Arama

  • Anasayfa
  • Galeri
  • Tarih
  • 'İstiklal Marşı’mızın ilgisizlikten ölen yazarı Mehmet Akif neden gönüllü sürgüne gitti?

'İstiklal Marşı’mızın ilgisizlikten ölen yazarı Mehmet Akif neden gönüllü sürgüne gitti?

İstiklal Marşı ve Safahat şairi, milli-dini hassasiyeti, karakter ve seciyesiyle Türk milletinin gönlünde yer edinen İslamcılık akımının önemli şahsiyeti Mehmet Akif Ersoy, her mekânda okunan İstiklal Marşı'nın, ilgisizlikten ölen yazarıydı. İstiklal Marşı'nı Türk milletine armağan ettikten sonra gönüllü sürgüne gitti. Bunun nedeni hiç araştırılmadı, neden gönüllü sürgün istediği hiç sorgulanmadı. Milli şairimizin sürgündeki yıllarını ve milli marşımızın ilk kez tarih sahnesinde nasıl yer aldığını derledik.

Kurtuluş mücadelesinin binlerce neferinden biriydi Mehmet Âkif. Bir memleket kurulacaktı; yıllar boyu savaşlarda ezilmiş ve sayıca azalmış memlekete, onun deyimiyle "Âsımlar" lâzımdı. Meclis, vatan toprağını düşmana karşı var gücüyle müdafaa eden bu ulusun vefakâr insanlarına, millî heyecanlarını diri tutacak bir marş yazılması için harekete geçti. İstiklâl Marşı ve Safahat şairi, millî-dinî hassasiyeti, karakter ve seciyesiyle Türk milletinin gönlünde yer edinen İslâmcılık akımının önemli şahsiyeti Mehmet Akif Ersoy, her mekânda okunan İstiklal Marşı'nın, ilgisizlikten ölen yazarıydı. Memleketine ihanet etmiş bir adam gibi muamele görmeye tahammül edemedi ve gönüllü sürgüne gitti. Bu araştırılmadı, neden gönüllü sürgün istediği hiç sorgulanmadı.

  • 2
  • 36
MEHMET AKİF NEDEN GÖNÜLLÜ SÜRGÜNE GİTTİ?
MEHMET AKİF NEDEN GÖNÜLLÜ SÜRGÜNE GİTTİ?

"Tarih"i "tekerrür" diye tarif ediyorlar;
Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?

Mehmed Âkif, 1914 yılı başlarında Abbas Halim Paşa'nın maddî desteğiyle Mısır ve Medine'ye iki aylık bir seyahate çıktı. Harbiye Nezâreti tarafından istihbarat çalışmaları yapmak üzere kurulmuş olan Teşkîlât-ı Mahsûsa'nın verdiği görevle 1914 yılı sonlarında Berlin'e gitti. Batı'yı yakından tanımasına imkân veren ve üç ay kadar süren bu gezi sırasında Almanlara karşı savaşırken esir düşmüş İngiliz ve Rus tebaası müslüman askerlerin kamplarını ziyaret etti.

Onlara savaştan sonra bağımsızlıklarını kazanmak için faaliyet göstermeyi telkin eden konuşmalar yaptı. Aynı teşkilâtın verdiği diğer bir görevle, Arabistan'da başlayan Şerîf Hüseyin isyanına karşı devlete bağlı kabilelerin desteğinin devamını sağlamak amacıyla teşkilât başkanı Eşref Sencer'in (Kuşçubaşı) idaresindeki bir heyetle Necid bölgesine (Riyad) gitti. Bu seyahatin devamında ikinci defa ziyaret ettiği Medine ve Ravza-i Mutahhara'nın uyandırdığı duygularla, Cenab Şahabeddin ve Süleyman Nazif gibi edebiyatçıların bir şaheser olarak nitelediği "Necid Çöllerinden Medine'ye" manzumesini kaleme aldı.

  • 4
  • 36
KIŞLARI MISIR'DA YAZLARI İSTANBUL'DA GEÇİRDİ
KIŞLARI MISIR’DA YAZLARI İSTANBUL’DA GEÇİRDİ

İstanbul'a gelmesinin ardından işgal altında çalışmanın daha da zorlaşıp sansürün gitgide şiddetlenmesi yanında Ankara'dan Hey'et-i Temsîliyye adına gelen davet üzerine on iki yaşındaki büyük oğlu Emin'i de yanına alıp 10 Nisan 1920'de gizlice yola çıktı. Anadolu'daki Milli Mücadele'ye destek için İstanbul'dan ayrıldı. Düşman vatandan çıkarıldığında Ankara'dan İstanbul'a geri döndü (1923).

İmandır o cevher ki, ilahi ne büyüktür
İmansız olan paslı yürek, sinede yüktür

1920 yılının son aylarında Erkân-ı Harbiyye Riyâseti'nin isteğiyle Maarif Vekâleti millî marş güftesi için bir yarışma açtı. Yarışmaya 700'den fazla şiir gelmesine rağmen nitelikli bir manzume bulunamayınca konulan maddî mükâfat sebebiyle yarışmaya katılmayan Mehmed Âkif'in de bir marş yazması ısrarla istendi. Mükâfat şartının kaldırılması üzerine Âkif şiirini tamamlayarak teslim etti. Meclisin 12 Mart 1921 tarihli oturumunda okunan şiir ittifakla İstiklâl Marşı güftesi olarak kabul edildi. Ancak meclis kararı olduğu için kazanana verilmesi zaruri hale gelmiş bulunan nakdî mükâfat Âkif tarafından alınıp Dârü'l-mesâî adlı bir hayır cemiyetine bağışlandı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN