Ziya Gökalp'ın Kültür İnşası: Hars ve Medeniyet kavramları
"Hars ve Medeniyet" Ziya Gökalp'ın fikirlerini anlamak için önemli kavramlardandır. Gökalp'e göre bu kavramlar, bir toplumun modernleşme yolunda atmış olduğu adımdır. Gökalp, Türk milletinin bu iki kavramı bir araya getirerek, geleneksel değerlerin modernleşme sürecindeki etkisini araştırır. Gökalp'ın "Hars ve Medeniyet" ile kültürel gelişme ve ilerleme meselesi hakkındaki görüşlerini sizler için inceledik.
🔸 Ziya Gökalp, modern Türk düşüncesinin ve Türk ideolojisinin şekillenmesinde önemli bir rol oynayan sosyolog, şair ve düşünce insanıdır. Gökalp, Türk toplumunun 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyılın başında geçirdiği düşünsel dönüşümü anlamak ve geleceğini şekillendirmek için yeni bir düzen inşası gayretiyle "Hars ve Medeniyet" kuramını kurar ve bu değişimin nasıl olması gerektiği üzerine fikirleri açıklamaya çalışır.
🔸 Ziya Gökalp, "Hars ve Medeniyet" kuramını, toplumları iki temel kavram üzerinden anlamlandırmayı amaçlayarak ortaya atmıştır. "Hars" terimi, Türkçe'de gelenek, kültür, örf ve adetler anlamına gelirken, "medeniyet" terimi ise Batılılaşma, modernleşme ve uygarlık anlamlarını içermektedir. Gökalp'e göre, bir toplumun harsı, onun tarih boyunca oluşan ve geçmişinden gelen özelliklerini yansıtırken, medeniyet ise toplumun geleceğe yönelik ideallerini temsil eder.
🔸 Ziya Gökalp'in "Hars ve Medeniyet" kuramı, bir toplumun kendi değerlerini korurken, medeniyetin sunduğu olanakları da kullanarak ilerlemesini önerir. Medeniyetle uygarlık yakın kavramlardır ve bu kavramı Ziya Gökalp temelde "ilerlemek" bağlamında kullanır. Ona göre, bir toplumun sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için harsını koruyup yaşatması ve aynı zamanda medeniyetin gerektirdiği değişimi ve ilerlemeyi benimsemesi gerekmektedir. Bu sayede toplum, köklerinden kopmadan ilerlemeyi sağlamış olacaktır. Yeni bir kimlik ama köklerinden kuvvet alarak ilerleyen, gelişen bir kimlik.
🔸 Türk toplumunun kimliğini koruyarak ilerlemesini hedefleyen "Hars ve Medeniyet" kuramı, eşzamanlı ilerlemeli bir yaklaşım sunar. Harsın önemini vurgulayarak, toplumun köklerine bağlı kalmasını savunurken, medeniyetin getirdiği değişim ve ilerlemeyi de göz ardı etmez. "Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak" adlı eserinde, temelde tümünün birleştiriciliği üzerine bir formül arar. Ziya Gökalp için kültürel unsurun dayandığı temel unsur Türkçülük, ahlaki ögenin temeli de İslamiyet'tir. Gökalp, halk kültürü ile yüksek kültürü yaklaştırır, aynı görür. Beslendikleri kaynak ulusal kaynaklıdır. Nitelik derecesinde bir farklılık yoktur, gelişmişlik derecesi farklıdır.
🔸 Fransız İhtilali sonrasında, özellikle Batı'da ortaya çıkan halk-ulus-devlet denklemindeki problemleri çözmek amacıyla Emile Durkheim, ulus-devlet temelli çözüm önerileri sunar. Bu öneri, ulusların kendi tarihlerine duyduğu bağlılıkla birlikte bilinç kazanmalarını teşvik etmeyi amaçlar. Bu yaklaşım, hem Batı'da hem de Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ilgi görür. Ziya Gökalp için ise bu öneri, Osmanlı Devleti'nin gelecekteki varlığını sürdürebilmesi için hangi alanlarda ve nasıl bir değişime ihtiyaç duyacağına dair bir örnek oluşturur.