Arama

Türk musikisinin hanım bestekarı: Dilhayat Kalfa

Geleneğimizin mühim bir parçası olan musiki, yüzyıllar boyunca medeniyetimizin özgün simgesi olmuştur. Özellikle Türk musikisinin makamları, kendine has tavrı ile dikkat çekmiştir. Bu kadim kültürün önemli bestekarları, yüzyılları aşarak günümüzde dahi adından söz ettiren eserler ortaya çıkarmışlardır. Dilhayat Kalfa da Osmanlı döneminde yaşamış, önemli kadın bestekarlardan biridir.

MEŞK

🔸 Meşk, terim olarak hüsn-i hat, tezhip, musiki gibi sanatların eğitim ve öğretiminde takip edilen geleneksel bir usûldür. Özellikle Osmanlı döneminde, geleneksel musikinin aktarımı meşk usulü ile yapılırdı.

🔸 Meşk edilecek eser, evvela hoca tarafından talebeye yazdırılırdı. Ayrıca sanatçıların icra edecekleri eserleri anımsamak maksadıyla kaleme aldıkları güftelerin toplandığı güfte mecmuaları mevcuttu. Türk müzik tarihinin ana kaynakları olan bu eserler, kadim musiki geçmişimizin günümüze ulaşmasında önemli bir kaynaktır.

🔸 Meşk ilmi, musikinin nesiller boyu aktarımıdır. Önceki yüzyılların birikiminin bir üstad tarafından talebeye anlatıldığı çeşitli sistemleri içinde barındırır.

🔸 Müziğin gelenekten geleceğe aktarılması şeklinde tanımlanan meşke dair Tan,

"İki perde arasında manevi bir münasebet varsa bu kalpten kalbe oluşan manevi bir yoldur. Çünkü duyum, bizim kalbimize doğru giden bir yol aslında. Biz duyarak seslerden etkilenen varlıklarız. Bu iki perde arasında başlayan ilişki, büyüye büyüye müzikal cümleleri oluşturuyor. O cümleler ile birlikte artık müziğin kendi yapısından söz edebiliyoruz" cümleleri ile müzik kültürümüzün sonraki kuşaklara naklini izah etti.

Geleneksel Türk müziğine ışık tutan güfte mecmuaları

MUSİKİYİ ÖNE ÇIKARAN UNSURLAR

🔸 Türk musikisini oluşturan çeşitli unsurlar vardır. Ali Tan, bu kaideleri şu şekilde sıralar: "Musikiyi öne çıkaran unsurlardan birincisi makamdır. Bu bizde bir belirleyicidir, Türk musikisini diğerlerinden ayırır. İkincisi de seyir, üçüncüsü de tavırdır. Üslup, bizim kimliğimizdir çünkü. İki ses arasındaki durum büyüyerek belirli bir dizi içerisinde bize makamları oluşturuyor. Bizde makamın sadece seyriyle adı değişebiliyor. O zaman ikinci unsur olarak seyir meselesi geliyor. Yani seyir, makamın karakteridir. Yukarılardan başlayıp aşağılara mı inecek, alt seslerden başlayıp yukarılara mı çıkacak ya da orta seslerden başlayıp daha mütevazı bir makam mı olacak?".

🔸 Ayrıca Tan, musikideki en önemli unsurun tavır olduğunun altını çizer. Çünkü ona göre tavır, müziğin kimliği ve anlatma şeklidir. Bir besteyi okurken ortaya koyulan tavır da o perdenin hakkını vermek ve güfteyi besteye boğdurmamaktır. Tavır, bir yanda musikiye bakışımız diğer yanda da okuyuşumuzun şeklidir.

MAKAMLAR

🔸 Makam, esasında bir ifade şeklidir. Klasik Türk müziğinin çok çeşitli makamları vardır. Bunlardan en bilinenleri beş vakitte okunan ezanların makamları olan sabâ, uşşâk, rast, segâh ve hicâz makamlarıdır.

🔸 Sabah ezanında okunan saba makamı, sonsuzluk esintisi; öğle ezanındaki rast, doğru, sevincin zirvesi; ikindi makamı hicâz, aşktan yanmak; akşam segâh, sonsuzluğa çağrı; yatsı ezanı uşşâk, aşıklar anlamlarına gelir.

Klasik Türk müziğinin vazgeçilmez makamları

SABA MAKAMI

🔸 Vakit ezanlarından sabah okunan saba makamı orta ses grubundandır. Her vaktin kendine özgü makamının olmasında bir incelik söz konusudur. Ezanlarda okunan makamlara dair konuşan Tan, konuyu şöyle açıkladı:

"Düşünün beş vakit ezan okunuyor. Sabah namazlarında Saba Makamı okunuyor. Çünkü orta seslerden başlayan daha mütevazı bir ses grubu. Tiz seslerden sabah ezanı dinleseydik mesela nasıl olurdu? Hassasiyet gösterilerek Saba Makamı seçilmiş. O bir tevazu makamı aslında. İşte bunu belirleyen seyirdir".

Saba makamında yazılan bir türkü şu şekildedir:
Mendilimin yeşili
Ben kaybettim eşimi
Al bu mendil sende sende dursun
Sil gözünün yaşını
Amman doktor canım kuzum doktor
Derdime bir çare
Çaresiz dertlere düştüm
Doktor bana bir çare

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN