Arama

Ramazan'dan An'lar I Baba-oğul: Abdullah ve Cihat Gedizli

Senede bir kez evlerimize misafir olan mübarek Ramazan ayı, bu yılda önceki senelerde olduğu gibi büyük bir sevinç ile karşılandı. Rahmetin ve mağfiretin bol olduğu bu mevsim gelince akıllara "eski Ramazanlar nasıldı?" sorusunu da beraberinde getirdi. Bu vesile ile Ramazan'dan An'lar programının ikinci konukları, baba-oğul olan Abdullah ve Cihat Gedizli oldu. İşte baba-oğlun hatıralarından Ramazan hikayeleri...

🔸 Müslüman aleminin sevinç ve heyecan ile karşıladığı Ramazan ayı, bizlerin iyiliğe yönelmesi için bir vesiledir. Bu kutlu mevsim komşuluğumuzun, akrabalığımızın ve en önemlisi insanlığımızın farkına varmamızı sağlar.

🔸 Ramazan ayı özeldir. Bu mübarek ay gelmeden evvel evler temizlenir, bu zaman dilimine mahsus tüketilecek bazı yiyeceklerin hazırlığı yapılır ve maddi-manevi olarak bedenen ve zihnen hazırlanırız. Bir nevi yapılanlar, büyük arınıştan önce, dünyevi arınıştır.

🔸 Ramazan'ı çok daha evvel senelerdir yaşayan büyüklerimiz ise hafızalarına kazınan çocukluk anılarını gelecek nesillere aktatarak, kültürel miraslarını korumuş olurlar.

Turhan ve Ayşe Atacan çiftinin Ramazan Anıları | Ramazan'dan An'lar

🔸 Geride bıraktığımız sene başladığımız Ramazan'dan An'lar serisinde değerli büyüklerimizin anlatımlarını dinledik. Bu sene de hatıralar dinlemeye ve sizlere aktarmaya devam ediyoruz. Serimizin II. bölümünde bir baba ve oğlun Ramazan hatıraları var. Bu hafta Abdullah Gedizli ve Cihat Gedizli'nin evine konuk olduk.

🔸 Baba- oğul eski Ramazanları ve bu kıymetli dönem ile ilgili olan anılarını anlattılar.

Abdullah Gedizli (baba):

🔹 Ben 75 yaşındayım. İsmim Abdullah Gedizli. Akınoğlu, Tekke nahiyesinde doğdum.

Cihat Gedizli (oğul):

🔸 Adım Cihat Gedizli. 1971 Amasya- Taşova,Tekke köyünde doğdum. Çocukluğumuz köyde geçti. 25 yaşından sonra da İstanbul'da hayatımızı sürdürüyoruz.

Abdullah Gedizli (baba):

🔹 Eskiden insanlar, birbirini davet ederdi fakir fukarayı gözlerlerdi. Birbirlerine yardım amaçlı yufka, erişte pişirip verirlerdi.

Cihat Gedizli (oğul):

🔸 Akrabalar mesela toplanıyordu imece usulü. Mesela bir gün bizim eve bir gün komşunun evine akrabaların evine toplanıp bayanlar erişte keserdi. Biz bunları görüyorduk o zaman yufka hazırlanıyordu, evlerde Ramazan heyecanı ve hazırlığı oluyordu.

Nahiye ne demek?

Bucak, bölge manasına gelmektedir.

Akınoğlu Nahiyesi

Akınoğlu - Tekke Amasya şehrinin sınırları içindeki bir köydür.

Ramazan'dan An'lar I Bahadır Yenişehirlioğlu

Abdullah Gedizli (baba):

🔹 Evvela komşunun düşüneceksin ondan sonra, kendini düşüneceksin diyor. Peygamber Efendimizin (SAV) bile hadisi var bunun üzerine.

"Komşusu açken tok yatan bizden değildir."

Hadis-i Şerif

Cihat Gedizli (oğul):

🔸 Annem, İlk zamanlar oruca çocuklarını alıştırırken "oğlum" diyordu, "sen tekne orucu tut" diyordu çocukluğumuzda bizlere.

Abdullah Gedizli (baba):

🔹 Küçükken tekne orıucu tutardık, öğleden sonra orucu bozardık. Ramazan'ın başlangıcında ise bir gün oruç tutardık, annemiz "ortasında da tut oğlum" derdi. Bir de Ramazan'ın 15'inde tutardık. Son olarak da Ramazan ayının sonunda yani arife günü orucumuzu tutardık.

Cihat Gedizli (oğul):

🔸 Çocuklar böyle böyle alışıyordu oruç tutmaya.

Abdullah Gedizli (baba):

🔹 Sahura bizi annem kaldırıyordu. Her çocuk gibi biz de börekleri çok severdik. Annemizde bunu bilirdi. Bundan dolayı "oğlum yarın gece börek yapacağım, yarın gece kaldırırım" derdi. Ertesi gece sahura kaldırırdı.

Cihat Gedizli (oğul):

🔸 Rahmetli annem bizi gece sahura kaldıracağı zaman soruyorduk ona "bu gece sahurda ne yemeği yapacaksın anne?" diyorduk. O da "erişteli pilav" diyordu veya "yağlı yapacağım" diyordu. Sahurda bir gece erişteli pilav yapıyorsa ertesi gecede hamur yapıyordu. Sahurda bunları yiyorduk, çok da lezzetli geliyordu...

Ramazan'dan An'lar: Zekeriya Erdim

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN