Oğuz Atay’ın yalnızlık çığlığı: "Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptınız"
Türk edebiyatına "Tutunamayanlar"ın yanı sıra çok sayıda önemli eser kazandıran Oğuz Atay, çağını aşan yazarlardandı. Kaleme aldığı roman ve öyküleriyle unutulmaz bir iz bırakan Atay'ın hayatı, düşünceleri ve eserlerine dair ayrıntılar, okur ve edebiyat camiası tarafından her daim merak ve ilgiyle karşılandı. Vefatından yıllar sonra okurlar Atay'ın günlüklerinde "Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptınız." cümleleriyle karşılaştı. Yaşamının son yıllarını yalnızlık içerisinde geçiren bir yazarın şahsi sıkıntıları ve toplumsal hayata dair görüşleri, günlüklerinde hayat buldu. Ve ünlü yazar, biz okurlara vefatının ardından bu günlükler aracılığıyla her yönüyle kendisini anlattığı bir Oğuz Atay portresi bıraktı...
💠Sizi ilk kez günlük yazmaya iten duyguları hatırlıyor musunuz? İlk mutluluğunuz, ilk kırılganlığınız belki de ilk sevdanızın harekete geçirdiği duygularla elinize kaleme aldığınız o anı...
💠Yazmak, rahatlamak mı yoksa bir huzursuzluğun habercisi mi, bilinmez."Yazmasaydım delirecektim" diyen Sait Faik, her iki duyguyu da yüklenmiş gibidir...
💠Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı ve Korkuyu Beklerken gibi eserleriyle edebiyatımıza yeni bir soluk getiren Oğuz Atay, büyük bir yalnızlığın ve anlaşılamamanın eşiğinde günlük tutmaya karar verir. Oğuz Atay'a günlük tutmaya sevk eden biz sevgili insanlar, Oğuz Atay'ın şu satırlarıyla karşılaşırız.
"Selim gibi, günlük tutmaya başlayalım bakalım. Sonumuz hayırlı değil herhalde onun gibi. Bu defteri bugün satın aldım. Artık Sevin olmadığına göre ve başka kimseyle konuşmak istemediğime göre, bu defter kaydetsin beni; dert ortağım olsun. 'Kimseye söyleyemeden, içimde kaldı, kayboldu,' dediğim düşüncelerin, duyguların aynası olsun. Kimse dinlemiyorsa beni -ya da istediğim gibi dinlemiyorsa- günlük tutmaktan başka çare kalmıyor.
(x) 🔎Bunları biliyor musunuz?: Kastamonu'da dünyaya gelen Oğuz Atay, 1957'de İstanbul Teknik Üniversitesi İnşaat Fakültesini bitirdi.
(x) 📌OĞUZ ATAY KİMDİR?
"Canım insanlar! Sonunda, bana, bunu da yaptınız." diyor Atay, bu satırlarının sonunda.
💠Oğuz Atay, hissettiği yalnızlık duygusu ile başa çıkmak ve çok sevdiği Sevin Seydi'den ayrılması sonucu duyduğu acıyı bastırmak için günlük tutmaya başlar. Çok sevdiği kadının yokluğuyla duygusal bir boşluğa düşen Atay, günlüğünü "dert ortağı" haline getirir.
💠Hayatının son yedi yılında günlük tutmaya başlayan Atay, ölümüne yakın yapmaya planladığı ve yarım kalan işlerinin hüznünü de kaydeder.
💠Peki, günlüklerde nasıl bir Oğuz Atay portresi karşımıza çıkar? Yalnızlık sancıları çeken bir insan, yapmak istediği daha pek çok önemli işler olduğuna inanan bir yazar, ülkemizin ve aydınların problemlerini eleştirip çözüm önerileri sunan bir eleştirmen... Kısaca, Oğuz Atay'ı Oğuz Atay yapan her şey bizleri karşılar.
(x) 🔎Bunları biliyor musunuz?: Oğuz Atay, 1960 sonrası toplumsal değişim ve aydınların tutumuna eleştiriler getirdiği "Tutunamayanlar" romanıyla 1970'te TRT tarafından verilen 1970 Sanat Ödülleri Yarışması Başarı Ödülünü kazandı.
(x) Oğuz Atay alıntı ve sözleri
💠Oğuz Atay'ın eserlerinin arka planında bireysel ve psikolojik temelli sorunlar önemli bir yer tutar. Bu sorunlar, Tutunamayanlar ve Tehlikeli Oyunlar gibi romanlarının bel kemiğini oluşturur diyebiliriz.
💠Söz konusu pasajda da geçtiği üzere Atay, kendisini Tutunamayanlar karakterindeki Selim'e benzetir, artık ünlü yazar da günlük tutmaya başlar.
💠Edebiyatımızda tutunamayan karakterlerinin öncüsü olan Atay, günlüklerinde de belli noktalarda tutunamayan insan profiliyle karşımıza çıkar.
"Kendini sunmasını hiç beceremedin."
"Bugünlerde umutsuzluk var: Boyumdan büyük işlere giriştim galiba. Şimdi geri dönmesi de zor. Bu yüzden görünüşte bir şeyler olmak için çabalıyorum. Ne olursa olsun bana saygı göstermelerini istiyorum."
💠Atay, kendi kabuğunda yaşamış ve yazmayı tercih etmiş edebiyatçılarımızdandır. "Babama Mektup İçin" üzerinden ifade ettiği gibi yine günlüklerinde kendi kendini tahlil eden Atay'ın babasından tevarüs ettiği birtakım özellikler vardır.
💠Söz gelimi usta yazar babası gibi "Kendisini sunmayı beceremez". Atay, kimseye asıl amacını belli etmeden bütün özellikleriyle babasını yaşattığını dile getirir.
"Görüyorsun senin hayat hikâyeni bahane ederek gene kendimden bahsediyorum. Senin asaletini tevarüs etmediğim için şahsiyetim şu ya da bu nedenle kendini ileri sürmek gibi bir zaaftan kendini kurtaramıyor."
(x) 🔎Bunları biliyor musunuz?: Atay'ın babası filmleri ve romanları uydurma buluyordu. Bu yüzden Atay, gençliğinde babasıyla epey çatıştı. O, naif, duygusal yönleriyle annesinin oğlu olduğunu şöyle anlatıyordu: "Çünkü ben babacığım, biraz da duygularımın 'romantik' bölümünü, sen kızacaksın ama annemden tevarüs ettim."
💠Küçük hesaplardan ve günlük kaygılara tutulmaktan korkan Atay, bu durumu günlüğünde romanları üzerinden şöyle örnekler.
"Selim'le, (Tutunamayanlar) oldukça güç bir tip, yani olumlu insan bir bakıma denemiştim. Şimdi sürekli olumsuz bir tip düşünüyorum. Küçük hesapların olumsuzluğunu. Kimsenin okumadığı kitapları okuyan, kötü yaşayan bir adam. (…) Aşağılık bir adam. (…) Hikmet farkında. Fakat kötülüklerine engel olamıyor."
💠Tehlikeli Oyunlar'ın kahramanı Hikmet gibi olmaktan korkan Atay, derdini "Günlük kaygılara kapıldım anlaşılan." cümlesiyle anlatır.
"Bense küçük hırslar yüzünden bocalıyorum…"
"Büyük meseleler yüzünden harcamış olsaydım hayatımı; küçük dünya meseleleri yıpratmasaydı."
(x) 🔎Bunları biliyor musunuz?:. Atay, Tutunamayanlar ve Tehlikeli Oyunlar'da insan bilincini ve bilinçaltını çarpıcı bir biçimde sergiler.
(x) Oğuz Atay'ın yaşamı "oyun"a alan romanı: Tehlikeli Oyunlar
💠Ünlü edebiyatçıları bu denli başarılı kılan özelliklerinden biri hiç kuşkusuz çalışmaya olan düşkünlükleridir. Tanpınar'ın günlüklerinde şikayet ettiği gibi Atay da gündelik meselelerin can sıkıcı yönlerinden bir nebze olsun sıyrılmak için kendisini daima çalışmaya verir.
"Yalnız çalışabildiğim zamanlar ayakta durabiliyorum. Onun için güçlü olmak zorundayım. Bunu da becermek çok zor. Gerçekler henüz ağır geliyor."
💠Usta yazara göre çalışmak aynı zamanda güçlü olmanın da bir ifadesidir. Gerçekliğin ağır pençesinden kurtulmanın yegane yolu…
(x) 🔎Bunları biliyor musunuz?: Oğuz Atay'ın yazdığı tek tiyatro oyunu "Oyunlarla Yaşayanlar" Devlet ve Şehir tiyatrolarında sahnelendi. Atay'ın romanları gibi yazdığı bu oyun, tiyatro tarihimiz için yeni bir nefes olarak karşılanır.
(x) Oğuz Atay'ın Günlük eserini incelemek ve satın almak için tıklayınız