Arama

"Okurunu arayan" Oğuz Atay'ın hikayeci yönü

Edebiyatımızda postmodernizmin önemli temsilcilerinden sayılan Oğuz Atay, romanlarının yanında Korkuyu Beklerken adlı öykü kitabı ile de gönüllere taht kurdu. Korkuyu Beklerken Atay'ın tek öykü kitabıydı. Romanlarında olduğu gibi hayata "tutunamayan", yabancı ve yalnız bireyler öykülerinin konusuydu. 1970'li yıllarda yeterince okura ulaşamayan ve anlaşılamayan Atay, "Ben buradayım sevgili okuyucum, sen neredesin?" çığlığını bu öykü kitabında attı. "Biz buradayız" demek için ölüm yıl dönümünde Atay'ın hikayeci yönüne kısa bir bakış atalım...

Sesli dinlemek için tıklayınız.

📚Korkuyu Beklerken

Kitaba ismini veren üçüncü öykü Korkuyu Beklerken'dir. Hikâyenin kahramanı şehirden uzakta müstakil evde yaşayan bir adamdır. Düzenli bir yaşamı olan bu adamın akşam evinde bulduğu mektup her şeyi değiştirir. Bir örgütten geldiğini düşündüğü bu mektupla kahramanın tüm yaşamı değişir. Okur, artan korkular ve sancılı süreçlerle kahramanın iç dünyasına doğru derin bir yolculuğa çıkar.


📚Bir Mektup

Kitabın dördüncüsü hikayesi Bir Mektup adını taşır. Bir şizofrenin hezeyanlarının anlatıldığı mektupta, hikayenin kahramanı yine kendi halinde yaşayan korkularıyla başa çıkmaya çalışan ve toplumla çatışma halinde olan bir bireydir.

📚Ne Evet Ne Hayır

Kitabın beşinci hikayesinde bir gazeteciye gönderilen okur mektupları konu edinilir. Belirsizliklerle örülü hikayede genç bir adamın gazeteciye gönderdiği itiraf mektubu dikkat çekicidir. Sevdiği kıza açılan genç, bir türlü beklediği cevabı alamaz. Zira kız ne evet ne de hayır demiştir. Gazeteci gencin kendisine gönderdiği bu itiraf mektubunu kimi zaman alaylı bir şekilde okumuş kimi zaman da gence acımıştır. Hikayede günden güne olumsuzlukların ve arabesk duyguların arttığı bir toplum parodisi sunulmuştur.

📚Tahta At

Kitabın altıncı hikayesi tahta attır. Hikayede bir kasabada tahta at yapımına dair hazırlıklar başlar. Fakat bu atın yapımına karşı çıkan Tuğrul isimli bir kahraman vardır. Tuğrul'a göre tahta at yapmak Batılılaşmak anlamına gelir. Tuğrul karşısına bütün kasabayı alarak tahta atın yapımına karşı çıkar. Hikayede birey- toplum çatışmasına değinilir.

Oğuz Atay kimdir?

📚Babama Mektup

Kitabın yedinci hikayesi, mektup tarzında yazılmıştır. Hikaye orta yaşlı bir erkeğin babasına duyduğu sevgi, öfke, sitem gibi duyguların açığa çıkarılmasından oluşur. Hikayede genel itibariyle baba-oğul ve kuşak çatışmaları üzerinde durulmuştur.

📚Demiryolu Hikâyecileri

Demiryolu istasyonunda çalışan üç hikayeciyi konu edinen son hikaye farklı bir konuyu ele alır. Demiryolu hikayecileri kısa hikayeler yazarak demiryolundaki yolculara bu hikayeleri satarlar. Yolcularsa bu hikayelere çok ilgi göstermezler. Bu hikayede aslında Oğuz Atay'ın kendi hikayesine rastlarız. Nitekim yazar kendi döneminde okurunu bulamamıştır. Bu sebeple hikayenin sonunda "Ben buradayım sevgili okuyucum sen neredesin" siteminde bulunur.

  • 6
  • 10
OĞUZ ATAY’IN POSTMODERNİZMLE ÖRÜLÜ HİKAYELERİ
OĞUZ ATAY’IN POSTMODERNİZMLE ÖRÜLÜ HİKAYELERİ

Atay yazdığı eserler vasıtasıyla edebiyatımızda postmodernizmin öncü isimlerinden biri olmuştur. Postmodernizm kavramı Atay'ın edebiyat anlayışının kilit noktasıdır.

📌Peki, postmodernizm nedir? Biraz göz atacak olursak "modernizm sonrası ve ötesi" anlamında kullanılan postmodernizm, mimari, felsefe, resim ve edebiyat gibi alanlarda kendini göstermiştir. Postmodernizm, bilhassa edebiyatta modernizmden farklı olarak öz ve biçimde yeni bir yaklaşımı beraberinde getirmiştir.

📌Modernizmle beraber bireye dayatılan "akılcılık" ve "keskin gerçeklik algısı" postmodernizmde kırılmaya başlanmıştır. Çünkü modern birey aklı aracılığıyla yaptığı eylemlerin kendisine mutluluk sağlamadığını en acı şekilde görmüştür. Savaş bu dönemde en etkin faktör olmuştur.

Korkuyu Beklerken kitabından 20 alıntı

  • 7
  • 10
SANAT BİR OYUN MUDUR?
SANAT BİR OYUN MUDUR?

📌İşte modernitenin dayattığı akılcılıktan bir fayda görmeyen birey, yavaş yavaş farklı bir rota çizer kendisine. Postmodernizm, bu çizilen rotadaki belirsizliktir, denilebilir. Birey acı veren gerçekliklerle barışabilmek için kendisine bir oyun dünyası kurar. Kurmaca dünyası olan edebiyat da bunun için çok elverişlidir. Oyun, Oğuz Atay'ın eserlerinde de anahtar kelime olarak karşımıza çıkar.

"Yeter Hikmet! Oyunumuza dönelim." Hikmet'in gözleri parladı: "Dönelim, albayım. Oyunumuzu kanımızla yazalım. Istırabımızı sanatımıza gömelim. Sanat bizim için ekmek parası değil, sanat bizim için bir ustalık meselesi değil, sanat bizim için... sanat bizim için nedir albayım?" "Eğer yazabilirsek iyi bir oyun," diye homurdandı Emekli Albay Hüsamettin Tambay/....Uzatma Hikmet, denir ona gerçek hayatta.

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN