Arama

Geleceği kurgulamada usta olan H.G Wells'in okunması gereken 10 kitabı

Herbert George Wells ya da daha çok tanındığı isimle H.G Wells'in 1914 yılında yayımladığı "Özgür Bırakılan Dünya" adlı eserinde, atom bombasını öngördüğünü biliyor muydunuz? Ya da "Zaman Makinesi" adlı eserini, okul gazetesinde yayınladığı bir öyküden hareketle kaleme aldığını? Geleceği yazmada usta olan H.G Wells'in okunması gereken 10 kitabını derledik.

  • 3
  • 10
Gelecek Günlerin Hikayesi
Gelecek Günlerin Hikayesi

Gelecek Günlerin Hikayesi kitap özeti:

"Gelecek Günlerin Hikâyesi" 1897'de The Pall Mall Magazine'de yayınlanan beş bölümünden oluşan bir romandır. Wells, bu romanında 22. yüzyılın Londra'sını distopik bir gelecekte betimliyor. Wells, her zaman ki gibi bir sosyolog gözüyle ve anlatımıyla şehirleşmenin, sınıf savaşı, tıp, iletişim, ulaştırma, tarım teknolojisi gibi konular üzerine birçok şey söylüyor.

Wells'in yaratmış olduğu atmosfer, yıllar sonra yazılacak olan Isaac Asimov'un Robot Serisinin okuyucularına tanıdık gelecektir. Asimov'un öyküleri arasındaki paralellikler dikkat çekicidir. "Gelecek Günlerin Hikâyesi" distopyanın ilk örneklerindendir. Wells tıpkı Quevedo gibi, Voltaire gibi, Goethe gibi ve kimi başka yazarlar gibi, edebiyatı iyi bilen biri olmaktan çok, edebiyatın kendisidir.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 4
  • 10
Körler Ülkesi
Körler Ülkesi

Körler Ülkesi kitap özeti:

And Dağları'nın vahşi çorak topraklarında insanların dünyasından elini eteğini çekmiş bir vadi uzanır. Ancak korkunç boğazlar ve buz kaplı bir geçit aşıldıktan sonra ulaşılabilen Körler Ülkesi'dir burası. Vadiyi on yedi gün boyunca karanlığa gömecek bir yanardağ patlamasının ardından, vakti zamanında İspanyol zulmünden kaçarak vadiye sığınmış ve körlük belasıyla cebelleşen insanların dünyayla bağlantısı kopmuştur. Körlüğe derman bulmak için köyden ayrılmış ve koca dünyada mahsur kalmış bir adamın anlattıklarıyla bir efsane olarak varlığını sürdürür Körler Ülkesi. Ta ki Nunez adında genç bir dağcı, elim bir kazayla vadide hapsoluncaya kadar... H. G. Wells'in bu meşhur öyküsüne İspanyol çizer Elena Ferrándiz'in muhteşem resimleri eşlik ediyor.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 5
  • 10
Dr. Moreau'nun Adası
Dr. Moreau’nun Adası

Dr. Moreau'nun Adası kitap özeti:

Wells'in öncü niteliğindeki bilim kurgu klasiği olan, Doktor Moreau'nun Adası yayımlandığı günden beri "sarsıcı" etkisinden hiçbir şey yitirmedi. Bilimsel yöntemlerinin doğuracağı sonuçlar konusunda hiçbir sorumluluk hissetmeyen çılgın bilim insanının hikâyesi, unutulmaz filmlere ilham verdi. Acı, zulüm, ahlaki sorumluluk, insanın doğaya müdahalesi gibi felsefi temalarıyla dikkat çeken yapıtında, Wells daha sonra genetik alanındaki çalışmaların gündeme getireceği etik meseleleri öngördü.

Bir deniz kazasından kurtulan Edward Prendick, mahsur kaldığı adada garip yaratıklar ve karanlık sırlarla karşılaşır. Bu ada, âdeta insanı ve yazgısını kollayacak birinin bulunmadığı, bütünüyle ahlaktan yoksun bir evrenin mikrokozmosudur. Doktor Moreau'nun Adası, bilimin kontrolden çıktığı zaman barındırabileceği potansiyel tehlikelere karşı bir uyarı niteliği taşır.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 6
  • 10
Dünyalar Savaşı
Dünyalar Savaşı

Dünyalar Savaşı kitap özeti:

Konusuyla birçok kitaba, filme, çizgi romana ve televizyon dizisine ilham kaynağı olan Dünyalar Savaşı'nda H. G. Wells, insanlığın hâlâ merak ettiği "Uzaylılar var mı?" sorusundan yola çıkarak dünyanın Marslılar tarafından istila edişini anlatır. Mars'ın yüzeyinde patlamaya benzer olayların görülmesinden sonra dünyaya silindir biçimli kapsüller düşer. Bu kapsüllerin içinden çıkan Marslılar üç ayaklı devasa savaş makineleri ve teknolojik silahlarla dünyaya saldırmaya başlar. 1898 yılında yazılmış olmasına rağmen, zamanının çok ötesinde bir hayal gücünün eseri olan Dünyalar Savaşı, bilim kurgu klasikleri arasında en güçlü kitaplardan birisidir.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

  • 7
  • 10
Aydaki İlk İnsanlar
Aydaki İlk İnsanlar

Aydaki İlk İnsanlar kitap özeti:

Artık bir boşluğun içinde değildik. Dibimizde bir atmosfer yükselmişti. Cisimlerin ana hatları nitelik kazanmaya başlamıştı, güçlenmişti ve çeşitlenmişti; tek tük görülen beyaz maddenin gölgeleri hariç, madde artık hava değil kardı, kutupsal görünüm tümden kayboldu. Çıplak ve yığılmış toprağın, geniş paslı bir kahverengiye dönen yerleri, Güneş'in alevlerini uzanmıştı. Kar yığınlarının kenarları, o geniş çoraklıkta coşkuyla var olan tek şey yer yer ufak geçici havuzlar ve su girdaplarıydı. Gün ışığı, küremizin üstteki iki perdesini bastı ve ortamdaki havamızı yaz ortasına çevirdi, ama ayaklarımız hâlâ gölgedeydi, küre bir kar yığınının içinde duruyordu.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayınız…

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN