Arama

Gelenekten geleceğe: Gaziantep el sanatları

El sanatları bir coğrafyanın tarihini, kültür ve yaşam tarzını yansıtan en önemli eserlerdendir. Binlerce yıllık geçmişiyle çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan Mezapotamya'nın kalbindeki Gaziantep, birçok el sanatları ile anılır. Bakırcılıktan sedefçiliğe kadar farklı türlerdeki bu eserler, sanatın zanaat ile buluştuğu, gelenekten geleceğe aktarılan kültürel varlıklardır.

EL SANATLARI

◼ İnsanlar, dünyada varlığını sürdürmeye başladığı andan itibaren tabiat şartlarına bağlı olarak çeşitli araç gereçlere ihtiyaç duymuştur. Bunun üzerine örtünme, korunma, yaşamını idame ettirme için el sanatları ortaya çıkmıştır.

◼ Çevre şartlarının değişim göstermesiyle gelişen el sanatları, meydana geldiği toplumun kültürünü, duygularını ve sanatsal bakış açısını yansıtmasıyla "geleneksel" sıfatını alır.

Deprem bölgesinde zarar gören tarihi yapılar

Kişinin ecdadından edindiği birikim, yaşantı, inanç ve kültürünün meyvesi olan el sanatları, gelenekten geleceğe taşıyan bir sanat ve zanaattır.

◼ Üretildikleri dönemden izler taşıyan tarihi belge niteliğindeki eserler, toplumların sahip çıkması ve muhafaza etmesi gereken kültür varlıklarıdır. Bu bağlamda ülkemizdeki Gaziantep'teki el sanatları önemli bir konumdadır.

GELENEKSEL GAZİANTEP EL SANATLARI

◼ Ticari hayatın merkezi olan ve Gaziantep'in tarihi alışveriş noktası Zincirli Bedesten, 400 yıllık geçmişe sahip olan bakır işçiliğinin geleneksel yöntemlerle yapıldığı ve çekiç seslerinin yankılandığı Bakırcılar Çarşısı, şehrin el sanatlarının yaşatıldığı mekanlardır.

Sanatkârlar, kültürel varlığımızı devam ettirerek Anadolu'nun binlerce yıllık tarihinden gelen Gaziantep el sanatlarını geçmiş dönemlerden bugünümüze taşımaktadır.

Geleneksel Gaziantep el sanatlarını sedefçilik, bakırcılık, kutnuculuk, aba dokumacılığı, yemenicilik, Antep işi el işlemeciliği, gümüş işlemeciliği, Antep kilim ve halı dokumacılığı, küpçülük, kuyumculuk, semercilik şeklinde sıralamak mümkündür.

Depremde yıkılan tarihi Gaziantep Kalesi

BAKIRCILIK

◼ Bakırcılık, usta tarafından çırağına öğretilerek nesiller boyu idame ettirilen bir meslektir. Yapım şekli bakımından dört tekniği bulunur. Bunlar dövme, dökme, sıvama ve işleme şeklindedir.

Dövme, bakır işleme teknikleri arasında ilk yapım tekniği olarak kullanılır. Özellikle Osmanlı zamanında tercih edilen bu teknik, genel olarak çekiçlemek suretiyle yapılır. İşçiliği çok zahmetli ve meşakkatlidir. Bu nedenle günümüzde özel sipariş üzerine yapılan üretimlerde uygulanır. Dövme tekniğinin en iyi ustaları Gazianteplidir.

İşleme tekniği ise daha çok turistik ürünler için kullanılır. İnsan gücü ve emeğinin en fazla olduğu, günümüzdeki bakırcıların çoğunun kullandığı tekniktir. Daha çok bakırın estetik yönünü ortaya çıkaran bu teknikte ustalar kalem, çekiç ve mengene kullanır. İşlemelerde genellikle bitkisel motifler ve geometrik şekiller kullanılır.

Bakır işleme ürünlerinden bazılarını sahan, tas, kazan, tarak kabı, cezve, seferiye tası, maşrapa şeklinde sıralayabiliriz.

Dünyada aydınlatılan ilk cadde

OSMANLI'DA BAKIRCILIK SANATI

◼ Bakır, maden devriyle beraber insanların hayatına girmiştir. Doğada bulunmasının kolay olması ve zahmetsizce şekil alması bakımından kullanımı yaygındır.

◼ Bakırcılığın tarihi kesin olarak bilinmez ancak insanlık tarihi kadar eski olduğu düşünülür. Türklerde bakır, geçmişte atların alınlıklarında, üzengilerinde, ok uçlarında, yay ve ok kuburlarında, kalkan ve kılıç kınlarında süsleme ögesi olarak kullanılmıştır. Yakın zamana kadar ise evimizin mutfaklarında araç gereç olarak yer almıştır.

◼ Bakırcılık, Selçuklular zamanında en parlak dönemini yaşamış, ardından Osmanlı döneminde de devam ettirmiştir.

Anadolu ve Balkanlarda birçok bakırcı ustası mevcuttu. Özellikle Antep ustaları, bakırcılık alanında söz sahibi isimlerdi. Osmanlı döneminde başta Antep olmak üzere Maraş, Mardin, Diyarbakır, Konya, Malatya, Elazığ, Kayseri, Amasya, Bursa ve İstanbul'da da atölyeler vardı.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN