Arama

İslam'da sevap ve günah anlayışı

Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim, insanın yaşam yolculuğunun her anına rehberlik eder. Dinimizde sevap ve günah kavramlarını kapsayan ameller, Mushaf'ta açıkça belirtilir. Yüce Allah'ın (CC) hoşnut olacağı davranışlar sevap, razı olmayacağı durumlar ise günah olarak nitelendirilir. Sizin için sevap ve günah kavramlarının dindeki yerini araştırdık...

🔸 Sevap, insanın iyi ve güzel davranışlarına bağlı bir sonuç hükmündedir. Ama kazanılmış bir hak değildir. Çünkü insanın yaptığı iyi işler, Allah'ın (CC) sonsuz nimetlerine karşı tam olarak karşılanamayan teşekkür mahiyeti taşır.

🔸 Yapılan işlerin sevabı ile kulların niyeti arasında sıkı bir ilişki vardır. Peygamber Efendimiz (SAV) bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmuştur:

"Kul, iyi bir ameli işlemeye niyetlenir de yapmazsa bu, amel defterine bir sevap olarak yazılır, niyet edip işlediği takdirde ondan yedi yüze kadar ya da daha fazla sevap olarak kaydedilir. Kişi bir kötülük işlemeye niyet eder de Allah (CC) korkusundan onu yapmazsa bir sevap olarak defterine kaydedilir, yaptığı takdirde ise bir günah olarak yazılır."

(Müsned, I, 227, 279; Buhârî, "Rikak", 31; Müslim, "Îmân", 202-208)

🔸 Dinen uygun olan işlerin yapılmasıyla elde edilecek mükâfatın ilk belirtisi dünya hayatında duyulacak huzurdur. Ama naslarda anlatılan asıl mükâfatın âhirette gerçekleşeceği belirtilmiştir.

🔸 Dünya hayatından sonra sevabın ortaya çıkması berzah âleminde ve cennette tahakkuk edecektir. Kabir hayatındaki mükâfat geçici, cennetteki ise ebedi ve kesintisizdir.

*Nas nedir?
Allah'ın (CC) ve Peygamberimizin (CC) sözlerine denir.

Kabir hayatı ile ilgili ayet ve hadisler

GÜNAH NEDİR?

🔸 Farsça bir sözcük olan günah, "suç" manasına gelir.

🔸 Bütün dinlerde emir ve yasaklar bulunur. Günah, Allah'ın (CC) emirlerinin yerine getirilmeyip yasaklarının çiğnenmesiyle meydana gelen, dini, ahlaki ve vicdani açıdan sorumluluk oluşturan bir kavramdır.

🔸 Allah (CC) kullarının iyiliğini ister. Bundan dolayı müminlerin yararına olacak davranışları emreder. İnsan ve toplum için zararlı olacak davranışları da yasaklar.

🔸 İnsanların kuralları çiğnemesi suç kavramıyla nitelendirilirken dini alandaki hata ve aşırılıklar günah olarak adlandırılır.

🔸 Günahın sonuçlarından uzaklaşmanın yolu tövbedir. Bilhassa Allah'a (CC) karşı işlenen günahlardan yapılan içten bir tövbe, günahın sonuçlarını siler. Ama insanlara karşı işlenen suçlardan dolayı ortaya çıkan günahların sonucunun ortadan kalkması için tövbe tek başına yeterli değildir. Hak sahibinin de hakkını helal etmesi de gerekir. Bu duruma "kul hakkı" denir.

🔸 Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'de büyük günahları işlemekten kaçınan kimsenin küçük günahlarının da silineceği şu ayette belirtilmiştir:

"Eğer size yasaklanan (günah)ların büyüklerinden kaçınırsanız, sizin küçük günahlarınızı örteriz ve sizi güzel bir yere koyarız."


(Nisa suresi, 31.ayet)

Nisa suresinin 31. ayetinin tefsiri: Günahlar büyük (kebâir) ve küçük (sağâir) olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Küçük günahlar için Kur'ân-ı Kerîm'de lemem, büyük günahlar için ise fâhişe ve bunun çoğulu olan fevâhiş kelimeleri de kullanılmaktadır.

Nisa suresinin 31. ayetinin tefsirinin devamı için tıklayınız

🔸 Yüce dinimiz İslam'da, insanın bir başka kişilerin yaptıklarından ve güçlerinin yetmediğinden sorumlu olmadığı belirtilir.

↪Kulun yaptıklarından sorumlu olabilmesi için ergenlik çağına erişmiş ve akıl sağlığının yerinde olması gerekir.

🔸 İnsanlar özgür iradesiyle, bile isteye yaptığı işlerden sorumludur. Bununla birlikte Yüce Allah (CC), unutarak, bilmeyerek işlenen günahlardan kullarını sorumlu tutmaz.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN