Arama

Osmanlı'nın ilk kadın ressamı Mihri Müşfik Hanım

Sultan Abdülmecid'in akrabası olan ilk Türk kadın ressam Mihri Müşfik Hanım'ın hayatı mücadelelerle geçti. Sultan II. Abdülhamid'in saray ressamı olan Fausto Zonaro'dan da ders alan Mihri Hanım, Osmanlı'daki aydınlar topluluğunda önemli isimlerinden biriydi. Amerika'ya yerleştikten sonraki dönemlerinde zor bir yaşlılık geçiren Mihri Hanım burada kimsesizler mezarlığına defnedildi. Peki, Mihri Hanım neden yalnızlığa terk edildi? Hayattaki en büyük pişmanlığı neydi?

  • 2
  • 11
ABDÜLHAMİD’İN SARAY RESSAMINDAN ÖZEL DERS
ABDÜLHAMİD’İN SARAY RESSAMINDAN ÖZEL DERS

Ailesinin Yıldız Sarayı ziyaretinde Sultan II. Abdülhamid'e sunduğu resmin beğenilmesi sonrasında saray ressamı Fausto Zonaro'dan ders alma imkânı buldu. Bu eğitim yaklaşık iki yıl kadar sürdü.

Dönemin ilk sanat okulu Sanayi-i Nefise Mektebi sadece erkeklere eğitim verdiği için öğrenimini Roma ve Paris'te devam ettirdi. Bu yıllarda Müşfik Bey ile evlendiği için de Mihri Müşfik olarak anılır.

II. Meşrutiyet sonrasında İstanbul'a dönen Mihri Müşfik Hanım iyi bir portre ressamı olarak nam saldı. O dönemde Osmanlı'daki aydınlar topluluğunda önemli isimlerinden biriydi.

Tevfik Fikret, Abdülhak Hamid Tarhan, Hüseyin Cahit Yalçın gibi birçok önemli isimle dostluk ilişkisi içerisindeydi. Önemli dergilere resimleri kapak oldu. Hakkında yazılar yayımlandı. Eserleri yurt dışında müzelerde sergilendi.

Kadınların kültür sanat ortamında kendini ifade etmesi gerektiğini savunan Mihri Hanım, 1914'te İnas Sanayi- i Nefise Mektebi'nin kurulmasını sağladı. Burada öğretmenlik ve müdürlük yaparak akademinin kapılarının kadınlara açılmasını sağladı. Öğrencileri arasında Müzdan Arel, Güzin Duran, Nazlı Ecevit ve Fahrelnissa Zeid gibi isimler yer alırdı. Kız öğrencilerine ilk defa şehrin sokaklarında, açık havada resim yaptırdı. Kadın ressamları toplu sergi açmaya teşvik etti.

Mihri Hanım'ın Müşfik Bey'den boşandıktan sonra 1920'lerde, önce Roma sonra New York'a gitti fakat orada sürdürdüğü sanat yaşamıyla ilgili pek bir bilgi bulunmaz.

  • 5
  • 11
AMERİKA’DAKİ İLK SERGİ
AMERİKA’DAKİ İLK SERGİ

1928 yılında Ahmet EminYalman, New York'ta siyah çarşaflar giymiş Mihri Hanım'la karşılaştığını belirtir. Mihri Hanım burada kitap kapağı tasarımı yaparak ünlendi. Aynı zamanda yine aynı tarihte New York'ta kişisel sergi açtı.

Mihri Hanım kitap kapağı resimlemesinin yanı sıra Amerika'da zengin ailelerin çocuklarına özel resim dersleri vererek buradaki geçimini sağladı. Bir süre bazı üniversitelerde konuk profesör hatta kürsü başkanlığı yaptı.

Amerika'da geçen son günlerinde çalışamaz duruma gelen Mihri Hanım, yoksulluk içine düştü. Bu durum ailesine yazdığı mektuplardan anlaşılır.

  • 6
  • 11
MİHRİ HANIM’IN EN BÜYÜK PİŞMANLIĞI NEYDİ?
MİHRİ HANIM’IN EN BÜYÜK PİŞMANLIĞI NEYDİ?

"...Senelerce çalışmakla ben neye muvaffak oldum? Hiç… Üstelik sıhhatimi kaybettim. Vaktiyle "Herkül" idim. Şimdi merdiven çıkamıyorum… Sanat beni bu hale koydu… Hele gözlerim hiç görmüyor. Çifte çifte gözlük kullanıyorum. Parasızım. Bizim gibi –Avrupa'ya nazaran- geri kalmış bir memlekette sanatkârın yolu kadar, güç bir yol yoktur. Bizimkisi fazla fedakârlık isteyen bir meslek...
...Bugün bana, gençliğimi hediye etseler, bu meslek uğruna çektiklerimi, çekmek korkusundan, reddederdim! Çektiğim meşakkatleri bir ben bilirim, bir de Allah bilir..
...Her sanatkâr, karşısındaki sanatkârı, daima, kendisinden aptal görür! O'nun on senede yaptığını, kendisinin bir senede yapacağını sanır. Bir iki yıl içinde, hayatını kurtaracağına, köşeyi döneceğine emindir! Heyhat ve yine heyhat! İşte sanatın esrarı buradadır. Sanatkârın yolu, yürüdükçe uzar gider...
... Bizim ailenin yegâne hususiyeti inadındadır. Ben her şeyde olduğu gibi sanat hayatım boyunca, inadımla yaşadım… Bugün, buna, bin kere pişmanım.
... Son günlerde aklımı pek toparlayamıyorum. Bitabım... Sol tarafıma elektrik masajları yapılacak. Pek ziyade ıstırap içerisindeyim..."

2024 Fikriyat. Tüm hakları saklıdır.
BİZE ULAŞIN