Arama

Osmanlı Tarihinde Efsaneler ve Gerçekler, Halil İnalcık

Osmanlı tarihinin kaynaklarında birçok abartılmış olay ve efsanevi şahsiyet olması nedeniyle, okurların aklında, "Kaynakları bile böyleyse, biz kendi tarihimizi nasıl öğreneceğiz?" sorusu muhtemel olarak yer alacaktır. İşte bu soruya cevap verebilmek adına Halil İnalcık, özel olarak araştırdığı 18 konuya özel bir dosya hazırladı ve "Osmanlılar ne zaman bağımsız bir devlet haline geldi? Hayme Ana efsanesi nasıl doğdu? İstanbul'un kuşatmasındaki en kritik üç gün hangisi?" gibi soruların cevabını verdi.

  • 4
  • 14
Bizans’ı titreten Türk Çaka Bey
Bizans’ı titreten Türk Çaka Bey

Tarihte büyük Haçlı Seferleri'nin başlaması Süleymanşah, Çaka gibi önderler kumandasında Türkmenlerin genel saldırısıyla doğrudan ilişkilidir. Haçlılar Selçukluları İznik'ten çıkarıp İmparator Alexios'a teslim ettiler. Çaka'nın Batı Anadolu'yu alarak Bizans'ın geçim ambarını ele geçirmesini ve Konstantinopolis tehdidini tarihçiler Bizans için ciddi bir tehlike sayar. Tanınmış bizanstinist F.İ Uspenski, şu satırlarla bunu belirtir: "İmparator Alexios Komnenos'un durumu Bizans İmparatorluğu'nun son yıllarındaki durumu ile şehrin Osmanlı Türkleri tarafından kuşatılması durumu ile kıyaslanabilir."

  • 5
  • 14
Ertuğrul Gazi’nin gerçek hikâyesi
Ertuğrul Gazi’nin gerçek hikâyesi

Eser, Ertuğrul Gazi'nin hayat hikâyesini dört ayrı bölümde inceler. Ruhî Tarihi'nde Ertuğrul isimli ilk bölümde, Ertuğrul Gazi'nin babasının bilinenin aksine Süleyman Şah değil, Gündüz Alp olduğu belirtilir.İnalcık bunu Ruhi'nin rivayetini özetleyerek şöyle aktarıyor. "Sögüd nâm mevz'i kurbınde Saray adlu yirde Gündüz Alp fevt olup yirine oğlı Ertuğrul oturdı."

İkinci bölüm olan Düzeltmeler, Araştırılması Gereken Noktalar'da Ertuğrul Gazi'nin Geleneksel, Düsturname'de ve Âşıkpaşazade'de olmak üzere üç farklı soy kütüğünü inceleme fırsatı buluyoruz. "Osmanlı hanedanında hükümdarlık simgelerinde Batılılaşma çabası yeni mitolojilere yol açmıştı. Bu akım, sultanın heykelini yaptırma, Batı tarzı muhteşem saraylar inşa ettirme, Batı musiki ustalarını saraya çağırma şeklinde kendini göstermiştir. Sultan II. Abdülhamid, Avrupalı hükümdar ailelerin tarihî mezar anıtları tarzında, atalarının mezarlarını buldurup yaptırmaya büyük önem vermiştir."

  • 6
  • 14
Hayme Ana Efsanesi
Hayme Ana Efsanesi

Bu bölümde tarihi bir efsanenin nasıl doğduğu ve nasıl milli mitolojinin bir parçası haline geldiği araştırılıyor.

Kitaba göre Sultan Abdülhamid 1886'da Söğüt ve Domaniç bölgelerine bir heyet gönderir. Amaç Ertuğrul'un annesinin mezarını bulmaktır. Çünkü Avrupalı hükümdar ailelerininkine benzer tarihi mezarlar yaptırmak ister. Bölgede yaşayan bir ihtiyarın getirdiği belge üzerine mezarın bulunduğu rivayet edilir. Domaniç'te Çamlıca köyünde Ömer Ağa adında bir ihtiyar, heyete der, üzerine yapılmış yazılmış bir belge getirir. Belgede, Hayme Ana'nın mezarının Çarşamba köyünde olduğu yazıldır. Mezar kazıldığında bir sanduka bulunur. Hayme Ana'nın kemikleri ile gümüş muhafaza içinde hiç bozulmamış atlas bir yazma çıkar. Abdülhamid burada bir türbe yapılmasını emreder. Ertesi bahar türbenin inşasına başlanır. 1892'de türbe törenle açılır. Bugün Domaniç'te Hayme Ana Anıtı bulunmaktadır.

  • 7
  • 14
Osmanlılar ne zaman bağımsız bir devlet haline geldi?
Osmanlılar ne zaman bağımsız bir devlet haline geldi?

20. yüzyılda 'İstiklal-i Osmani' yılı ve günü tespit çabaları Osmanlı Batılılaşma akımının bir sonucudur. Avrupa'da olduğu gibi Osmanlı Devleti'nin neden bir İstiklal günü olmasın? Özetle, H. 699 yılının Osmanlı Devleti'nin kuruluş tarihi savı bir mitolojidir.

Meşrutiyet döneminde 1909'da İstiklal-i Osmani, yani Osmanlıların ne zaman bağımsız bir devlet haline geldiği sorusu ortaya atılır. Soru, yeni kurulan Tarih-i Osmani Encümeni'nde Efdaleddin Bey' havale edilir. Efdaleddin, gözden geçirdiği eski yeni tüm kaynakların Hicri 699 yılını, Osman'ın "istiklal"inin başlangıcı kabul ettiklerini tespit eder.

  • 8
  • 14
Süleyman Şah Fırat Nehri’ni geçerken boğuldu
Süleyman Şah Fırat Nehri’ni geçerken boğuldu

Kitapta, Süleyman Şah Türbesi ile ilgili de detaylar var: "Ö. F. Dinçel, Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nden Abdülhamid dönemine ait iki belgeyi yayınladı. Padişah'ın Sır Kâtibi olan Süleyman Hasbi tarafından Sultan'a arzedilen belgede Ertuğrul'un Orta-Asya'dan 'Karahisar'a geldiğini, 'tarihlerin müttefikan' bildirdikleri kaydedildikten sonra babası Süleymanşah'ın Fırat Nehri'ni geçerken boğulduğu gibi rivayetler özetlenmiştir (Fırat'ta boğulan başka biridir)."

Dokuzuncu asırda Ertuğrul Gazi'nin ataları, yaklaşık 50 bin veya 70 bin hane olmak üzere diğer Oğuz boyları ile beraber Moğol istilasının da etkisiyle Buhara ve Semerkant (Özbekistan) üzerinden Ceyhun nehrini (Amuderya'yı) geçerek Horasan (Türkmenistan) bölgesinin Merv/Mohan şehrine yerleştiler.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN