Anadolu’nun bunalımlı döneminde inşa edilen ilk astronomi okulu
Türk-İslâm kültür ve medeniyetinin en muhteşem mimari özelliklerini yansıtan Caca Bey Medresesi, ilk astronomi okulu, ilk rasathane; modern füzelere benzeyen sütunları ve gözlem kulesi özellikleri ile Orta Anadolu'da Kırşehir'in yerleşim merkezinde inşa edilen önemli bir eserdir.
Giriş Tarihi: 20.09.2018
11:05
Güncelleme Tarihi: 20.09.2018
11:07
1858 yılında Kırşehir'den geçen A. D. Mordtmann yapının mühimmat ambarı (Waffendepot) olarak kullanıldığını belirtir. Daha sonra da harap durumda bulunan medresenin bir kısmının cami yapıldığı 1907 tarihli Ankara Vilayeti Salnâmesi'nde belirtilir. Daha sonraları Vakıflar İdaresi tarafından büyük ölçüde restorasyon gören medrese, cami olarak yeniden ibadete açıldı, bugün ise cami olarak kullanılıyor…
"İÇİNDE CUMA NAMAZI KILINAN" MEDRESE
Cacaoğlu Nûreddin Kırşehir'deki medresesi için İç Anadolu'nun pek çok yerinde mezraalar, tarlalar, değirmenler, bağlar, bahçeler, hamamlar, kar kuyuları, dükkânlar, evler, hanlar vb. vakfeder. Bu vakfiyelerde, gelirlerin Kırşehir'de "içinde cuma namazı kılınan" medresesinin, hankahın, menzilhânenin, zâviyenin ve mektebin masraflarına harcanması için vakfedildiği bildirildikten başka Kayseri-Kırşehir yolu üstündeki dârüssulehâ ile Kayseri'nin Talimekini köyündeki medresesine de gelirlerden pay ayrıldığı ifade eder. Sayısı hayli yüksek olan bu hayır kurumlarında yaşayanlara da gelirlerden ayrıca pay ayrılmıştır.
Medresede ders gören öğrencilerin uymaları gereken kurallar da vakfiyede ayrıntılı bir biçimde belirtilir. Böylece bu binanın bir zâviye veya hankah değil bir medrese olduğu ve eyvanının cuma camii olarak da kullanıldığı anlaşılmaktadır.
Taçkapının en üstünde yer alan kitâbeden başka giriş kemeri üstünde bulunan tek satırlık kitâbede besmele ve Nahl sûresinin 90. âyetinin baş kısmı yer alır. Bunun altında bulunan ve uçları iki yana dönen diğer kitâbede Âl-i İmrân sûresinin 18 ve 19. âyetleri yazılıdır. Bu yazı şeridiyle kapı kemeri arasına iki satır halinde yerleştirilen, ayrıca sağ köşesine de bir metin eklenen kitâbe ise bazı vergilerin kaldırıldığını bildiren bir emirnâmedir.
MEDRESENİN HARAP HALİ
W. Hinz'e göre bu kitâbe 1330 yılında yazılmış olmalıdır. Osmanlı döneminde Zilkade 1219'da (Şubat 1805) verilen bir berat ise "Nûreddin Şehid" hayratının gelirlerine daha başka vakıflarla birlikte el koymak isteyen Alâeddin Camii mütevellisinin müdahalesinin önlenmesine dairdir.
19. yüzyıl içinde bakımsızlıktan harap hale geldi. 1858 yılında Kırşehir'den geçen A. D. Mordtmann yapının mühimmat ambarı (Waffendepot) olarak kullanıldığını belirtir. Daha sonra da harap durumda bulunan medresenin bir kısmının cami yapıldığı 1907 tarihli Ankara Vilayeti Salnâmesi'nde belirtilir. Daha sonraları Vakıflar İdaresi tarafından büyük ölçüde restorasyon gören medrese cami olarak yeniden ibadete açıldı, bugün ise cami olarak kullanılıyor.
"ASTRONOMİ YÜKSEKOKULU" OLARAK HİZMET VEREN MEDRESE
Günümüzde cami olarak hizmet veren medresenin kubbesi açık ve altında su kuyusu vardır. Bu kuyuya akis eden yıldızlar tetkik edilirdi. Döneminde "astronomi yüksekokulu" olarak hizmet veren medrese, dünyada gayesine uygun gözlemevi olarak yapılan ilk yapıttır . Ancak bir halk söylentisinden destek alarak Ankara Vilâyeti Salnâmesi'nde de tekrarlanan ve bugün belli başlı yayınlarda yer alan, bu medresenin aslında astronomi ilmiyle uğraşılan bir yer olduğu ve içinden rasat yapıldığı yolundaki iddia aydınlatılması gereken bir husustur…