Peygamberimiz ve ashabının tevazusu
Hz. Muhammed (sav) ashabına merhametle muamele ederdi. Onların arasında sıradan biri gibi davranırdı. Ashabının kendisi için ayağa kalkmasını hoş karşılamazdı. Ashabına alçak gönüllü olmayı tavsiye ederdi. Nitekim bir hadisinde şöyle buyurdu: "Öyle mütavazı olun ki kimse kimseye karşı böbürlenmesin ve taşkınlık yapmasın." Sizler için Allah'ın Resulünden ve ashabının hayatından tevazu örneklerini derledik.
📌 Tevazunun sözlük anlamı kişinin kendi itibar ve derecesini küçük görmesi, birine boyun eğmesi anlamındadır. İslam dininde ise tevazu, insanın yerin ve göğün yaratıcısı olan Allah'a ve Allah'ın kullarına karşı yeryüzünde kibirlenmeden yaşaması ve ibadet etmesi anlamına gelir. Kur'an-ı Kerim iman edenlerin tevazusundan şöyle bahseder:
➡ "Rahman'ın kulları, yeryüzünde vakar ve tevazu ile yürüyen kimselerdir. Cahiller onlara laf attıkları zaman, "selâm!" derler. Onlar, Rabblerine secde ederek ve kıyamda durarak geceleyenlerdir." (Furkan suresi 63 ve 64. ayetler)
📌 Bir gün bir adam Resulullah'ın (sav) yanına geldi. Karşısında dururken titremeye başladı. Onun titrediğini gören Nebi (sav) şöyle dedi:
"Karşımda titremene gerek yok. Ben kral değilim. Kureyşli kuru et yiyen bir kadının oğluyum."
➡ Ebu Ümame (r.a.) Nebi'yi (sav) anlatırken şöyle diyordu:
Resulullah Kur'an'dan başka sözü ağzına almazdı. Allah'ı çok anar, kısa ve öz konuşurdu. Fakir bir kimseyle beraber gidip onun ihtiyaçlarını görmekten çekinmez ve kibirlenmezdi.
📌 Enes bin Malik (r.a.) uzun bir süre Peygamberimizin hizmetinde bulundu. Hz. Muhammed tarafından yetiştirildi. Enes bin Malik, Nebi'nin tevazusundan bahsederken şöyle derdi:
"Resulullah Allah'ı çokça zikreder. Boş söz konuşmaz, merkebe biner, yün kumaşlardan elbise giyerdi. Kölelerin davetine icabet ederdi."
➡ Bir başka rivayetinde Enes (r.a.) şöyle dedi:
"Nebi (sav) bir arpa ekmeği ve kokmuş bir yağa bile davet edilse icabet ederdi. Bir yahudide rehin olarak bıraktığı bir zırhı vardı. Ruhunu teslim edinceye kadar zırhını yahudiden alacak bir şey bulamadı."
📌 İnsanlar Nebi'nin (sav) etrafında çok fazla bulunurdu. Ona sorular sorar, ihtiyaçlarının giderilmesini isterlerdi. Bazen Peygamberin elbiselerine basar, Onu yakasından tutup çekiştirirlerdi.
İnsanların bu davranışlarını gören Hz. Abbas (r.a.) Peygambere şöyle dedi:
"Ey Allah'ın Resulü kendine bir çardak yapsan, insanların sorunlarıyla öyle ilgilensen."
Nebi (sav) amcasına şöyle cevap verdi:
"Allah'ın ruhumu teslim alacağı zamana değin ben onların ökçeme basmalarına da hırkamı çekiştirmelerine de katlanacağım."
📌 Bir adam Hz. Aişe'ye gelerek Hz. Muhammed'in (sav) evinde iş yapıp yapmadığını sordu:
Hz. Aişe şöyle cevap verdi:
"Tabi, hepinizin evlerinde yaptığı gibi, ayakkabısını tamir eder elbisesinin yamasını dikerdi."
➡ Nebi (sav) bir gün çarşıya gitmişti. Dört dirheme kendisi için bir elbise satın aldı. Peygamberin yanında bulunan Ebu Hureyre (r.a.) elbiseyi taşımak istedi. Bunun üzerine Nebi (sav):
"Bir kimsenin, kendi eşyasını taşıması daha iyi olur. Ancak zayıf olup da, eşyasını taşıyamayan kimse ise Müslüman kardeşi yardım eder."
(x) Yemame Savaşı nedir? Yemame Savaşı'nın önemi ve sonuçları...