İnsan, iyi şeyleri istemekten usanmaz; başına bir kötülük geldiğinde ise büsbütün ümitsiz ve karamsardır. Uğradığı bir sıkıntıdan sonra ona tarafımızdan bir nimet tattırsak mutlaka şöyle diyecektir: "Bu benim hakkımdır; ayrıca kıyametin kopacağını sanmıyorum ama, dönüp rabbime varacak olsam bile, O'nun huzurunda benim için güzel şeyler bulunduğundan eminim." Biz, inkâra sapanlara neler yaptıklarını mutlaka açık seçik bildireceğiz ve onlara kesinlikle ağır bir ceza tattıracağız! Ne zaman insanoğluna bir lutufta bulunsak arkasını dönüp uzaklaşır; başına bir kötülük geldiğinde de uzun uzadıya yalvarıp yakarır.
Fussilet 49-51 Ayetler
Fussilet 49-51 Ayetleri okumak ve dinlemek için tıklayın
Fussilet 49-51 Ayetler Tefsiri
🔺 "İyi" diye çevirdiğimiz metindeki hayır kelimesi, bu bağlamda özellikle zenginlik, sağlık, mevki, itibar, güç gibi dünyevî imkân ve menfaatleri ifade ettiği için kelimeyi bu bağlamda "çıkarına uygun şeyler" diye anlamak uygun olur. Burada aslında Mekke putperestlerinin karakter yapısına dair bilgi verilmekle birlikte, daha genel olarak sağlıklı bir din ve ahlâk eğitiminden geçmemiş, ruhsal yetkinlik kazanmamış pek çok insanı da kuşatan bir karakter tipi tanıtılmaktadır. 49. âyette ilâhî vahyin terbiyesinden geçip gönül zenginliğine ulaşamamış, ruhsal arınmasını gerçekleştirememiş insanın dünyevî menfaatler konusundaki açgözlülüğü; ayrıca böyle birinin, yine ruhî gelişmemişlik ve mânevî yoksulluk nedeniyle hayatın mihnetleriyle, belâ ve sıkıntılarıyla karşılaştığında sergilediği dayanıksızlık, ümitsizlik ve karamsarlık dile getirilmektedir.
TEFSİRİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN