henüz küçük denecek yaşta Merâga Rasathânesi'ni görmüş ve zihninde ona bir yer ayırmıştı. Bu sebeple Merâga'dan sonra en büyük rasathâneyi Semerkant'ta kurmuştur. Bu yapı, Kadızâde-i Rûmî ile Cemşîd el-Kâşî'nin gözetiminde inşa edilmekteydi. Ancak bu iki âlim rasathâne tamamlanmadan vefat etmiş, onların yerine Ali Kuşçu getirilmiştir.

◾ Uluğ Bey'in ölümüne kadar otuz yıl faaliyetini sürdüren rasathâne ve burada oluşturulan astronomi tabloları teleskopun icadına kadar ilim dünyasında etkili olmuştur.

Uluğ Bey, kullandığı Zîc-i İlhânî'de gördüğü bazı ölçüm hatalarını ve eksiklikleri gidermek için hem İslâm dünyasında hem Avrupa'da alanında kaynak eser kabul edilen Zîc-i Uluğ Bey'i meydana getirmiştir. Ayrıca onun geometri alanında ve özellikle üçgenler konusunda araştırmalar yaparak tanjant ve sinüs cetvelleri oluşturduğu bilinmektedir.

  • 6
  • 20
ULUĞ BEY NE YAPMIŞTIR?
ULUĞ BEY NE YAPMIŞTIR?

◾ Uluğ Bey zamanında yeni astronomik aletler yapılmış, eski aletler geliştirilmiştir. O dönemde geliştirilen usturlapta, binden fazla işlem yapabiliyordu.

Uluğ Bey'in geliştirdiği usturlabının çapı yaklaşık 40 metreydi.

◾ Uluğ Bey astronomik aletler yapmasının yanı sıra, gökyüzünün bir de haritasını yapmayı başarmıştır.

1437'de, büyük eseri Zic-i Uluğ Bey'i (Gürgani Takvimi) yazmıştır. Bu eser kullandığı Zîc-i İlhânî'de gördüğü bazı ölçüm hatalarını ve eksiklikleri gidermiş hem İslâm dünyasında hem de Avrupa'da kaynak eser olarak kabul edilmiştir. Zic-i Uluğ Bey Batlemyus ve Nasirüddin Tusi'nin hazırladığı ziclerden sonra üçüncü büyük zic* olarak adlandırılmaktadır.

*Zic: Astronomi eserlerinde gözlem sonuçlarının bir çizelge biçiminde verildiği kitap.

Eserde gökyüzünün güneyinde kalan 48 takımyıldızı işleniş ve bu takımyıldızlar içerisinde bulunan 1018 yıldızın koordinatları tespit edilmiştir. 4 bölümden oluşan eserde ilk bölümde kronolojik sistemler, ikinci bölümde pratik astronomi bilgileri, üçüncü bölümde gök cisimlerinin hareketleri ve yerleri, dördüncü bölümde ise astrolojik bilgiler yer almaktadır.

◾ Uluğ Bey'in bu eseri 1665'te Oxford'da İngilizce ve 1853'te de Fransızca olarak basılmıştır. Esere Ali Kuşçu ve Mirim Çelebi tarafından şerhler yapılmıştır. Bu eserin asıl kopyalarından biri Irak ve İran savaşlarından sonra Türkiye'ye getirilmiş ve halen Ayasofya kütüphanesindedir.

Uluğ Bey, astronomi çalışmalarının temelini teşkil eden trigonometri ilmi üzerinde de geniş çaplı çalışmalar yapmıştır.

Milletlerarası Astronomi Derneği de Ay yüzeyindeki bir kratere onun adını vermiştir. Beş ülkenin astronomlarından ve özellikle Ay'a uydu gönderen ülkelerin uzmanlarından oluşan bir komisyonun hazırladığı Ay Haritasında, üç Türk astronomunun adı yer alır. Büyük bir kratere Uluğ Bey adı verilmiştir. Diğer kraterler, Beyruni ve Nasireddîn Tûsî'nin adlarını taşımaktadır.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN