Kudbüddin Mekki, Osmanlı Devleti'nin "Muhteşem Yüzyıl"ına tanıklık etmiş bir seyyah. Kanuni Sultan Süleyman'ın hükümdar olduğu dönemde, yolu iki defa İstanbul'a düşmüş; şahit olduğu olayları, seyahatnamesinde kaleme almıştı. Mekki, İstanbul'da olduğu dönemde yaşamını yitiren Hürrem Sultan'a ve onun cenazesine dair ilginç detaylar da vermişti.
Hicri 917 (1511-1512) yılında doğan, aslen Nehrevanlı olan Kudbüddin Mekki'nin yolu, İstanbul'a iki defa düştü.
Talebelik zamanında, bilgisini artırmak için 1536 yılında İstanbul'a gelmiş, Şerif Abbasi'nin meclisinde bulunup ondan icazet almıştı.
İstanbul'a ikinci defa gelişi ise bir elçilik görevi içindi. Mekke Şerifi Seyyid Hüseyin Ebi Nemi, Medine'deki yeniçeri ağasının zulmünü sebep göstererek, onun Medine'den çıkarılmasını talep etmesi için Mekkî'yi elçi olarak payitahta göndermişti.
Bu seyahati sırasında, karadan İstanbul'a gelen seyyah, dönüşünü deniz yolundan yapmıştı.
Zamanın Osmanlı hükümdarı Kanuni Sultan Süleyman, şerifin azil arzusunu yerine getirmeyip askeri otoriteyi muhafaza etmeyi tercih etti.
Fakat Mekkî'nin de muteber bir âlim olduğunu takdir edip ona Mekke'de yaptırdığı dört medreseden birinde yetmiş akçeyle müderrislik verdi.
Mekkî 1586 yılında vefat etti. Şakayık-ı Numaniye'deki bazı kayıtlara göre hadis alanında kaleme aldığı bazı eserlerinden ayrı olarak Yemen Tarihi, Kutbî mahlası ile yazdığı şiir, kaside ve bilmeceleri de bulunmaktadır.
Mekkî'nin El-Fevaidu's Seniyye fî Rıhleti'l Medîneti'r Rûmiyye ismini verdiği seyahatnamesi, İstanbul'la birlikte Anadolu'nun çeşitli şehirleri hakkında bilgi içerir.
İstanbul'da kaldığı sürece tanıştığı din ve devlet adamları hakkında şahsi kayıtlar da tutan Mekkî, Mekke Şerifi'nin dileğini yerine getirmek için epeyce çaba sarf eder.